'Cemaat'ten gazeteciye Fethullah Gülen mektupları

Radikal yazarı Cemaat'ten gelen mektupları okurla paylaştı.

Google Haberlere Abone ol
'Cemaat'ten gazeteciye Fethullah Gülen mektupları

'Fethullah Hoca'nın kurtardığı yüksek zat' başlıklı dünkü yazısıyla gündem yaratan Radikal yazarı Oral Çalışlar, bugünkü köşesine Cemaat'ten kendisine gelen mektupları taşıdı. Çalışlar'ın yazısı şu şeklilde:



'Cemaat'ten Fethullah Hoca mektupları



'Cemaate yakın' veya 'hocaya bağlı' bir dille yazılmış bazı mektupları da sizlerle paylaşmak istiyorum.



Fethullah Hoca’nın kurtardığı ‘yüksek zat’ başlıklı yazım nedeniyle çok sayıda yorumla karşılaştım, mail adresime mektuplar aldım.



Bu yorumlara ve mektuplara bir diyeceğim yok. Herkesin görüşü kendine. Bu arada, ‘cemaate yakın’ veya ‘hocaya bağlı’ bir dille yazılmış bazı mektupları da sizlerle paylaşmak istiyorum.



Bu mektuplar, hocanın anlatımına başka bir açıdan bakmayı öneriyorlar. Mail adresime gelen mektupların bazılarını kısaltarak paylaşıyorum (İsimlerin yalnızca başharflerini koyuyorum).



1. mektup (...) Sn. Çalışlar, her iki tarafı da tanıyan birisi olarak yazınızda ifade ettiğiniz hususlara ait kanaatimi ifade etmek istiyorum.



1- Hocaefendi üst düzey birilerinin fuhuş yapacağını nerden biliyor? (...) Devletin belli kurumları veya belli kurumlarda görevli birileri gelecek vaat eden birisine fuhuş tuzağı kurmuştur veya o kişi kendisi nefsine uymuş fuhuş yapacaktır. (...) Ama siz hocaefendiyi seven birisiyseniz ve o kişi ile hocaefendi arasında bir hukuk olduğunu da biliyorsanız hocaefendiyi haberdar ederek o kişiyi o tuzaktan kurtarabilirsiniz.(...) Ama istihbarat alabilecek konumda hocaefendiyi tanıyan birisi ne geziyor diyorsanız o ayrı bir şey. 2- Hocaefendi ve cemaati tanıyanlar bilir ki; hocaefendi şantaj yapmaz. (...) 28 Şubat sürecinde Fadime Ş. ve Müslim G. üzerinden yürütülen kampanyanın dindar insanlara verdiği zarar ortadayken dindar birisinin -ki her AKP’li öyle sanılıyor- seks kasetinin ortaya çıkmasının dine ve dindarlara vereceği zararı en iyi bilenlerden birisi hocaefendidir ve onu engellemek için elinden geleni yapar.(...) (H.Y.)



2. mektup: Oral Bey,(...) Hocaefendi’yi yıllardır takip eder ve dinlerim(...). Hocaefendiyi makro perspektifle bir samimiyet ve dürüstlük testine tuttuğunuzda, onun kasetlerden bahsederkenki kastının bir tehdit olmadığını anlarsınız. Tam tersine hocaefendi, şöyle demek istedi: “Beni veyahut bizi elimizde kasetler olmakla itham ediyorsunuz. Ben bildiklerimi anlatacak olsaydım, şimdiye çoktan anlatırdım. Ama böyle pespayeliklerle işimiz olmaz.” En sonda “Keşke anlatmasaydım” deyişi de, bırakın bir sırrı ifşa etmeyi, ima ile ve isim bile vermeden de olsa böyle bir sırrını başkaları ile paylaşmaktan duyduğu rahatsızlık.(...) (O kadar ki bu yorumların onun ağzından çıktığına videolarda bizzat şahit olduğumda çok ama çok üzülüp keşke demeseydi dedim.) “On tane daha sayabilirim” demesi de, aslında daha bunun gibi neler biliyorum ama paylaşacak olsaydım zaten bunları da paylaşırdım şeklinde anlaşılmalı. Bir de daha ilginç olan, bu bilginin ona ulaşmış olması demişsiniz.(...) Hocaefendi bu söz konusu zatı sevmiş ve belki o zat da hocaefendiye saygı duyan birisi.(...) Haber veren üçüncü kişiler, bu zatın cemaate yakın olması sebebiyle içine düşeceği bir tuzağın, çekilecek bir kasetin cemaati de zor duruma düşürebileceğini düşünmüş olabilirler. (Y.Y.).



Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin