Kaçak inşaat yapmak suçundan 2 yıl hapse mahkum edilen dil bilimci, yazar ve gazeteci Sevan Nişanyan, Taraf gazetesi yazarı Hayko Bağdat'ın bugünkü köşesine yazdı.
Bu hafta hapse girecek olan Sevan Nişanyan'ın yazısı, Hayko Bağdat'ın köşesinde şu şekilde yer aldı:
"Sevan Nişanyan giderayak yazdı
Sevan bu hafta hapse girecek. Baktım ne yazsam olmayacak, rica ettim o yazdı. Hepimize yazdı.
Fazla abartmamak lazım. Sonuçta yasalara göre bir suç işlemişsin, usulüne az çok uygun olarak kovuşturulmuş, ceza verilmiş. Şimdi cezayı alan Sevan’dır diye bunun uygulanmasına karşı çıkmak hakkaniyete sığmaz. Adamına göre muamele edilirse esas o zaman itiraz etmek gerekir.
Ne yapsın yani hâkim? “Bu adamı beğenenler var, görmezlikten gelelim” mi desin? “Herkes kaçak inşaat yapıyor, bir tek Sevan ceza alıyor” tezi doğru değil.
Yakaladıkları herkesi çatır çatır yargılıyorlar, memleketin her ilinde inşaat suçlarından hapis cezası alıp yatan çok insan var.
Unutma ki gazetede okuduğun her “kaçak inşaat” haberi göründüğü gibi değildir; her dosyanın bir sürü inceliği vardır. Ayrıca bu suçları işleyenlerin büyük çoğunluğu bir kere işler, mevzuatın boşluklarını gözetir, dolayısıyla alırsa ufak bir ceza alır, o da eğer mükerrer sabıkalı değilse bir şekilde ertelenir ya da iptal edilir. Benim gibi otuza yakın sabıkası olan kimse yok bildiğim kadarıyla.
İşlediği suçu alenen ve kanırta kanırta işlemiş olanlar da enderdir.
Verdikleri ceza orantısız veya akıldışı bir ceza değil.
Toplam 21 ya da 24 yıl hapis cezam vardı, tam hesabını çıkartamıyorum. “Bu kadarı olmaz” dediler, bir çözüm yolu bulmak için epey uğraştılar. Sonuçta geçen ekim ayında SİT Alanında İzinsiz İnşaat suçuna yeni bir düzenleme getirildi, benim hapis cezalarımın da yaklaşık 13,5 yıllık bölümü silinmiş oldu. Bunu görmezden gelmek doğru olmaz. Şimdi mesele bir yıl mı, üç yıl mı, beş yıl mı meselesi. Ve hangi koşullarda yatılacak meselesi. Benim yaşımdaki biri için bunlar önemsiz detaylar değil, ama kaldıramayacağım şeyler de değil.
Cezanın tamamını silemezler miydi?
Silebilirlerdi bence, tam içyüzünü inan bilmiyorum. Bir nedenle silmediler. Belki “E canım hepsini affetsek olmaz, biraz yatsın kerata” dediler. Belki de bazı yazılarım birilerinin sinirine dokundu. Bilhassa sizin gazetede 6 Haziran’da çıkan “Her Başbakan İstifayı Tadacaktır” başlıklı yazım tepki toplamış deniyor, belki nihai kararda etkisi olmuştur."
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.