Burcu Biricik: Hem rüküşüm hem pinti

Hayat Şarkısı dizisinin başrol oyuncusu Burcu Biricik, Armağan Çağlayan'a konuştu...

Google Haberlere Abone ol
Burcu Biricik: Hem rüküşüm hem pinti

Kanal D'de yayınlanan Hayat Şarkısı dizisinin başrol oyuncusu Burcu Biricik, Posta gazetesinden Armağan Çağlayan'a röportaj verdi.



İşte, o röportajdan öne çıkan başlıklar:



Türkiye'de yetenek yarışmalarından kimse çıkmıyor diye bir eleştiri var. Ama siz varsınız, Beren Saat, Engin Akyürek var. Bunu bilmiyor mu insanlar, yoksa siz mi saklıyorsunuz? 



Yoo saklamıyorum. Saklanabilir bir şey değil zaten, Kanal D'de yayınlandı. Gerçi çok izlenmeyen bir iş oldu. Konsept tam oturmadı, bir yaz projesi olarak kaldı. Belki o nedenle bilmiyorlardır.



Sizden önce de yapıldı yetenek yarışmaları ama kimse ‘star’ olamadı. Böyle olunca, hangi duyguyla katılıyorlar yetenek yarışmalarına merak ediyorum. 



Star olacağımı düşünerek katılmadım. Arkeoloji öğrencisiydim. İzmir'de tiyatro yapıyordum. Beren Saat'lerin yarışmasından sonra tekrar hortladı bu tarz yarışmalar. Benim niyetim yoktu önce, annemle abim ısrar edince gittim. Profesyonel oyuncu olmak gibi bir fikir yoktu aklımda.



Oyuncu olmak istemiyor muydunuz? 



Özel sektörde bir iş bulurum, tiyatromu da yaparım diye düşünmüştüm, kendi dünyamda. Ama tiyatro hep aklımdaydı.



Yarışmadan sonra ne oldu? 



Birinci olduktan sonra İstanbul'da biraz deneyim kazanmak istedim. Sonra İzmir'e dönecektim. ‘Muhteşem Yüzyıl’dan cariye teklifi geldi. Fakat “zaten oyunculuk yapamazmışım, set hiç bana göre değil” diye düşünmeye başladım. İzmir'e dönüyorum dedim. Bu sefer ‘Düşman Kardeşler’ dizisi geldi. O şekilde devam etti.



İlk başrolünüz ‘Hayat Şarkısı’ mı? 



Evet. İlk adamakıllı başrolüm. Herhalde benimki cahil cesareti çünkü zor bir roldü. Kaybedecek bir şeyim olmadığı için kabul ettim. En fazla “bu kıza başrol verdiler, kaldıramadı” denirdi. Riskliydi ama çok inandım. İnanmanın da seyirciyi ne kadar etkilediğini gördüm. Ama Hayat Şarkısı’nda kadromuz çok sağlam. Tek kişiye yüklenen bir sorumluluk yok. Beraber götürüyoruz.



Bir karakteri canlandırıyorsun, sonra evinin kadını oluyorsun. Beş dakika önce başka bir şeydim demez mi insan? 



Şizofrenik bir durum… Biraz öyle. Uykularımda bile sahne çekiyorum. Allahtan, ben de, dizideki Hülya da hiperaktif karakterler. O yüzden çok çatışmıyoruz. Durgun bir kız olsaydım çok zorlanabilirdim.



Dizinin günü neden değişti? 



Gün değişikliği kanal politikası, reyting kaygısı yüzünden değil. Yanlış bir algı oluşmasın. Planlanan bölüm sayımız 52’ydi. Kabak tadı vermeden, saçmalamadan ve güzel bir yerde bitirelim istiyorduk. Şimdi 56. bölüme kadar çekme kararı aldık. 56’da bitmesi planlanıyor.



Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN...

 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin