Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutukluluğuna ilişkin olarak, "Can Dündar ve Erdem Gül’ün belli suçlamalarla tutuklanmaları, Türkiye’deki gidişata zarar verecek bir noktaya geldi. Umarım ki hakimler itiraz sebeplerini dikkate alır ve onları tahliye ederler" dedi. Arınç, "Benim dediklerimin tersi yapılacaksa, hiç olmazsa Can ve Erdem hakkında bir şey söylemeyeyim, başlarına bir şey gelmesin diye sesimi kıstım" diye konuştu.
Arınç, Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyaset Kulübü tarafından
düzenlenen ’Bölgesel Politika Konferansı’na konuşmacı olarak
katıldı. Üniversitenin Halkalı’daki yerleşkesinde Rektör Prof. Dr.
Mehmet Bulut, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ile
üniversitenin akademisyenleri ve öğrencilerin izlediği konferansta
konuşan Bülent Arınç, programın sonunda öğrencilerin sorularını
yanıtladı.
Arınç, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve
gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberleri
nedeniyle tutuklanmalarıyla ilgili bir soru üzerine, bu konudaki
görüşlerini açıkladı.
"CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL’Ü TANIRIM"
Dündar ve Gül’ü tanıdığını belirten Bülent Arınç, bu iki isim
hakkında olumsuz ve yanlış bir düşüncesinin olmadığını kaydetti.
Arınç, "Can Dündar iyi bir gazeteci ve belgeselcidir. Çok önemli
konularda demokrat kişiliğiyle belgeseller yapmıştır. Mesela, son
dönemde Bediüzzaman Said Nursi hakkında belgesel hazırlığı
yaptığını, ancak belli sebeplerle bunu başaramadığını duymuştum.
Kendisiyle çok fazla görüşmemiz yoktur. Önemli olan, demokrat ya da
özgür düşünce sahibi olduğuna inandığımız insanların cezaevinde
olmamasıdır. Erdem Gül’ü daha yakından tanırım. Evet, gazetelerinin
yayın çizgisini beğenmiyor olabilirsiniz ama, eleştiri de bir
haktır. Erdem, seviyeli bir gazetecidir" diye konuştu.
"GAZETECİLERİN BU TÜR SUÇLAMALAR KARŞISINDA TUTUKLANMAMASI
GEREKİR"
Bülent Arınç, gazetecilerin bu tür suçlamalar karşısında
tutuklanmaması gerektiğinin altını çizdi. Arınç, şöyle devam
etti:
"Gazetecilik faaliyeti olarak görülmese dahi, MİT TIR’larının
basılması veya yakalanmasıyla ilgili görüntüler basında hep
yazıldı, çizildi. Artık gizlilik diye bir şey kalmadı. Daha önce
başka bir gazetede yayınlanan ya da internette video olarak izlenen
bir konudaki başka bir konuda dün Anayasa Mahkemesi’nin
bireysel başvuruüzerine verdiği bir karar var. Buna göre,
’Zaten ifşa edilmiştir, ikinci defa yayınlanması suç unsuru teşkil
etmez’ diyor. MİT TIR’ları içerisinde ’Silah vardı, yoktu’ diyen
çok önemli devlet büyüklerimiz, ’Değil’ diyen yine çok önemli
devlet büyüklerimiz de olduğuna göre, burada aleniyet kazanması bir
suç teşkil eder mi, etmez mi? O konuda öncelikle bir karar
verilmesi lazım. Ancak her hal–karda gazetecilerin bu tür
suçlamalar karşısında tutuklanmaması gerekir."
"TUTUKLAMA CEZA DEĞİL TEDBİR OLMALI"
Tutuklamanın bir tedbir olduğunu, ceza olmadığını vurgulayan Arınç,
tutuklama kararının ’kaçma’ veya ’delilleri karartma’ ihtimali
varsa verilebileceğini ifade etti.
"İNŞALLAH TUTUKLANMAZLAR DEMİŞTİM"
Arınç, "Ben ilk günlerde inşallah tutuklanmazlar, tutuksuz
yargılanırlar, ağır bir suçlama var ama bunlar maruf insanlardır,
kaçacaklarsa da siz de yakalarsınız demiştim. Ancak bunları çok
yüksek sesle söyleyemiyoruz. Çünkü hukuk ve yargı konusunda büyük
bir sıkıntı var. Bunu aşmamız lazım" dedi.
"CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL’ÜN BAŞLARINA BİR ŞEY GELMESİN DİYE
SESİMİ KISTIM"
"Paralel yapı"ya yönelik Manisa’da yürütülen bir operasyonla ilgili
olarak, o dönem yaptığı bir konuşmayı hatırlatan Arınç, şöyle
konuştu:
"Manisa’da yürütülen bir operasyon sebebiyle birkaç defa eleştiride
bulundum. İnsanları tanımasam, bu sözleri söylemezdim. Çok temiz,
maruf, ahlaklı insanlar, belli suçlamalarla nezarete alındılar ve
tutuklama kararları verildi. 24 Kasım günü 4 bayan öğretmen
okullarından alınarak, mahkemeye sevk edilerek tutuklandı.
Bildiğiniz üzere paralel suçlaması içerisinde yaşandı. Ben,
bunları tanıyorum, bu suçlamalar, bu iddialar boş çıkar, yarın
mahcup olursunuz, yapmayın dedim. 7 kişi serbest bırakılmıştı, ben
Manisa’dan ayrıldım. İtiraz üzerine 7’sini getirip tutuklamışlar.
Benim dediklerimin tersi yapılacaksa, hiç olmazsa Can ve Erdem
hakkında bir şey söylemeyeyim, başlarına bir şey gelmesin diye
sesimi kıstım. Adaletin sarayı var, adaletin kendisine ihtiyacımız
var. Türkiye’de şu an en çok adalete ve hakkaniyete ihtiyaç
var."
"SAVCI ’TUTUKLAYIN’ DİYOR, ÖBÜRÜSÜ DE
TUTUKLUYOR"
"Bizi 13 yıl tek başına iktidarda tutan şey partimizin adında
’Adalet’ olması, haktan ve hukuktan yana olmamızdır" diyen Arınç,
"Bu hükümetin yargı ile ilişkileri sıfır denecek kadar azdır. HSYK
Başkanı Adalet Bakanı’dır ama, diğerleri hakimler tarafından
seçilmiş insanlardır. Temsili noktada Bakan onları temsil ediyor.
İşin kötüsü, yargı bu kararı veriyor. Savcı ’Tutuklayın’ diyor,
öbürüsü de tutukluyor. Yargıyı bu adaletsiz, haksız, hukuka aykırı
noktalardan çıkarmamız lazım. Bunun için hükümetler yasal tedbir
alacaksa, bunları alır. Yoksa bu yapılanlardan doğrudan dolayı
hükümetimizi sorumlu tutmuyorum" ifadesini kullandı.
TAHLİYE TEMENNİSİ
Can Dündar ve Erdem Gül’ün belli suçlamalarla tutuklanmalarının,
Türkiye’deki gidişata zarar verecek bir noktaya getirdiğini savunan
Arınç, "Umarım ki hakimler itiraz sebeplerini dikkate alır ve
onları tahliye ederler" dedi.
İSRAİL İLE MÜZAKERELER...
Bülent Arınç, Türkiye ile İsrail arasında yapılan müzakerelerle
ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine de, Türkiye’nin
çıkarlarının, milli menfaatlerinin temel esas olduğunu belirtti.
Arınç, "Bir devletimiz var. Kendi özel düşüncelerimizi içimizde
muhafaza ederiz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir devlettir. Devletten
devlete ilişkilerde de, dış politikadaki temel esas ülkemizin milli
menfaatleridir. Dış politikada çıkarlar söz konusu olduğunda bu
devlet her şeyi yapmalıdır ve yapar. İsrail ile doğalgaz anlaşması
şu ya da bu anlaşma, fısırık şeyler. Daha başka şeyler de
yapılmalıdır, yeter ki ülkemizin dış politikasına yarar sağlayacak
bir iş olsun. Bugün bizim Güneyimiz kaynıyor. Türkiye ciddi bir
tehlike altındadır. Rusya ile geldiğimiz noktayı biliyorsunuz.
Bizim ittifaklara ve dostluklara ve kendimizi koruyacak tedbirlere
ihtiyacımız var" yanıtını verdi. (DHA)