Yayın hayatına 14 Nisan 2004'te başlayan BirGün gazetesi bugün
13. yaşını kutluyor. Gazetenin internet sayfasında "BirGün'den
okurlarına 13. yaş günü açıklaması" başlıklı bir yazı
yayınlandı.
İşte o yazı:
"Umutla büyüttüğünüz gazeteniz bugün 13’üncü yaş gününü
kutluyor. Gönül rahatlığı ile “gazetem” diyebileceğiniz bir yayın
organı kurup yaşatanlara, emek verenlere, destek olanlara selam
olsun. Biz BirGün çalışanları da emanetinizi layıkıyla koruyup
güçlendirebildiysek ne mutlu…
BirGün 12 yıldır pek çok zorlukla, sindirmeyle, baskıyla karşılaştı
fakat belki de en yoğunlaşmış halini 12’nci yaşında yaşadı. Çünkü
baskıcı-zorba rejim, varlığını sürdürebilmek için basını tamamen
susturmak, sindirmek istiyor. Toplumun belli bir kesiminde rıza
üretemeyeceğini anladıkça zor kullanarak mezhepçi-faşist diktasını
kurumsallaştırmak istiyor. Rant düzeninin önünde hiçbir aykırı ses
istemiyor, bu yüzden de zulmü artıyor.
BirGün onların tekerine bir çomaktır. BirGün olmasaydı ne mi
olurdu? Utanç verici fikirler yayan fetvacıların haberini
duyamazdınız. Yeşil Kart taşıyan canlı bombaları göremezdiniz.
Ensar rezaletini ve tecavüzcüleri sarıp sarmalayanları
bilemezdiniz. “Bir kereden bir şey olmaz”cıların kâğıt ya da
dijital çukurlarından başka bir şey işitemezdiniz.
Şimdi biz üzerimize düşeni daha fazla yapıyoruz. Kâğıt gazetenin
modası geçtiyse ona değer katıyoruz. İnternette zaten gördüğünüz
haberleri giren değil her sayfasında özel haber üreten, işlenmiş
habere, fikre yer veren bir gazete oluyoruz. Bugün gördüğünüz yeni
tasarımımız da onun aracı olsun, her gün BirGün almamak bir
eksiklik olsun. Mayıs başında dijital alanımızı da değiştirip
yepyeni, çağa uygun bir platform kuracağız. Anlık haberleri oradan
çok daha hızlı vereceğiz. Kâğıt - dijital, birbirinin rakibi değil
tamamlayıcısı olsun istiyoruz.
Bundan tam 2,5 ay önce bir çağrı yaptık. Bir üye-destekçi
kampanyası başlattık ve binlerce okurumuzun, sevenimizin desteği
ile sabit bir gelire kavuşacak bir model yaratmak istediğimizi
söyledik. Bugün itibariyle 3 bin 750 kişi BirGün üyesi oldu. Tüm
destekçilerimize çok teşekkür ediyoruz. E-gazete satışlarımızı
yaptık, sözünü verdiğimiz hediyelerinizi de hazırladık ve kargoya
önümüzdeki hafta veriyoruz. Fakat hedefimizin çok altında
olduğumuzu da belirtmek durumundayız. Dediğimiz gibi artık işçisine
yavuz, iktidara yunus patronların gelmeyen reklamları ile ya da
devletin hacizleriyle, tazminatlarıyla, kesintileriyle uğraşmak
istemiyoruz. Halkın Gazetesi olarak tüm gücümüzü halktan almak
istiyoruz. Bize sahip çıktığınızı gördükçe cesaretleniyoruz,
güçleniyoruz. Bu ülkede BirGün’ün yaşamasını, büyümesini isteyen on
binlerin, yüz binlerin olduğunu biliyoruz.
Tüm zorluklara, tehditlere, hapis cezalarına karşın 13’üncü
yaşımıza mutlu ve umutlu giriyoruz. Patron medyasının
yandaşlaştığı, alay konusu olduğu ya da utangaçça boynunu eğdiği
bir ortamda biz başkaydık… İstediğimizi yazdık, istediğimizi
söyledik. Başımız dik yürüdük, onlar zulmettikçe daha çok
güldük.
Karaman'da çocukların hayatını karartanları ortaya çıkardık, bir
farkındalık yarattık, belki de ismini bilmediğimiz nice çocuğun
hayatını kurtardık ya… Bırakalım zulüm nereden gelirse gelsin. Nice
yıllar boyunca, sizlerin desteğiyle, bu yürüyüş devam etsin."
Gazete bugün 2016 Oscar Ödülleri'nde en iyi film ödülü alan
Spotlihgt ekibi ile yaptığı söyleşiyi manşete taşıdı. Gerçek bir
hikayeden uyarlanan Spotlight filminde gazeteciler ABD'deki çoçuk
tecavüzlerini ortaya çıkarmıştı. Karaman'daki Ensar Vakfı'nda
yaşanan çocuklara tecavüz skandalını ortaya çıkaran gazete manşette
"Haberden sonra bizi savunan olmadı" başlığını attı.
İşte o manşet: