Borsa artık birkaç oyuncu nedeniyle bırakın kumarhaneyi büyük tuzakların olduğu mekân haline geldi.
Faizlerin enflasyonun çok altında olması sıradan insanların dahi maaşını borsaya yatırmasına neden oluyor.
Borsada yeni moda halka arzlar.
Halka arz edilen şirketin yüzde 70’lik bölümü küçük yatırımcıya yüzde 30’u ise kurumsala satılıyor.
Bu rakama bakınca ne güzel işte sermaye tabana yayılıyor diye bilirsiniz.
Ancak olay öyle göründüğü gibi değil.
3 aracı kurum ve 3-5 kişi tarafından kurulmuş fon ve portföy şirketi işin kaymağını yiyor.
Örnek olarak 100 milyon lot hisse senedinin 70 milyonu 2 ile 3 milyon arasında yatırımcıya eşit dağılıyor. Yani küçük yatırımcıya 500 ile bin lira arasında bir rakam karşılığı hisse düşüyor. Bu kişiler, 500 liralarıyla bir harçlık çıkartmaya çalışırken aslında bilmeden bu kurumsal(?) fon ve portföy şirketlerine kazandırmak için figüranlık yapıyorlar.
Tıpkı dizilerde kalabalık bir sahnede dans edip 100 lira alan figüran gibi.
Pastanın en büyüğü bu fonlara gidiyor.
100 milyon hissenin 70 milyonu harçlık peşinde olan küçükler tarafından bloke edildiği için geri kalan 30 milyon lotu alan 150 kişi ve fonlar senede onlarca tavan çektirip milyonlarını katlıyorlar.
Sonra hisse başlıyor taban taban gitmeye…
Küçük yatırımcı nerede satacağını bilemediği için 100-200 lira kârla çıkıyor.
Pastanın yüzde 30’unu yiyen 150 kişi ise milyonları götürüyor.
150 derken aslında bu sayı daha az ama SPK düzenlemeleri gereği bu fonlara katılımcı sayısının belirli rakamda olması gerekiyor.
Burada sorun şu:
Halka arzı yapan aracı kurumlar ve şirket patronları ne kadar bu işin içindeler?
Bu soruya şöyle yanıt verebiliriz:
Patron halka arzda kendi hissesinden de satıyor. 10 liradan sattığı hisse kısa sürede 50 hatta 100 lira oluyor.
Bu patron elindeki hisseyi yüzde 300-500 daha az değerle satmış oluyor. Ticaret kurdu patronlar 100 lira olacak hisseyi neden 10 liradan satıyor?
Aptal mı?
Ya da 10 liradan sattığı hisse sadece göstermelik mi? Asıl satışı 100 liradan yapıp altın vuruş mu yapacak?
Ya da gerçekten çok saf bir şirket patronu.
Geçmişte manipülatörlerle iş birliğinde olan çok sayıda patronun olduğunu biliyoruz.
Bir başka soru?
Halka arzı yapan aracı kuruluş fiyat tespiti yaparken yani fiyat değerlemesini doğru yapmayıp patronun elindeki hisseyi kaptırmasına mı neden oluyor?
Yani yazık değil mi bu patronlara?
Buna güldünüz değil mi?
Yeniçağ gazetesi yazarı Remzi Özdemir'in 'Borsa yatırımcısına büyük tuzak' başlıklı yazısı
Borsa küçücük bir yer! Herkes herkesi tanıyor ve kimin ne olduğunu biliyor.
Hani derler ya herkes biliyor zarların hileli olduğunu ama yine de oynamaya devam ediyorlar.
En başta küçük yatırımcı hileli zarlarla oynuyor 100 lira kazanç için.
Patronlar seviyor hileli zarı çünkü şirketinin yüzde 20’sini hiçbir zaman aklına ve hayaline getiremeyeceği büyük paralara, 100 lira harçlık peşinde koşanlara, çaresiz insanlara satıyor.
Aracı kurumlar bu işten komisyon aldığı için hileli zara dört eli ile sarılıyor.
Ya hükûmet?
Elbette o da biliyor zarların hileli olduğunu! Ancak paranın dövize değil de borsaya gitmesi için hileli zarlarla bu kumarın oynanmasına izin veriyor.
Bu oyun bir noktada bitecek!
Olan yine küçük yatırımcıya olacak!