Çaykur, çay fabrikasındaki işçilerine coronavirüs bulaştığına dair haberlerle ilgili hukuki süreç başlatıyor.
İşçilerin karantina altına alındığı iddialarına da cevap veren Çaykur, bazı çalışmalarına tedbir amaçlı olarak 6 Nisan'a kadar ara verildiğini aktardı.
Çaykur'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Dün yerel bir internet haber sitesinde, Çaykur üzerinden Koranavirüs haberleri yapılmış ve Teşekkülümüz adına son derece rahatsızlık uyandıran iddialar, başka yerel-ulusal medya organları tarafından referans gösterilerek birçok haber mecrasında yer almıştır.
“ÇAYKUR’da virüs alarmı! Virüs işçilere bulaştı” haber başlığı ve devamında girilen alt başlıklarda “işçiler karantina altında”, “virüs Çaykur’a bulaştı” şeklinde son derece genel, keskin ve infiale neden olabilecek eyyamcı bir dil kullanılarak; sanki Teşekkül çalışanlarımızın tamamına hastalık bulaşmış gibi ağır bir algıya sebep olunmaktadır. Kaldı ki tüm dünyada yayılma hızı çok yüksek olan koronavirüsün, en büyük ekonomi ve organizasyon gücüne sahip ülkeleri bile çok kısa süre içerisinde ne hale getirdiği aşikârken; özellikle dayanışma içerisinde olmamızın gerektiği böyle zamanlarda, kullanılan dilin daha özenle seçilmesi ve uyarı yapmak çabasındaysak da yapıcı olanın tercih edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Çaykur Genel Müdürlüğü; 50 işletme, 9 Pazarlama Bölge Müdürlüğü ve 11 bin çalışanıyla büyük bir aile ve bölgenin en büyük, ülkemizin de önemli bir markası ve İktisadi Devlet Teşekkülüdür. Çin’den yayılan ve kısa sürede bütün dünyayı etkisi altına alan ölümcül koronavirüse karşı Devlet Kurumlarımızın yönlendirmeleriyle Çaykur da ülkemizdeki bütün kamu-özel, kuruluş-şirketlerle eş zamanlı benzer mücadeleyi vermektedir.
Haberde iddia edilen; “Bugüne kadar virüse karşı ne tür tedbirleri aldığı bilinmeyen Çaykur’da, işçilere virüs bulaştığı ortaya çıktı”
Gerçekte olan;
-Üreticilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını tehlikeye düşürmemek, olası riskleri ve sosyal teması en aza indirmek amacıyla tarımsal faaliyetler kapsamında; ruhsatlandırma, budama ve üretici devir işlemlerine 06 Nisan’a kadar ara verilmiştir.
- Cumhurbaşkanlığı Makamı ile Tarım ve Orman Bakanlığımızın yayımladıkları genelgeler kapsamında ve alınan güncel yazılı talimatlar doğrultusunda; özel durumu bulunan (yaş, hamilelik, süt izni, engelli, kronik hastalık gibi) yönetici olmayan personellerimize idari izin, yıllık izin, mazeret izni kullandırılmakta; bunların da dışında esnek veya dönüşümlü çalışma imkânı sağlanmaktadır.
- Genel Müdürlük Acil Eylem Planı ile Covid-19 Risk Değerlendirme Raporu; İş Güvenliği Uzmanı Ekip tarafından hazırlanarak tüm çalışanlarımıza gerekli bilgilendirmeler yapılmış ve gerekli tedbirler alınmıştır.
- Genel Müdürlük ve bütün ünitelerimizde dezenfektan dağıtımı yapılarak tüm çalışanların kullanımı sağlanmış, hijyen gerektiren bütün ekipmanlar ortak kullanımdan kaldırılmış, gerekli bilgilendirmeler yazılı olarak yapılmış ve çalışanların maske ve eldiven kullanımına azami dikkat edilmektedir.
- Teşekkülümüz Merkez ve taşra ünitelerine ziyaretçi kabulü ve üçüncü şahısların girişi sınırlandırılmış; geniş katılımlı toplantılar, seyahatler ve randevular iptal edilerek yüz yüze görüşmeler en az seviyeye indirilmiştir.
- Toplu mekânlardan; sosyal tesisler, çay bahçesi ve yemekhane hizmetlerine geçici olarak son verilmiş, istisnai gerektiren yerler de ise seyrek oturma ve önerilen mesafe kurallarına riayet edilmektedir.
Haberde iddia edilen; “Çaykur’dan tek açıklama; destekleme paralarını ATM’lerden çekerken Koronavirüs'e karşı önlemlerini almaları gerektiği dile getirilmişti.”
Gerçekte olan; Teşekkülümüz, kendi içerisinde güvenli bir platform olan Elektronik Belge Yönetim Sistemini kullanarak iç yazışmalarını anlık yapmaktadır. Dolayısıyla Covid-19 kapsamında aldığı bütün tedbirleri de kendi ünite personellerine süratle ulaştırmaktadır. Çalışanlarımız kadar anlık ve sürekli bilgilendirme alamayan üreticilerimize SMS uyarımız ise, banka ATM’lerini kullanırken sosyal mesafe bilincinin oluşmasına katkı sağlamak düşüncesiyle yapılmıştır. Yoksa başta Sağlık Bakanlığımız ve diğer ilgili kurumlar, konunun uzmanları aracılığıyla gerekli olan sosyal mesajları, uyarı ve ikazları çokça yapıyorlar. Çaykur; kendi görev alanı ve imkânları talimatlarla belirlenen, bu doğrultuda hareket etmek zorunluluğu ve sorumluluğu olan bir kuruluştur.
Haberde iddia edilen; yazı içeriğini desteklemek maksadıyla DİSK yönetim kurulu üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan’nın yaptığı, “Koronavirüs sürecinde Çaykur’da işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri konusunda alınması gereken önlemleri defalarca ifade ettiklerini, uyarılarının dikkate alınmadığı” şeklindeki açıklamasına yer verilmiştir.
Gerçekte olan; Koronavirüs salgının ilk günlerinden itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından bir araya getirilen Bilim Kurulunun aldığı tavsiye kararlar, Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar eliyle hayata geçirilerek bugüne kadar birçok tedbir ve önlemler alınmaktadır. Teşekkülümüz de devletimizin yetkili kurumlarının talimatları ve özelde kendi uygulamalarıyla çalışanlarını, koronavirüs hastalığına karşı korumak için gerekli önlemleri almaktadır. Yetkili kurumların talimatları dışında sendika veya herhangi bir STK gibi kuruluşların virüsle mücadele konusunda tavsiyede bulunabileceği normlar veya usuller, Teşekkülümüz için nasıl daha uygulanabilir veya koruyucu olabilir ki; kime, nereye, ne zaman yapıldığını dahi bilmediğimiz bu tavsiyeleri kâle almada duyarsız, ilgisiz kalmış olalım. Hiç kimsenin daha önceden deneyiminin olmadığı Koronavirüs mücadelesinde yetkili kurumlarımızın talimat ve tavsiyelerini, ortak referans ve norm uygulama olarak kabul etmek mecburiyetindeyiz.
Ayrıca Teşekkülümüz; üretimi ve istihdamı kesintiye uğratmadan ancak hastalıkla ilgili tedbirleri de elden bırakmadan Devlet kuruluşu olma sorumluluğu gereği hayatiyetini sürdürmek durumundadır.
Hulasa; eş zamanlı olarak çok sayıda insanı tehdit eden koronavirüsün; toplumumuzda oluşturduğu tedirginlik, sosyal ve psikolojik endişeleri en aza indirme gayretiyle başta enfekte olan, test yapılan, kaybedilen ve iyileşen hastaların bilgilendirilmesi sadece Sağlık Bakanlığı üzerinden yapılmaktadır. Enfekte olan hastaların il dağılımın bile makul gerekçelerle kamuoyuyla paylaşılmıyor olması, bizlere sürecin ne kadar hassas idare edilmesi gerektirdiğini anlatmaktadır. Ülkemizde hal böyleyken Çaykur üzerinden yapılan haber içeriğinde ise; genelleyici, art niyetli, yıpratıcı, sorgulayıcı, yapıcı olmadığı izlenimi veren bir dil kullanılmıştır. Habere konu fabrika çalışanlarımızın; hastalık süreçleriyle ilgili kiminle temasla, nerede ve ne zaman başladığı hakkında henüz girift bir durum ve bilinmezlikler varken; çalışanlarımızın sadece mesai içerisindeyken enfekte oldukları, sebebinin ise Çaykur’un tedbir almada yetersiz kaldığı, hatta dışarıdan yapılan uyarıları da dikkate almadığı gibi algıların öne çıkarıldığı haber sitesi hakkında gerekli hukuki süreç, dün itibariyle başlatılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."