Pembe Hanım Kanserli Hastalar Derneği Başkanı Nevval Sevindi,
yenmeyi başardığı kansere 2. kez yakalandığını ve bu hastalıkla
yaşamayı öğrendiğini söyledi.
Gaziosmanpaşa Belediyesi, Pembe Hanım Kanserli Hastalar Derneği ile
kadınlara kanser ve beslenme konulu seminer düzenlendi.
Gaziosmanpaşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminere Pembe Hanım
Kanserli Hastalar ve Yakınlarıyla Dayanışma Derneği Başkanı Nevval
Sevindi, Ziraat Yüksek Mühendisi Filiz Nur Ergeçgil, Uzman
Diyetisyen Kudret Alçiçek Kır ve Gaziosmanpaşalı kadınlar katıldı.
Kanser hastalığı ve beslenmenin anlatıldığı seminerde organik
gıdaların önemine dikkat çekildi.
“KANSER HASTALIĞININ YÜZDE 35’İ BESLENMEYE BAĞLI”
Kanser olanların beslenmesinin yüzde 35 oranında kanser olmayı
tetikleyici olduğunu belirten Nevval Sevindi, “Buna sigarada dahil.
Sigara ve beslenmeye dikkat ederek, aslında kanser önlenebilir.
Kanser artık 50 ve yaş üzerinde değil gençlik yıllarında başladı.
Gençlik kanserleri arttı. Dolayısıyla beslenmenin önemi arttı.
Beslenme çocuk iken elde edilen bir alışkanlık. Doğru beslenme
alışkanlıkları edinmeyen çocukların ve gençler daha hızlı kansere
yakalanıyorlar” dedi.
“KANSERLE YAŞAMAYI ÖĞRENDİM”
Kendisinin 1998 yılında meme kanserine yakalandığını ifade eden
Sevindi, “Aradan 11 yıl geçti ikinci kanserime yakalandım. Kanser
mücadele edilebilir ve yenilebilir hastalık. Bu umutsuzluk değil,
onunla yaşamayı öğrenme. Kanser artık kronik hastalıklar listesine
girecek. Kronik hastalıklarla nasıl yaşıyorsak, kanserle de
yaşamayı öğreneceğiz” diye konuştu.
“ORGANİK GIDALARIN TERCİH EDİLMESİ KORUYUCU TEDBİR OLABİLİR”
Organik gıdaların tohumdan sofraya kadar tamamıyla kontrol altında
olan ürünler olduğunu söyleyen Ziraat Yüksek Mühendisi Filiz Nur
Ergeçgil, “Hiçbir şekilde ilaç kullanılmamaktadır. Kanser hastaları
için en önemlisin sağlıklı ve temiz gıda olduğunu düşünürsek,
organik gıdaların tercih edilmesi koruyucu tedbir olabilir.
Genetiğiyle oynanmış tohumlara ilaç konulmaktadır. Genetiğiyle
oynanıp, üretim için tekrar tarla ilaçlanıyor. İlaçlandığı zaman
gıda haricindeki canlıları öldürüyor. Buda biyolojik çeşitliliğin
yok olması anlamına geliyor ve oldukça zararlı” şeklinde
konuştu.
“GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ GIDALARI NE SIKLIKLA TÜKETTİĞİMİZ
ÖNEMLİ”
Genetiği değiştirilmiş gıdaların kimisinin sağlıklı, kimisinin
sağlıksız olduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Kudret Alçiçek Kır,
“Bunu ne sıklıkla tükettiğimiz önemli. Çok fazla rafine edilmiş
gıdalar tüketirsek kanser hastalığına zemin hazırlıyoruz. Biz
kanserden korunmak adına ilk yapacağımız şey, çok fazla işlemden
geçmeyen, doğallığını koruyan gıdalar tüketmek gerekir. Beyaz
pirinç yerine, kepekli pirinç gibi, bulgur gibi her zaman topraktan
çıkan gıdalar tüketmek önemli. Sadece hazır gıdalar tüketirsek
maalesef bu hastalığa çok büyük zemin hazırlamış oluyoruz. Beyaz
şeker, tuz, beyaz un, hazır paketlenmiş gıdalar. Paket süt
sağlıksız değil ama bunun yerine günlük süt tüketmek daha sağlıklı.
Cipsler, bisküviler” dedi.
KAVRULMUŞ, TUZLANMIŞ KURUYEMİŞE DİKKAT
Kuruyemişin çok sağlıklı zannedildiği ancak kavrulmuş ve tuzlanmış
bir kuruyemişin sağlığa çok faydası olmadığını belirten Kır, “Raf
ömrü uzun olan gıdaların tüketim miktarına dikkat etmeliyiz.
Sabahta akşama tüm öğünlerimizi hazır gıdalarla yapmamalıyız” diye
konuştu.
“BALIK DEĞİL, YAŞADIĞI DENİZDEKİ KİRLİLİK KANSER SEBEBİ”
Balığın kendisinin kansere yol açtığı yönündeki iddiaları
değerlendiren Kır, “Artık karada olduğu gibi denizde de, inanılmaz
bir kirlenme var. O denizlerde yaşayan balıkların vücudunda
maalesef çok fazla zararlı madde birikmekte. Bizde onları
tükettiğimiz zaman zararlı öğeler bizim vücudumuzda birikmekte ve
kansere neden olmakta. Balık sağlıklı ortamda yetiştiği zaman
kanserden koruyucu etkisi o kadar fazla ki. Karalara dikkat
ettiğimiz gibi denizlere de dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İHA
Bu tavsiyeleri dikkate alın! İkinci kez kansere yakalanan ünlü gazeteci anlattı!
Nevval Sevindi, kanseri yendi, yine yakalandı, şimdi başkaları yakalanmasın diye mücadele ediyor.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin