Cumhurbaşkanlığı Yüksek Danışma Kurulu üyesi Cemil Çiçek, Karar yazarı Ahmet Taşgetiren'e koalisyon ve tek başına iktidar seçeneklerini değerlendirdi, istikrar için beş şart sıraladı.
Türkiye'de koalisyon hükümetlerinden şikayetlerin 12 Eylül öncesinde gündeme geldiğini, istikrarın sağlanamamasında sağlıklı işlemeyen koalisyonların büyük rolü olduğunu belirten Çiçek, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerini şu sözlerle karşılaştırdı: "Dünya örneklerine bakıldığında, 30 yıl, 40 yıl tek başına iktidar olanların yönettiği ülkeler, genelde İslam ülkeleri, Esed’lerin Suriye’si, Saddam’ın Irak’ı, Mübarek’in Mısır’ı ortaya bir başarı örneği koyamadılar. Buna karşılık 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da nerede ise bütün ülkeler koalisyonlarla yönetildiler. Halen de çetin koalisyon süreçlerine rağmen Avrupa’da istikrar darmadağın olmuyor."
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Cemil Çiçek'in istikrar konusundaki görüşlerini şöyle aktardı:
"İstikrarın beş şartı'ndan bahsetti ve onları şöyle sıraladı.
1.Siyasi istikrar.
2.Hukuki istikrar.
3.Ekonomik istikrar
4.Bürokratik istikrar.
5.Ahlaki istikrar.
Bunlar, siyaset, ekonomi, hukuk, bürokrasi ve ahlak alanında bir standarda ulaşmayı ifade ediyor.
Siyasi istikrar belli ki, iktidar veya muhalefet, sağlıklı siyaset kadrolarının ortak çabası içinde gerçekleşir. İçleri sancılı siyasi yapılarla siyasi istikrar sağlanamayacağı gibi, kanlı – bıçaklı iktidar muhalefet ilişkisi ile de siyasi istikrar sağlanamaz.
Cemil Bey, yüzde 47 oy almış bulunan Ak Parti için kapatma davası açılabilmesini, hukuki istikrarsızlığın örneği olarak zikrediyor. Tabii ki eski Adalet Bakanı olarak hukuk üzerine söyleyeceği çok söz var.
Sürekli Merkez Bankası Başkanı değiştiriliyor olmasını ekonomik istikrarsızlığın göstergesi sayıyor. Bilmem kaç kere ihale kanunu değiştirilmesi de sanırım 'ekonomide öngörülebilirlik' diye de ifade edilebilecek olan istikrarla alakalıdır.
Bürokrasinin devlet hiyerarşisi içinde sağlıklı bir statü çerçevesinde hareket edebilmesi, siyaseti gütmemesi ya da siyaset tarafından hukuk dışılığa sürüklenmemesi bürokratik istikrar ile alakalıdır.
Ve ahlaki istikrar. Cemil Bey’e göre siyasetin de, hukukun da, ekonominin de bürokrasinin de can damarı o. O olmadı mı, hiçbir istikrar beklentisinin karşılığı oluşamaz. Her yanlışa kılıf bulan bir yaklaşımın hiçbir alanda istikrardan söz etmesi beklenemez.
'Batı neden başarıyor koalisyonlu yönetimi de bizim dünyamızda sorun çıkıyor?' sorusunun cevabı da var Cemil Bey’in değerlendirmeleri içinde: Sistemin genel ahlakı oturmuş durumda bu ülkelerde. Onun için de siyasette arayışlar devam ederken ekonomi, hukuk, bürokrasi belli bir standart içinde işlemeye devam ediyor.
Cemil Bey halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a danışmanlık hizmeti veriyor. Ben isterim ki, 6’lı Masa da, tüm sistemi yeniden yapılandırma çalışmaları içinde bir şekilde onun ve benzeri siyaset duayenlerinin düşüncelerini almakta beis görmemeli. Çünkü bence bu tür insanlar, artık tek bir siyasi çizginin değil, ülkenin ortak değeri durumundadırlar."