Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, "Paralel Yapı propagandası yaptığı iddia edilen yayınların durdurulması" talebiyle Türksat Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda, "devletin bir kısım organlarının terör örgütü olarak işlem yaptığı örgütlü yapının diğer yandan devlet imkanlarından serbestçe yararlanmasının, hukuk devleti ilkelerine tezat olduğu" belirtildi.
Başsavcılığın, Türksat Genel Müdürlüğüne gönderdiği iki sayfalık
yazıda, "Türkiye'de değişik illerde söz konusu yapının işlediği
suçlara ilişkin birçok soruşturmanın sürdürüldüğü" kaydedildi.
Usulsüz dinleme yapıp, siyasi ve askeri casusluk suçu işlediği
edilen örgüt üyeleriyle ilgili soruşturmaların kamuoyuna
yansıdığı bildirilen yazıda, "paralel devlet yapılanması olarak
isimlendirilen, yıllarca dini cemaat görünümünde faaliyetini
sürdüren Fetullahçı örgütün bir terör örgütü olduğu" ifadesi yer
aldı.
Örgütün, devletin meşru güçlerinin elindeki silahları, örgüt
üyeleri aracılığıyla kullanarak hükümeti devirmek ve anayasal
düzeni ihlal ederek meşru seçilmiş iktidar dışında onu kontrol eden
bir cemaat diktatörlüğü kurmak için yıllarca faaliyet
yürüttüğü öne sürülen yazıda, "silahlı Fetullahçı terör
örgütünün, milletin egemenliğine paralel ve karşı bir cemaat
egemenliğinde, siyasi iktidar kurmak istediği" vurgulandı.
Örgütün, gizli emelleri için dini istismar ederek bir cemaatin
mensuplarını aldatıp kullandığı, örgütlü, hiyerarşik, disiplinli ve
organize şekilde toplumu da emelleri doğrultusunda şekillendirmeye
çalıştığı, toplumsal psikolojiyi elindeki imkanları kullanarak
terörize edip bozduğu ileri sürülen yazıda, örgütün,
toplumu kitlesel halde düşünmeye sevk ederek algı yönetimi yaptığı,
toplumda kutuplaşma ve kamplaşmaya yol açtığı belirtildi.
"Liderin propagandası"
Söz konusu yapının, organize ve örgütlü olarak işlediği suçların
sıradan işler gibi gösterilip, örgüte kamuoyu desteği sağlanmaya
çalışıldığının iddia edildiği yazıda, "silahlı terör örgütünü
kuran, yöneten, anayasal düzeni zorla ihlal etmeye teşebbüste
bulunan, hükümeti yıkmaya teşebbüs eden örgütün kurucusu ve
yöneticisi Fetullah Gülen'in, örgüte yönelik genel çağrı ve
talimatlarının da örgütün elindeki basın yayın organları üzerinden
verildiği" öne sürüldü.
Örgütün geliştireceği tavır ve örgütlü işlerin yine söz konusu
basın yayın organları üzerinden tabana duyurulduğu iddia edilen
yazıda, bu basın yayın organları kullanılarak, örgütlü yapının bir
arada tutulmaya çalışıldığı kaydedildi.
Yazıda, söz konusu yayın organlarında, örgüt yöneticisinin
açıklamalarının yayınlandığı, liderin propagandasına yer verildiği
yazılarak, örgütün geliştirdiği tavırların alt kitleye basın yayın
üzerinden duyurulduğu aktarıldı.
"Topluma kin ve nefret yükleyen açıklamalar"
Çeşitli programlarda terör soruşturmasında görev alan savcı ve
hakimlerin hedef gösterilip, tehdit edildikleri iddia edilen
yazıda, bu yayın organlarında topluma kin ve nefret yükleyen,
eleştiri sınırlarını aşan açıklamalar yapıldığı, programların
defalarca tekrarlandığı iddiasına yer verildi.
"Paralel devlet yapılanması/Fetullahçı terör örgütünün söz konusu
işleri yaparken devletin imkanlarından faydalandığı, devlete ait
imkanları kullanarak basın yayın faaliyeti
yürüttüğü" iddiasına yer verilen yazıda, devletin bir
kısım organlarının terör örgütü olarak işlem yaptığı örgütlü
yapının diğer yandan devlet imkanlarından serbestçe
yararlanmasının, hukuk devleti ilkelerine tezat olduğu ifade
edildi.
Yazıda, "Devlete ait imkanları kullanan ve yayın yapan bu örgütün
elindeki televizyonlar, radyolar, internet siteleri, devlete ait
uydulardan yayın yapan her türlü görsel ve basılı yayınların
topluma ulaştırılmasında, devlet imkanlarının kullanılmasının
engellenmesi için gereğini takdirlerinize arz ederim" ifadesi
kullanıldı. (AA)