Zorlu Holding ve grup şirketlerinin çalışanlarına yönelik, her ay Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Diyalog Konferansı”nda yılın son konukları Cem Yılmaz ve İbrahim Selim oldu. Online olarak gerçekleşen sohbet kahkahalara sahne oldu.
Her ay Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Diyalog Konferansı”nın bu yılki kapanış etkinliğine İbrahim Selim’in moderatörlüğünde Cem Yılmaz, konuk oldu. Cem Yılmaz’ın esprileri ile gülen yüzlerin hiç eksik olmadığı; İbrahim Selim’in Cem Yılmaz ve Ömer Yüngül’e yönelttiği sorular ve Zorlu çalışanlarından gelen zihnisinir soru ve yorumlarla buluşma, dinamik ve coşkulu geçti. Ömer Yüngül ve Cem Yılmaz’ın ikisinin de Boğaziçi Üniversitesi’nde okumalarından, Yüngül’ün resim, Yılmaz’ın da müzik hobisine değin çok sayıda kişisel konu başlığı ile kahkaha dolu anlar yaşandı.
2020’nin yaşanan pandemi sebebiyle herkes için zor bir yıl olduğunu ama sorumluluk duygusu ve birliktelik ruhu ile Zorlu Grubu çalışanlarının böyle zamanlarda neler yapılabileceğini bir kez daha gösterdiğini dile getiren Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlık ilk defa böyle bir salgınla karşı karşıya kalmıyor. Üstelik şu anda bununla mücadele edecek çok daha fazla olanağa, güce sahibiz. Aşı gibi bilimin ve teknolojinin olanakları ile umut veren gelişmelere hızla kavuşabiliriz. Ben tüm bunları aşacağımıza inanıyorum. Hepimizin umuda ve biraz daha fazla gülümsemeye ihtiyacı var. Yeni yıl vesilesiyle yüzlerimizde oluşacak gülümseme, umarım 2021 yılı boyunca da bizimle olur. Diliyorum ki 2021, birbirimize ve yaşadığımız değerlere saygı gösterdiğimiz; eşitliğin, çevrenin, doğanın ve insanın ön planda olduğu bir yıl olur.”
Sözlerine, sahne aldığı Zorlu PSM’ye, bu zorlu koşullarda sanatçıları ve o alanda emeği geçen herkesi merkeze alan ve insanların morallerini önceleyerek ciddi bir fedakarlık ve sorumlulukla çalışan yaklaşımı nedeniyle teşekkür ederek başlayan Cem Yılmaz ise; “Pandeminin bize gösterdiğini iddia ettiğimiz pek çok şeyi aslında gündelik yaşamımızın her anında zaten biliyorduk. Doğayı korumaktan tutun, kapınızın önüne gelen kuryeye teşekkür etmenize kadar… Şimdi bunları yeni keşfetmiş gibi konuşuyoruz; ama gerçeklik öyle değil. Bu son dakikada bu aydınlanma da neyin nesi? Bunlarla ilgili konuşmaktansa, harekete geçip bir şeyler yapmak daha doğru diye düşünüyorum. İnsan güzel ve doğru şeyleri vakit varken yapabilmeli. Ertelememeli. İnsan her yeniliğe adapte olabiliyor. Tüm bu yaşananlara rağmen kendimizi motive etmenin ve gülebilmenin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. İnsan önce kendine sahip çıkmalı ki diğer insanlara da fayda sağlayabilsin.” dedi.