Borsa İstanbul için kritik uyarı. Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre tarih verdi

Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre, Borsa İstanbul'la ilgili kritik değerlendirmelerde bulundu. Cibre, "3 Ekim zurnanın zırt dediği yer olacak. Pay vadeli kontratların son günü 30 Eylül" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Borsa İstanbul için kritik uyarı. Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre tarih verdi

Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre, Borsa İstanbul'da özellikle pay vadeli piyasalarda yaşanan çalkantılı süreci değerlendirdi .

Bu yaz aylarında hızlanan borsa, küresel piyasaların resesyon ve enflasyon ikilemiyle negatif bir seyir izlediği ağustosta rekor üzerine rekor kırarak, yüzde 20 değer kazancıyla son 13 yılın en iyi aylık performansını sergiledi.

Özellikle borsada bankacılık endeksi, hükümetin önlemlerinin karlılığı düşüreceği endişelerine rağmen hızlı bir ralliye girerek net karını beş kata kadar artırarak yükselişe öncülük etti.

BAKAN NEBATİ BORSAYI İŞARET ETMİŞTİ

Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlere 1-18 Ağustos arasında 13,6 milyar lira (750 milyon dolar) yabancı yatırım girdiğini gören Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise, 23 Ağustos’ta, "Döviz kuru ve diğer emtialarda dengeli bir seyir var. Getirisi enflasyonun altında. Vatandaşlara şu an en çok getiriyi getiren Borsa İstanbul. Vatandaşlarımızın nereye kanalize olacağı çok açık" diyerek vatandaşlara borsa yatırımını önerdi.

MANİPÜLASYON İDDİALARI GÜNDEMDE

Ekonomi yönetiminin yaklaşık bir aydır halkı borsaya yönlendiren spekülatif açıklamalarının ardından borsada özellikle bankacılık hisselerinde yaşanan sıra dışı yükseliş tersine dönerken manipülasyon iddiaları gündeme geldi.

'3 EKİM'DE BORSADA ZURNA ZIRT DİYECEK'

İris Cibre, Gazete Duvar 'da yayımlanan yazısında 3 Ekim'in önemine dikkati çekti:

"(...) 3 Ekim zurnanın zırt dediği yer olacak. Pay vadeli kontratların son günü 30 Eylül. Akşam piyasa kapanacak, fiyatlar uzlaşılacak ve ertesi iş günü uzun pozisyonda olanlar eğer pozisyon kapatmadılarsa hisse senetleri hesaplarına fiziki olarak teslim edilecek.

Şimdi, bilindiği üzere İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, T. Sınai Kalkınma Bankası ve Şekerbank hisselerinde bu manipülatör grubun yüklü miktarda payları var. 15 Eylül'den beri bu hisseler taban gidiyor (her gün yüzde 10 düşüyor) Dolayısıyla ne spotta olan paylarını ne de Vadeli piyasadaki kontratlarını satamıyorlar. Kurumlar kendi aralarında anlaşmış, tabana yüklü satış göndermemeye söz vermişlerdi fakat herkesin dilinde olan bir tanesi bu anlaşmayı da bozunca tahtalarda, tabanda 180 milyon lota ulaşan satıcı görmeye başladık.

Pazartesi günü TSPB ve SPK’da gerçekleşen acil toplantıda Vadeli piyasa kontratlarında nakdi uzlaşma talep edildi fakat bu talep reddedildi. Nedenleri basitti; nakdi uzlaşma istisnasını vatandaşa anlatamazlardı ve Arbitraj Fonlarını zor durumda bırakırlardı. Arbitraj fonları nasıl zor durumda kalır ki dediğinizi duyar gibiyim.

Öncelikle bu fonlar ne iş yapar? Bunlar ismi üzerinde arbitraj yapar. İki piyasa arasındaki farkları yakalayarak kar elde etmeye çalışırlar. Bizim örneğimizde 2 aylık süreçte banka vadeli paylarda spota göre çok daha hızlı gerçekleşen çıkışlar dolayısıyla yüksek faiz marjları yakalandı. Arbitraj fonları da doğal olarak VİOP’ta satış, spot hissede alış işlemi yaparak iki taraf arasında gerçekleşen bu yüksek faizi değerlendirdiler. Eğer nakdi uzlaşı gerçekleşirse Cuma günü bu fonlar Vadeli paydan gelen kârını alacak ve fakat spot taraftaki hisse portföylerinde kalacak.

'NORMALDE GERÇEKLEŞMESİ GEREKEN NETLEŞME GERÇEKLEŞMEYECEK'

Normalde gerçekleşmesi gereken netleşme gerçekleşmeyecek. Bahse konu hisse senetlerinde pozisyon almış fonlar ise bu hisseleri taban olduğu sürece satamayacak ve bu hisseler özelinde zarar yazılacak. Şu an tamamen tahmini konuşuyoruz, hangi fonların elinde bu hisseler kaldı bilmiyoruz, yazdığımız tamamen teorik fakat mantıken bazı fonların elinde kalmış olduğunu düşünüyorum.

Dolayısıyla istisnai bir nakdi uzlaşma durumu beklemiyorum.

Daha küçük montanlı bu tip bir durumda ne olurdu?

3 Ekim’de Vadelide bu hisselerde uzun pozisyonu olanların hesabına bu paylar geçecekti.

Örnek; 1 Kontrat karşılığı 100 lot Garanti hisse senedi…

Garanti Bankasının vadeli teminatı 205 TL. Aracı kurum da 2 katı teminat talep ediyor; 410 TL ile 1 kontrat Garanti kontratınız var ve satmadınız. 3 Ekim’de hesabınıza 100 LOT Garanti Bankası geçecek. O sırada hisse fiyatının 19 TL olduğunu varsayalım. Hesabınızda bulunması gereken tutar 1900 TL fakat sizde 410 TL var. Yani 1490 TL daha bulup hesabınıza yatırmanız ya da hisseyi satmanız gerek. Fakat o da ne? Tahta taban, hiç alıcı yok… Parayı da bulamıyorsunuz. Özkaynak tamamlamanız için kurum sizi arıyor, siz de bende para yok diyorsunuz. Bu durumda kurum sizin adınıza o özkaynağı tamamlamak zorunda ve sizden hukuken o parayı almaya çalışacak. Takas ise aldığı parayı dönecek Viop'ta açık pozisyon ile fiziki teslimata girmiş ve kâr etmiş hesaba gönderecek. O hesap da o para ile açıkta kaldığı Garanti bankası hisselerini satın alacaktı.

'MONTAN ÇOK BÜYÜK'

Fakat şu an bulunduğumuz durumda montan çok büyük. Nakit alacaklının parasını ödeyemeyecek olan çok büyük zararda bir manipülatör var ve birçok kurumda pozisyonu var. Nakit alacaklıya bu borcun tamamını kurumların ödemesi zor, dolayısıyla ne BİST'in ne de Takasbank'ın sistematik bir risk yaratmak isteyeceğini zannetmiyorum. (...)"

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin