Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Halif, bugünkü yazısında; son günlerde Doğan grubuyla girdiği polemik nedeniyle Yeni Şafak'tan gönderildiği söylenen Cem Küçük'ü yazdı.
Halif, 'Küçüldükçe ödüllendirirler seni' başlıklı yazısında; Cem Küçük'ün gazeteden kendi isteğiyle ayrıldığını vurguladı ve "Büyük olasılık Sabah Grubu’nda görev alacak. Takvim yayın yönetmenliği diyen de var. Diğeri Sancak Grubu’nda yine bir yöneticilik" ifadelerini kullandı.
Mustafa Halif'in yazısı şu şekilde:
....
Küçük’ten kendi “mahallesinin
vicdanlılarının da” rahatsız olduğu doğru. Ancak Yeni
Şafak’tan ayrılışı “işten çıkarma” değil. Peki ne
oldu da bir süredir yazmıyor anlatayım: Küçük Yeni Şafak’ta sadece
köşe yazmıyor. Editoryal görevleri de var. Yorum sayfalarını o
hazırlıyor mesela. Küçük daha önce aldığı bir davet için (MÜSİAD’ın
New York ofisi) ABD’ye gitmiş. Yazılarına ara verme sebebi
bu.
Ayrılma nedeni ise bir nevi “ödüllendirme”. Hani Doğan Grubu
açıklamasında diyor ya “arkasında
duran efendileri” diye, işte onlar Küçük’e yeni bir yer
buldular. Aslında daha önce bulunmuştu. Hilal Kaplan’ın
ve Melih Altınok’un görev yerleri “Sabah”olarak
belirlendiğinde ona da “Takvim’e geç, olmadı
Ethem Sancak’ın Akşam’ı”denmişti.
O zaman kabul etmedi. Gönlünden Sabah geçiyordu. Ne de
olsa “reisin eli o gazetenin, grubun” üzerindeydi. Gerçi
Cumhuriyet’ten Zeki Tezer, Sabah’ın
patronuÖmer Faruk Kalyoncu’nun bir dönem ABD vatandaşı
olduğunu ortaya çıkaran bir yazı yazdı. Türk devleti
adına “racon” kesen birinin Amerikan havuzunda ne işi
olur diye düşünmüş müdür diye de aklımdan geçti. Sonra kendime
güldüm. Sonuçta bu bir atamaydı.
Yani işin özü, Cem Küçük Yeni Şafak’tan çıkarılmadı. Kendi
isteğiyle ayrıldı. Kaynaklarım iki olasılıktan bahsediyor. Büyük
olasılık Sabah Grubu’nda görev alacak. Takvim yayın yönetmenliği
diyen de var. Diğeri Sancak Grubu’nda yine bir
yöneticilik.
Sonuç ne olursa olsun.
İktidar “küçüldükçe ödüllendiriyor” seni. Ama
ciddiye alınıyor musun? Yanıtı herkes biliyor aslında. Ve baktıkça
şu tabloya. Belki de en büyük ödül“küçülmeden geçip
gidebilmek” bu dünyadan, diyor insan...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız