İzmir'de, karın ağrısı şikayeti üzerine başvurduğu hastanede, kronik böbrek yetmezliği hastası olduğunu öğrenen Dilek Gençyılmaz, 6,5 yıldır diyalize giriyor. Gençyılmaz için iki kez bağışçı bulunduğu haberi geldi ancak kan ve doku uyuşmazlığı nedeniyle organ nakli gerçekleşmedi. Haftanın 3 günü 8 saat diyalize giren Gençyılmaz, 2 kez hem sevinci hem hayal kırıklığını bir arada yaşadığını ve umudunu hiç kaybetmediğini söyledi. Kendisi gibi organ nakli bekleyen hastalar için sesini duyurmak istediğini belirten Gençyılmaz, '3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası' nedeniyle İzmir Kordon'da farkındalık eylemi yaptı. Evde hazırladığı 'Organlarınız toprak olmasın', 'İnsanları yaşatmak sizin elinizde', 'Onların umutları olun' ve 'Organ bağışı hayat kurtarır' yazılı dövizler açan Gençyılmaz'ın eylemine, çevredeki bazı kişiler de destek verdi.
'KİMSE BAŞINA GELMEDEN ANLAMIYOR'
Nakil bekleyen hastalara umut olmayı amaçladığını söyleyen Dilek Gençyılmaz, "2014 yılının aralık ayında karın ağrısı şikayetiyle sağlık ocağına gittim. Değerlerimin yüksek olduğunu öğrendim. Hastanede ise böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. 6 ay diyet uyguladım. Sonra diyalize bağlandım. 6,5 yıldır diyalizdeyim. 6 yıl diyaliz merkezinde tedavi gördüm. 5 aydır da ev diyalizi görüyorum. Evde 8 saat diyalize giriyorum. Haftanın 3 günü diyalize bağlıyım" dedi.
Organ bağışı için toplumdaki farkındalığı arttırmayı istediğini anlatan Gençyılmaz, şunları söyledi:
"Organ bağışı hayat kurtarır. Herkesten organlarını bağışlamalarını istiyorum. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası için bir etkinlik düzenledim. Pankartlar kaldırtıp insanlara umut olmak adına onlara seslendim. Talebim organ bağışının artması. İnsanlar, organ bağışına pek sıcak bakmıyor. Kişi, gerçekten başına gelmeden anlamıyor. Bana, 'Geçmiş olsun. Üzüldüm, anlıyorum' diyorlar ama kimse kimseyi başına gelmeden anlayamaz. Kalp ve akciğer nakli bekleyen insanlar hayatını kaybedebiliyor. Çünkü, akciğer nakli bekleyenler oksijen tüpüyle yaşıyorlar. Kalp piliyle yaşayanlar var. Bu destek yeterli olmadığında hayatlarını kaybediyorlar. Biz, diyalizde hayatımızı sürdürebiliyoruz ama onların pek bir şansı olmuyor. Bu nedenle herkesten organ bağışı yapmalarını istiyorum."
'DİYALİZ YÜZÜNDEN ARKADAŞLARIMA AYAK UYDURAMIYORUM'
Daha önce iki kez nakil haberi alıp, ikisinde de tam uyumun yakalanamadığına dikkati çeken Gençyılmaz, hayata olumlu bakmayı sürdürdüğünü vurguladı. Tek amacının daha fazla kişiye ulaşmak olduğunu kaydeden Gençyılmaz, "Bana, böbrek nakli çıktı 2 kez. İçimde bir heyecan vardı ama çok da umut bağlamadım. İyi ki bağlamadım. Çünkü uyumlu olmayınca daha çok üzülürdüm. Kan ve doku uyumuna bakılıyordu. Organ başkasına uydu. Diyalize girme senesine de bakıyorlar. Diyaliz için puanlamalar var. Ben bundan kaybettim. Bana olmadı, diyalizde 18 yıla giren birine uydu. Arkadaşlarım buluştuğunda, 'Hadi sen de gel' dediklerinde, 'Ben, o saatte diyalizdeyim' diyorum. Bunu çok yaşıyorum. Maalesef onlara çoğu zaman ayak uyduramıyorum. Bunun tek çözümü böbrek nakli" diye konuştu.
Yaşadıklarımı yazmaya başladığını da belirten Gençyılmaz, "İleride Organ Bağışı Haftası'nda kendi etkinliğimi büyük bir konferans salonunda, insanlara umut olmak adına düzenlemek istiyorum. Hedefim ve hayalim bu" dedi.