Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde katıldığı öğrenci buluşması programında, öğrencilerin sorularını cevapladı. Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu hakkında da değerlendirmede bulunarak, “Güçlü olanın yanında olmak kolay, ama haklı olanın yanında ve mecburiyetten yana tavır sergilemek, herkesin bugün küresel ve uluslararası sistemde yapabileceği kolay bir şey değil, çünkü çok baskı var. Ülkeler üzerinde çok baskı var. Milletler üzerinde çok baskı var. Azınlıklar üzerinde çok baskı var. Diğer taraftan İsveç ve Finlandiya var. NATO üyelikleri konusunda da teröre destek veren, ülkemize kısıtlama uygulayan ülkelerle müttefiklik yapılamayacağını söylüyoruz. Herhangi gizli bir gündemimiz yok. Biz NATO’nun genişlemesini de isteyen bir ülkeyiz. Ama bize saldıran terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olur mu? Siz müttefik olacaksanız, biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz, siz de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım.” dedi.
‘KISITLAMALARIN GEREKÇESİ NE?’
Çavuşoğlu, sözlerine, “Anlamak yetmez, gidermek lazım. Türkiye’ye karşı savunma sanayi ürünlerinde kısıtlama getireceksiniz. Kısıtlamanın gerekçesi ne? PKK ve YPG'ye yönelik operasyonlarımız. Yani terörle mücadelemiz. Yani bir kısıtlama, ürün satmama kararı kime karşı alınır? Düşmana karşı değil mi? İlişkilerinizin hiç olmadığı, istemediğiniz ülkelere karşı olur. Dünyada herkesin ilişkilerini yani aşağı yukarı minimumda tuttuğu ülkelerde var, sistemin içinde. Ama siz Türkiye gibi, Avrupa’ya çok önemli katkı sağlayan bir ülkeye kısıtlama getiriyorsunuz. Açıkça bunu söylüyoruz. Bu kaygılarımızın giderilmesi gerektiğini ve bu ülkelerin de bu yönde somut adımlar atması gerektiğini söyledik. Kendilerine belgeyle de verdik” ifadeleriyle devam etti.
‘HERKES TÜRKİYE’Yİ KİLİT BİR ÜLKE OLARAK GÖRÜYOR’
Ukrayna'daki buğdayın dünyaya taşınması konusunda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Çavuşoğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Ama vatandaşlarımızın ve dünya insanlarının karşı karşıya kaldığı başka sorunlar da var. Ayrımcılık, nefret, kendisinden olmaya yönelik nefret, İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, bunlara karşı da mücadele etmek lazım. Şimdi ilk defa Dışişleri Bakanlığı olarak ilgili kurumlarımızla da çalışıyoruz. Dünyada İslam düşmanlığı ve ırkçılık içeren saldırılar, söylem ve eylemleri rapor ediyoruz. Raporumuz bitmek üzere. Tüm uluslararası kuruluşlar BM İnsan Hakları Komiseri, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği dâhil herkesle paylaşacağız. Dünya kamuoyuyla da paylaşacağız. İşte Ukrayna’daki savaştan dolayı gıda güvenliği konusunu ön planda olduğunu söyledim. Şimdi bir taraftan tekrar tarafları masaya getirmeye çalışıyoruz, barış için çalışıyoruz. Diğer taraftan da Ukrayna’daki buğday için mayınların temizlenmesiyle güvenli bir koridor açarak, o gemilerin Ukrayna’daki buğdayın tüm dünyaya taşınması, ihtiyaç duyan ülkelere ihraç edilmesiyle ilgili çalışıyoruz Birleşmiş Milletler, Türkiye, Rusya ve Ukrayna olarak. Şimdi ülkeler arıyor bizi sürekli, ‘bizi de dâhil edin bu sisteme' diye. Biz tabii herkesin katkısına açığız. Bu konularda rekabet olmaz. İş birliği yapmak lazım diyoruz. Ama burada kilit bir ülke olarak herkes Türkiye’yi görüyor. Çünkü başından beri bu yönde her iki tarafın da güvenini kazanan sadece savaş döneminde değil önce izlediğimiz hep denge politikası sayesinde güvenilir bir ülkeyiz.”
‘HER COĞRAFYADA BARIŞ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye olarak her coğrafyada barış için mücadele ettiklerini belirterek, “Afrika’dan Latin Amerika’ya, Orta Asya’dan Balkanlar’a her coğrafyada barış için çalışıyoruz. Şimdi Filipinler neresi, Türkiye neresi? Orada da barış sürecine katkı sağlıyoruz. Halen bu alınan kararların uygulanması konusunda bir büyükelçimiz görevli. Şimdi Kolombiya’da biliyorsunuz ayrılıkçı ve terör faaliyetlerinde bulunan grupla devlet arasındaki müzakerelere biz hem personel katkısı sağlıyoruz. O bölgedeki Latin Amerika’daki bölgesel örgütler aracılığıyla hem de bir diplomatımızı görevlendiriyoruz. Yani sadece yakın coğrafyamızda değil işte Afrika’da da aynı yaklaşımı sürdürüyoruz. Şimdi Balkanlar’da ciddi bir kırılganlık var. Önümüzdeki günlerde dört Balkan ülkesini ziyaret edeceğim. Bu ülkelerle önemli görüşmeler de gerçekleştireceğiz. Sayın cumhurbaşkanımızın da ziyaretleri olacak” şeklinde konuştu.