“Kardeş Payı” ve “Kaçma Birader” gibi başarılı yapımların senaryosunu kaleme alan Murat ve Emrah Kaman kardeşler, bu kez yine senaryosu kendilerine ait olan “Deli Aşk” filmiyle karşımızda… Kamera önüne ilk olarak “Kardeş Payı” dizisiyle geçen Emrah Kaman, bu filmde başrolü de üstleniyor. Yönetmenliğini Murat Dündar’ın üstlendiği filmin en dikkat çeken yönlerinden biri de Cem Yılmaz Fikir Sanat Kulübü’nün desteklediği ilk yapım olması…
Maraş Dondurmacısı Ekrem’in sevdiği kız Neşe’nin kalbini kazanmaya çalışırken başına gelen komik olayların anlatıldığı filmin oyuncu kadrosunda; Emrah Kaman’ın yanı sıra Pelin Akil, Şafak Pekdemir, Toygan Avanoğlu, Nilperi Şahinkaya, Burak Çelik, Gülhan Tekin yer alırken Cem Yılmaz, Zafer Algöz ve Hakan Altun da filme özel performanslarıyla konuk oluyorlar.
10 Mart’ta gösterime giren film, vizyondaki dördüncü gününü tamamlarken, Deli Aşk’ın yaratıcıları Murat Kaman, Emrah Kaman ve filmin yönetmeni Murat Dündar da Medyatava’ya konuştu.
İşte, hem hazırlık süreci, hem kamera arkası hem de filmin ilk gösterildiği günden bu yana gelen tepkilerin konuşulduğu o söyleşi…
Filmin vizyondaki 4. günü bugün. İlk 3 gündeki tepkiler nasıldı?
Emrah Kaman: Valla şu andaki tepkiler çok iyi. Düşündüğümüzden de iyi. O yüzden de çok mutluyuz. Heyecanımız da artıyor haliyle.
"YA HERKES BİZİ KANDIRIYOR, YA DA ÖLECEĞİZ DE HABERİMİZ YOK"
Eleştirmenlerden de iyi not aldı film…
Emrah Kaman: Hem eleştirmenler çok beğendi, hem de halktan çok güzel tepkiler aldık. Ya herkes bizi kandırıyor ya da öleceğiz de haberimiz yok… (Gülüyorlar)
Aman, siz sektöre lazımsınız… Senaristlik serüveni nasıl başladı peki?
Emrah Kaman: Ben inşaat mühendisliği mezunuyum. Abim Murat Kaman da İşletme ve Reklamcılık okumuştu. Ama bizim içimizde hep durduramadığımız bir sinema ateşi vardı.
"ÇOK PARA VAR BU İŞLERDE DEDİLER"
Klasik bir cevap oldu bu…
Emrah Kaman: Yok, yok çok para var bu işlerde dediler. (Gülüyorlar) Küçüklüğümüzden beri sinemaya karşı çok ilgiliydik. O yüzden bu kadar severken de başka bir iş yapmayalım dedik. Önce abim ön ayak oldu, sonra ben onu geçtim. (Gülüyorlar)
Murat Bey var mı kıskançlık?
Murat Kaman: Bir işe yaramadıktan sonra kıskansam ne olacak. Ünlü olan o oldu yani. (Gülüyorlar)
"ABİM ÜNLÜ OLACAĞIMI TAHMİN ETSE, BEN ŞU ANDA LİBYA'DA ŞANTİYEDEYDİM"
Tahmin ediyor muydunuz peki böyle olacağını?
Emrah Kaman: Tahmin etse sokar mı beni bu işe. Tahmin etse ben şu anda Libya’da şantiyedeydim yani. (Gülüyorlar)
Peki senaristlik ve oyunculuk çok ayrı işler. İlk olarak Kardeş Payı’nda kamera önüne geçtiniz. Nereden aklınıza geldi bu filmin başrolünü oynamak?
Emrah Kaman: Bizim oyunculuk yapalım, kamera önüne geçelim gibi bir isteğimiz yoktu. Kardeş Payı’nın yönetmeni Selçuk Aydemir’in isteğiyle oldu. Bir gün bir şey yazdı ve "Bunu oyna" dedi bana. Ben de ben 'oynayamam, yapamam' dedim. Bir de 'Ahmet Kural’la oynuyorum, ölürüm, evden çıkamam' dedim. O da "Çıkma zaten evden çok çıkan bir insan değilsin, kötü olursa yayınlamayız" dedi. Bir bölümlük bir şeydi belki ama çektik ve çok beğenildi. Sonra da devam etti. Planlanmış bir şey değildi. Biz hayatta hiçbir şeyi planladık diye olmadı.
Kendiliğinden gelişmesi daha güzel belki de…
Emrah Kaman: Biz plan yapıyoruz ama istediğimiz planlar gerçekleşmiyor. Ya biz plan yapamıyoruz ya da hayatın işleyişi öyle değil galiba.
Peki bu filmde senaryoyu yazarken en başından başrolü sizin oynayacağınız belli miydi, yoksa sonradan mı böyle bir karar aldınız?
Emrah Kaman: Bu filmde belliydi.
Neden başrolü siz oynamak istediniz?
Emrah Kaman: İnsan kendi yazdığı şeyi daha rahat oynuyor. Neyi nasıl tonlayacağını daha iyi biliyor. Ben oyuncu değilim, kendi yazdığım şeyi oynuyorum. Bu başka bir performans aslında. Ben oyuncuyum dersem gerçek oyunculara çok büyük haksızlık yapmış olurum. Yazarken hep benim tipimde bir adam olsun istedik.
"EKREM KARAKTERİYLE ŞANSSIZLIĞIMIZ BENZİYOR"
O zaman benzeşen yönleriniz var karakterle…
Emrah Kaman: Şanssızlığımız benziyordur belki.
Murat Kaman: Ekrem karakteri kadar salak olsaydı böyle bir senaryo çıkmazdı yani. Ekrem biraz saf bir karakter.
Emrah Kaman: Yapamadığınız şeyler yaratıcılığınızı artırır.
Filmin yönetmenine soralım o zaman hemen, siz nasıl buldunuz Emrah Bey’in oyunculuğunu?
Emrah Kaman: Bayılır bana sağ olsun. (Gülüyorlar)
Murat Dündar: Çok zor bir performanstır tek kişilik bir şeyi oynamak. Tek kişilik diyorum çünkü film aslında Ekrem karakteri üzerine kurulu ve 5 hafta boyunca olmadığı 1 tane sahne vardı. Ben gerçekten şaşırdım ve iyi bir performans gösterdi.
Filmin çekimleri Adana’da gerçekleşti. Hiç esprili bir olayla karşılaştınız mı?
Murat Dündar: Adana biraz kaotik bir yer. Bir kere yabancı bir şehirdesiniz ve garip durumlar var. Örneğin, emniyete izin almaya gittik, adam bize diyor ki “Stadın etrafında çok fazla takılmayın. Demirspor’la Adanaspor taraftarları haftanın belli günleri internette buluşup kavga ediyorlar” … Öğrendik ki bunu yıllardır yapıyorlarmış.
Emrah Kaman: Hobi olarak dövüşüyorlar yani. (Gülüyorlar)
Murat Dündar: Ancak Adana sinema açısından da çok özel bir şehir. İnsanları gerçekten samimi. Bir köyde fırça da yedim aslında…
"YILMAZ GÜNEY SORUSU YÜZÜNDEN ADANA'DA FIRÇA YEDİM"
Nasıl oldu?
Murat Dündar: Yılmaz Güney’in köyüne yakın bir yerde bir sahne çekiyoruz. Tarlanın sahibi amca anlatıyor burada Yılmaz Güney de film çekti filan diye… Yılmaz Güney’i sever miydin diye sordum. “Yılmaz Güney’i sevmeyen adam mı olur” diyerek fırçaladı beni. Bence de evet olmaz ama…
Emrah Kaman: Bir sorayım dedim. (Gülüyorlar)
Murat Dündar: Yılmaz Güney orada bir halk kahramanı. Yılmaz Güney’in dayak yediği sahneleri Adana’da gösteremiyorlar.
Ekrem karakteri de Anadolu sıcaklığını ve kültürünü yansıtan bir karakter… Adetler, manevi duygular, aile bağları ve dini unsurlar çok da izleyicinin gözüne sokulmadan tadında aktarılmış izleyiciye…
Emrah Kaman: O çok ince bir mizah. Onun ayarını kaçırırsanız, çok ciddi tepki alabilirsiniz. Bunu da galiba hep birlikte güzel başardık.
Cem Yılmaz’ın desteklediği ilk sinema filmi bu… Peki yollarınız nasıl kesişti?
Murat Kaman: İlk olarak "Kaçma Birader" filminde karşılaştık. Ekip olarak geldi Cem Abi'ler. Biz geleceğini bilmiyorduk aslında, çok şaşırdık.
Murat Dündar: O filmin etkisi büyük oldu aslında. "Kaçma Birader" filminden çıktığımızda ne kadar tatlı bir film dedik. O film Emrah ve Murat için güzel bir referanstı. Dolayısıyla oradan bir senaryo gelince elbette ki okumak istedi onu.
Peki tepkisi ne oldu okuyunca?
Murat Kaman: Biz Zafer Algöz üzerinden iletişim kurabildik.
Emrah Kaman: Cem Yılmaz Fikir Sanat bir yapımevi değil aslında. Cem Abi’nin filmlerini çeken bir şirket. Biz bu senaryoyu 'hadi çekin' diye yollamadık. Bir okuyun, fikrinizi söyleyin, Cem Yılmaz "şurayı şöyle yapın" gibi bir şey der mi diye yolladık. Ardından burada buluştuk ve Cem Abi bize şunu söyledi; “Biz bu filmi yapıyoruz ve psikolog rolünü de ben oynuyorum”…
"CEM YILMAZ, 'BU FİLMİ YAPIYORUZ VE PSİKOLOG ROLÜNÜ DE BEN OYNUYORUM' DEDİ"
O rolü oynamakla da güzel bir jest yapmış size… Keza Zafer Algöz’ün canlandırdığı karakter de çok güzeldi… Peki oyuncu kadrosunu belirlerken zorlandınız mı?
Murat Kaman: Dönemsel olarak zor bir dönemde çekimlere başladık. Bütün oyuncuların dizilerinin olduğu bir dönemdi. Neden yazın sinema çekildiğini de biraz anladık galiba. İşi olmayan oyuncuları topladığımız bir cast oluşturduk ve ne mutlu ki hiç pişman olmadığımız bir durum ortaya çıktı.
Emrah Kaman: Cem abi bize hep “Bizim çok güzel bir senaryomuz var, hadi bunun üzerine bir şey katacak adamlar koyalım” dedi. Hakan Altun’un olması 1 günde filan oldu. Biz daha önce de ünlü oyunculara isim olarak bir şeyler yazdık. Ama gerçekleşemedi. Fakat Cem Yılmaz Fikir Sanat olunca 1 günde gerçekleşti.
"CEM YILMAZ FİLME BAŞINDAN SONUNA KADAR ÇOK GÜZEL ŞEYLER EKLEDİ"
Senaryoya da oyuncu kadrosuna da müdahalesi oldu yani Cem Bey'in?
Emrah Kaman: Başından sonuna kadar çok ince ve çok güzel şeyler ekledi.
Murat Kaman: Cem Abi senaryoda benim adım yazacak dese yazabilir durumdaydık.
Emrah Kaman: Cem Yılmaz Fikir Sanat başka bir yer bir de. Cem Abi’yle dışarıda oturuyoruz. Başka bir şey üzerine sohbet ederken Cem Abi’nin telefonundan WhatsApp sesi geldi. Ben de bir şey anlatıyorum o esnada, baktı ve "Emrah’cım pardon, Russell Crowe mesaj atmış" dedi. Abi dedim ben özür dilerim. (Gülüyorlar)
Murat Kaman: Gerçekten çok profesyonel isimlerle dolu burası.
Murat Dündar: Burası aslında çok çekirdek kadrosu olan bir yer ve biz hep Cem Yılmaz işlerini ürettik. Burası bazen 120 kişi olabiliyor, bazen 20 kişi olabiliyor. Ama günün sonunda 4 kişi kalıyoruz. O da işte Cem Yılmaz, Can Yılmaz, Öner Işık ve ben…
Emrah Kaman: Burası hakikaten bir okul yani. Biz de dersi arka sıralarda güzel kaynatan öğrencileriz.
"MEZAR SAHNESİNDE ÇOK ZORLANDIM"
Ne güzel tanımladınız… Peki filmde zorlandığınız bir sahne var mıydı?
Murat Dündar: Onun mu bizim mi? (Gülüyorlar)
Murat Kaman: Genel olarak zorlandı zaten. (Gülüyorlar)
Emrah Kaman: En zorlandığım sahne mezarın içine girdiğim sahneydi.
Peki ülkenin çalkantılı gündemini ve bu gündemden sinemanın da etkilenmiş olmasını göz önünde bulundurursak, gişe kaygısı taşıdığınız oldu mu?
Emrah Kaman: Biz yaratıcı tarafız. Allah razı olsun Cem Abi bizim paramızı verdi, artık Cem Abi’yle Muzaffer Abi (Muzaffer Yıldırım) ilgilensin yani. (Gülüyorlar) Bize sadece “Filminizi çok beğendik” demeniz yeterli. Tabii ki 150 milyon insan izlesin isterim ama orada bizim ve yapımcılarımızın etki edemeyeceği başka parametreler var. Biz sadece işimizi iyi yapmaya çalışırız.
Yeni proje var mı peki?
Emrah Kaman: Çok var. Bana parayı verin, senede 50 tane film yapmak isteriz. (Gülüyorlar)
Yakın bir tarihte olacak mı?
Emrah Kaman: İnşallah yakın olur.
Biraz daha tüyo alalım…
Emrah Kaman: Güzel güzel hikayeleriz var…
Komedi mi yine, yoksa dram da olacak mı?
Emrah Kaman: Böyle ikisinin ortasında.
Yine Cem Yılmaz’la birlikte mi yapacaksınız?
Emrah Kaman: Cem Abi bizi kabul ederse istiyoruz tekrar. (Gülüyorlar)
Canan Kaya / Medyatava