Amerikalı Josephine Cochran, oldukça zengin bir kadındı ve sosyeteye sürekli partiler veriyordu.
Elbette bunca parti ve kalabalığın içinde hizmetçisinin her işe yetişmesi zor oluyordu. Hizmetçisi ara ara Cochran'ın tabaklarını kırıyordu.
Bu durumdan oldukça sıkılan Josephine Cochran bulaşık makinası yapabilmek için düşünmeye başladı. İlk patenti 1885'te yılında aldı. Cochran bu konuda oldukça yetenekliydi öndeydi, çünkü buharlı gemiyi icat eden n John Fitch'in soyundan geliyordu.
Cochran her zaman daha üstün bir yaşayış tarzı hayal etti. Bu yüzden isminin daha kolay hatırlanacak "Cochrane, Cockran" gibi şekillerde yazdığı söylenmektedir. Bulaşık makinesini üretip patentini aldığı zaman ismi Josephine G. Cochran olarak tarihe geçti.
Makinenin çalışma sistemi çok basitti. Alt kısımda yer alan iki silindir ile pompalanan su ve sabun, makinenin içinde bulaşıkların dizildiği raflara pompalanıyordu. Daha sonra yeniden pompalanmak üzere emici silindirler bu suyu çekiyordu. Evlerde kullanılmak üzere üretilen makineler, yan taraflarında bulunan kol yardımı ile çalıştırılıyor. Daha büyük ihtiyaç görülen iş yerlerinde ise buhar gücünden faydalanılıyordu.
Bir fuarda gazeteciler tarafından makinelerin tanıtılması üzerine daha çok tanındı.
Makinenin pazarlamasını da kendi yapan Cochran, pazarlamanın icat etmekten daha zor olduğunu ve şimdiki aklı olsa bu işe girişmeyeceğini söyledi.
Fakat Cochran'ın icat ettiği makina yıllar içinde birçok insan tarafından daha da geliştirildi ve şu an neredeyse bu makinaların olmadığı evleri hayal etmek neredeyse imkansız!