Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CNN TÜRK’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Arınç, seçim sonuçları, Melih Gökçek'le arasındaki polemik, kimliği hala belirlenemeyen Twitter fenomeni Fuat Avni gibi konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Arınç, Melih Gökçek hakkında şunları söyledi:
Bunu maksatlı olarak kullanmak isteyenler var. Söz ağızdan
çıkar. Bunun sonuçlarına da katlanırsınız. Aramızda hoş olmayan bir
tartışma geçti. Faili de ben değilim. Toplantıdayken önüme tweetler
getirdiler. Bu zat benim hakkında çok çirkin, çok yakışıksız…
Şaşırdım ve üzüldüm. Birkaç saat geçti. Zannettim ki birileri bunu
ikaz edecek ve bu tweetler silinecek özür dilenecek. Ama
hoşlarına gitmiş ki.. ama bunu yazdıranlar varsa eminin bu adama
darbe vurdum diyenler de vardır. Çok konuşup hiçbir şey söylemeyen
insanlardan değilim. Öncesinde Başbakan’a sordum. Bunu muhatap
alma, yanlış yapmış. Yanlışlığın hesabı bir şekilde sorulur,
üzerinde durma dedi. Sonra da birkaç bakanlar ayak üstü konuştuk.
Sen kimsin o kim muhatap alma d3ediler. Peki dedim ama çıktım
saygısızlıktır dedim. Eşini de severiz hanımla birlikte. İnsan
kendine hakim olabilmeli ama bu adam beni paralelci olmakla
suçluyor, beni ailemden vuruyor bu adam dedim. 17-25 Aralık
olduktan sonra bunların ne yaptıklarını gördükten sonra
irtibatımızı kestik. Hizmet hareketine iyi gözle bakanlara sempati
duyduk ama devleti ele geçirmeye çalışanlara sempati duymadık. Ben
ibreti alem olsun diye bir şey söylemem lazım dedim. Onlarla arası
iyiydi. 2009 ve 2014’te adaylığına karşı çıktığımda o cenahtan
2009’da Gülerce ve Harun Tokak, 2014’te de Cemil Koca geldiler bana
‘Melih bey devam etsin,, bu hizmetler yürür’ falan dediler. Ben
yine kanaatlerimi ifade ettim. Partinin kararı Gökçek olunca
arkasında durdum. Oyumu vermedim. Onun için oy da topladım, seçim
çalışması yaptım. Bu yapıyla ilişkileri olmuştur, parsel parsel
Ankara’da yer vermiştir dedim. Hiçbir cümlemde 8 Haziran’da
açıklayacağım diye bir sözüm yok. Ben paralel yapı denilen yapı ile
iyi ilişkilerim oldu. 17-25’ten sonra ilişkilerimi kestim. Hiçbir
zaman maddi ilişkim olmadı. Param yok ki vereyim. Olsa belki
verecektim. Arsaları verdi, Tayyip beyden zılgıt yiyince iptal
etmeye kalktı. Gazetelerde de neresi nereye verildi de çıktı. 8
Haziran’dan sonra yolsuzluk dosyası açıklayacağım demedim. AK Parti
kurulduğunda bu kişi AK Parti’ye karşı, Tayyip Erdoğan’a karşı en
büyük düşmanlığı yaptı. AK Parti’ye son gelenler arasındadır. Ona
paralel yapıyla ilgili seçim sonuçlarını onlarla kazandın, beni
itham etme, kendine bak edim. Yapılan işler hukuka aykırıysa yargı
ne yapacaksa yapar. Bu konuda konuşmama kararı verdim. Bundan sonra
kimse bana Gökçek’le ilgili soru sormasın. Yolsuzluğun ardına
herkes düşebilir. Yargı da biliyordur. Siyasal eleştiri de
yapmayacağım bundan sonra.
Parsel parsel dediğim konu paralel yapı için verdiği arsalar.
Mesela Birgün’de çıktı geçenlerde. Kendisi de kabullendi. Ben
hayırsever insanım, kim benden de ne istediyse verdim diyor.
Siyasal eleştiri yapmanın da zamanı değil. Faydası da yok, zararı
da yok. 8 Haziran geçti falan.. Başka şeyler konuşalım. Kimse
sormasın, kimseye bir şey söylemek niyetinde değilim.
Sadece Fethullah gülen cemaati ile ilişkili değil. Bunları vermekle kötü bir şey yapmadı. Sen şimdi paralel yapı düşmanı olarak görünüyorsun beni paralel yapıcı olmakla suçluyorsun. Bunları verdiğinde iyiydi de şimdi mi kötü oldu diyorum. Verilenler bellidir, birilerinin bunu araştırıp tabii gerekiyorsa paralel yapıya yer vermekle suçladığım bir insanın dışında siyasal eleştiri açıklayacaktı. Saray’ın yanında durduğunu gördüğünüz insan AK Parti’ye, şuna şuna karşı neler söylemişti, bugün neler söylüyor onu söyleyecektim. Bunları da söylemeye gerek kalmadı.
SİYASETEN YOK ETMEYİ DÜŞÜNMÜŞTÜM AMA GEREK KALMADI
Davutoğlu ile bununla ilgili konuşmalarımız oldu. ‘Gerekeni yapacağım’ dedi. Kendisiyle konuştu. Davutoğlu ile konuşmuştum geçenlerde seçim sonuçlarıyla ilgili. Güya benden sonra o gelmiş. Hiç bu işle ilgili olduğunu sanmıyorum. Balkonda onu görünce çıkmamışım, o gidince çıkmışım falan. Vallaha balkonda kim vardı diye bakacak durumda değilim. Böyle bir şey yok. Aramızdaki ihtilaf bu kadar yakışıksız benzetmelere girmemeli. Ben birilerinin masasında meze olmak istemem. Partimi düşünürüm. Yolsuzluk var diyenlerin gazeteleri, minik kuşları var. Bir yerlere yaranmak için beni kullanan birini siyaseten yok etmeyi düşünmüştüm. Ama gerek kalmadı. Seçim sonuçları önemli bir göstergedir. Tahlilleri içinde de sebeplerden birisi belediye başkanı ya da başkanları olabilir. Belediyelerde olan bitenler, başkanların performansı da mutlaka dikkate alınmalıdır.
HİÇBİR ELEŞTİRİ YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM
O günkü konuşmamın dışında 8’inden sonra söyleyeceğim her şey siyasal anlamda eleştiri olacaktı. Siyasal eleştiri yapmanın topluma, bizlere ve partime katkısı olmayacağını gördüm. Hepimiz hakkında toplum karar verecek. Ben kendi açımdan hiçbir eleştiri yapmayı düşünmüyorum. Kamuoyunun takdirine arz ediyorum.
Ben de görüştüm. Başbakanımız görüşemedi ama telefonlaştı. Hatırlar soruldu. Mesele kişisel olmaktan çıktı. MGK Siyaset Belgesi’nde Şahısların ötesinde legal görünümlü illegal faaliyetler olgusu çıktı. Kişisel olarak Ahmet’i Mehmet’i değil bu yapılanma işçinde yer almış insanların hukuk içerisinde sürece dahil edilmesi lazım. Bütün hükümetlerin varlık sebebi olarak buna sarılması lazım. Gülen cemaati değil sadece her türlü oluşumda dikkate dilmeli. İkinci bir yapılanma olmamalı. CHP iktidar olsa da olmamalı. Bir köyde iki muhtar olmaz. Mücadele devletin bekaası mücadelesidir. Türkiye’ye iadesi yargı sürecidir. Karşımızda ABD olacaksa ya da başka ülke oalcaksa hem kendi yasasına hem bizim yasamıza hem de Türkiye’de tartışma
FUAT AVNİ’NİN KİM OLDUĞUNU BİLMİYORUM
Fuat Avni’nin kim olduğunu bilmiyorum. Bilsem söylerdim. İyi şeylerle hiç meşgul olmadıklarını söylüyorum. Savundukları kitleye de zarar veriyor. Paralel yapının elemanı gibi çalışıyor. Tek kişi de olabilir, grup da olabilir. Bildik diye ilan atan gazeteler oldu ama olmadı. İnternet dünyası sınırsız ve sorumsuz bir dünya.