Takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasını anlatan yazı dizisi nedeniyle aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ile oğlu Bilal Erdoğan'ın bulunduğu 9 kişiye hakaret ettiği iddiasıyla toplam 28 bin 650 TL adli para cezasına çarptırılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkındaki gerekçeli karar açıklandı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında, Can
Dündar'ın 3-8 Ağustos 2014 tarihinde yayımlanan yazı dizisinde
şikayetçilerin örgüt üyesi olarak gösterildiği, rüşvet aldıklarının
iddia edildiği ifade edildi. Söz konusu yazı dizisinin tek
dayanağının 25 Aralık soruşturmasının fezlekesi olduğu belirtilen
gerekçede, fezlekenin savcılığa sunulan bir rapor niteliğinde
olduğu, mahkeme nezdinde bir hükmü olmadığı, asıl olanın iddianame
veya takipsizlik kararı olduğu anlatıldı.
"ÖRGÜT ÜYESİ DEMEK, HAKARET SUÇUNUN MADDİ UNSURUNU
OLUŞTURUR"
"Herhangi bir insanı, suç örgütü üyesi olarak tanımlamak Türk Ceza
Kanunu anlamında hakaret suçunun maddi unsurunu oluşturur" denilen
gerekçede, sanığın "isnadları bildirerek müdahillerin üçüncü
kişiler nezdindeki itibarını düşürdüğü" belirtildi. Dündar'ın
yazısının en önemli ve tek çıkış noktasının fezleke olduğu,
fezlekenin ne anlama geldiğini bilebilecek mesleki tecrübeye sahip
olduğu vurgulanan gerekçede, yazının anonsundan bir hafta önce 25
Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verildiği, ancak Dündar'ın
yazı dizisinin hiçbir yerinde fezlekeden bahsederken takipsizlikten
bahsetmediği, bu nedenle kastının suç yönünde değerlendirilmesi
gerektiği belirtildi.
AİHM'İN 3 ADIM TESTİ UYGULANDI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kendi kararlarında baz
aldığı 3 adım testinin de Dündar'ın eylemine uygulandığı belirtilen
kararda, teste göre "ifade özgürlüğüne bir müdahale olup olmadığı",
"müdahalenin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı" ve "demokratik
toplumda müdahalenin gerekli olup olmadığı" hususları tek tek
irdelendi.
"TAKİPSİZLİK KARARINDAN HİÇ BAHSEDİLMEDİ"
Kararda, Can Dündar'ın yazı dizisini kaleme alma zamanının
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde gerçekleştiği ifade edilerek
"Sanık yazdıklarıyla mevcut dünya düzeninde hali hazırda en önemli
yönetim biçimi olarak kutsanan demokrasi ve demokratik seçim
sürecine etki etmek üzere yazmıştır. Ancak sanık halkı
bilinçlendirmeyi ön görürken müdahiller lehine olan hiçbir şeyden
bahsetmemiştir. Fezlekeyi ortadan kaldıran takipsizlik kararından
hiç bahsedilmemiştir" denildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Can
Dündar'ın 3-8 Ağustos 2014 tarihlerinde yayımlanan yazı dizisinde,
şikayetçiler Binali Yıldırım, Muaz Yassın A Kadı, Usame Kutub,
Cengiz Aktürk, Abdülkerim Çay, Yassen Abdullah A Kadı, Hasan Doğan,
Recep Tayyip Erdoğan ve Necmeddin Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği
ifade ediliyordu. Dündar'ın "Hakaret" ve "Soruşturmanın gizliliğini
ihlal" suçlarından toplam 2 yıl 8 aydan 6 yıl 8 aya kadar hapsi
talep ediliyordu. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25 Nisan
2016'daki karar duruşmasında, Can Dündar, "Gizliliği ihlal" suçu
yönünden beraat etmişti. Dündar, 9 şikayetçiye yönelik "Hakaret"
suçundan ise 28 bin 650 TL adli para cezasına çarptırılmıştı.
(DHA)