DenizBank ve Türkiye Sinema Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen 4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen “Senaryo Sohbetleri”ne Birol Güven konuk oldu. Yönetmen Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı programın on altıncı bölümünün konuğu “Yapımcı Gözüyle Senaryo” başlığı ile Birol Güven’di.
Birol Güven programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo, yapımcı ve senarist ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları içtenlikle cevapladı. Birol Güven ayrıca TÜRSAK Vakfı Instagram hesabından yapılan çekilişle kendisine canlı yayına bağlanarak soru sorma hakkı kazanan bir sinemaseverin sorusunu da cevapladı.
“Hedeflerim Değil Niyetlerim Var”
Programın klasik açılış sorusu olan “Hikayen nasıl başladı?” sorusuna cevap veren Birol Güven, kendisinin hiç hedefi olmayan bir insan olmadığı şeklinde çarpıcı bir ifadede bulundu. “Benim hedeflerim değil niyetlerim var” diyen Güven, küçüklüğünden bu yana her daim hayatı akışına bıraktığını ve bu akışa bırakmanın sonucu olarak Gani Müjde, Yavuz Turgul gibi çok önemli isimlerle yollarının kesiştiğini belirtti. Yaptığı işlerle ilgili düşüncesini de paylaşan Güven, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: “Vazgeçebilme gücünü elimden hiçbir zaman bırakmıyorum. Ben vazgeçebilmeliyim yaptığım işlerden. Diğer türlü yaptığın işlerin kölesi oluyorsun. Ben hep vazgeçebiliyorum ve o güç elimde oluyor. Hayatımı ve yaptığım işleri akışına bırakıyorum ve gidiyorum. Gani Müjde ve Yavuz Turgul ile tanışmasam yazmaz ve kendimi başka bir meslekte bulabilirdim. Sen artık yapamazsın diyenlere karşı da yaptığım işte daha çok motive oluyorum ve başarılı oluyorum”.
“Hiçbir Şey Gerçek Hayat Kadar İlginç Değildir”
Moderatör Bora Talat Oyacı’nın “Bir yapımcı olarak hikayeleri nasıl seçersiniz?” sorusuna büyük ve çok iddialı projelerden ziyade küçük ve gündelik hayat hikayelerini, sıradan insanların hikayesini çok sevdiğini ifade eden Birol Güven, “Hiçbir şey gerçek hayat kadar ilginç değildir. Hayata dair çok güzel detaylar var. Önemli olan o detaylar içindeki basit ama dokunaklı hikayeleri bulabilmektir. Herhangi bir insanın başına gelebilecek şeyleri yazmayı çok seviyorum” cümlelerini kullandı.
“Yazacağım Her Hikâyeyi Oyuncuya Göre Yazarım”
Diziler için yazdığı karakterlere dair yorumlarını izleyenlerle paylaşan Birol Güven, çalışırken toplumda rahatlıkla görülebilen şeyleri tek karaktere yükleyerek yazdığını ve bunu her projesinde bilinçli olarak yaptığını dile getirdi. Diziyi izleyen seyircinin o karakter için "Aaa aynı benim babam" demesinin kendisi için en önemli başarı kriteri olduğunu vurgulayan Güven, yazdığı karakterlere ve başarılı formülünü şu cümlelerle ifade etti: “Benim karakterlerim hiçbir yerde görülmeyen karakterler değildir. Ben, hiçbir yerde göremeyeceğimiz uçuk kaçık karakterler yerine herhangi bir yerde görebileceğimiz bir karakteri yazmak istiyorum. Ben yazacağım her hikâyeyi oyuncuya göre yazarım. Her bir projede senaryo tek başına bir kâğıt parçasıdır. O işte yönetmen, oyuncu, ışıkçı, makyöz, asistan gibi birçok ekip üyesi vardır ve izlediğiniz o işlerin arka planında her birinin büyük emeği vardır. Bu, tek başına yapılan bir iş değildir. Bunun için de ekip olarak çok uğraşıyoruz ve ben her zaman kendimden daha akıllı insanlarla çalışıyorum. Başarının formülü de kendinden daha akıllı insanlarla çalışmaktır”.