Ekranların beğenilerek izlenen ismi Birce Akalay, kısa süre önce yaşadığı ayrılığın ardın, 'Bir deneyim başarısızlıkla sonuçlandı diye neden evrenin mucizelerine kendimi kapatayım? Aşk dünyanın en güzel şeyi...' dedi. Akalay ayrıca Atatürk sevgisini, 'Ben bir Cumhuriyet kadınıyım, Ata’ya düşkünlüğümü herkes bilir', sözleriyle dile getirdi.
Hakan GENCE / HÜRRİYET
Son görüşmemizin üzerinden bir sene geçti. Bu geçen
senede eşiniz Sarp Levendoğlu ile ayrıldınız. İnsan ayrılık sonrası
kendini aşka kapatıyor mu?
- Yok canım, niye kapatsın? Aşk dünyanın en güzel şeyi. Tavşan dağa
küsmüş dağın haberi olmamış. Bir dağ yüzünden ben neden evrenin
mucizelerine küseyim? Bir deneyim başarısız sonuçlandı diye diğer
insanların ve yeni deneyimlerin hakkını yiyemeyiz ki... Hepimizin
parmak izi farklı.
İnsan ayrılıkla birlikte bir yıkım yaşamıyor
mu?
- Unutma ki hayatta ölüm var. Yakınımızı kaybettiğimizde
hissettiğimiz büyük bir boşluktur. Orayı zamanla doldururken de bir
şeyler öğreniriz. Bu sebeple buna hayal kırıklığı, güvenimin
sarsılması ya da yıkım diyemem.
Lafı dolandırmadan sorayım; çıkan aldatılma haberleri
doğru muydu?
- Bazı hikâyeler vardır, kendini içinde daha fazla görmek
istemezsin. Bu bazı dedikodular için de geçerlidir. Olayda adı
geçen insanlar günün sonunda tanınan kişiler, e biz toplum olarak
okumayı çok sevmiyor ve insanları manşetlerle kolaylıkla
yargılayabiliyoruz. Bu sebeple ne ben kimseye zarar vermek isterim
ne de kimse bana zarar versin isterim. O yüzden susmak iyidir.
Birileri bir şeyler duymuş, konuşmuş olabilir. Havada bir sürü
konuşma baloncukları var gibi düşün... Hepsini cevaplamaya
kalkarsam ruhum yaralanır ve kendime saygım kalmaz, çok
yorulurum.
'İnsan birlikte anılmak bile istemez bazen'
Evliliğin bitiş sebebi; aşkın bitmesi mi, ihanet
haberleri mi yoksa başka bir şey mi?
- D şıkkı; hepsi.
Ayrılık sonrası arkadaş kalanlardan
mısınız?
- Yaşadığın köklü şeyler sonunda köklü zararlar görmüşsen, köklü
bir şekilde de bitirirsin her şeyi. Yeni bir sayfa açarsın. İnsan
birlikte anılmak bile istemez bazen. Bu anlattığım geçmişte
yanlışlara yenilen dostluklarım için de geçerli.Sosyal medyada
kolunuzdaki bir dövmeyi sildirirken çekilmiş bir fotoğrafınız
var.
Eski eşinizin ismini yazan dövmeyi mi
sildirdiniz?
- Evet.
Bir daha bir erkeğin ismini kolunuza yazdırır
mısınız?
- Yazdırmam herhalde.
Tanınan isimler, ilişkileri bittikten sonra sürekli bu
konuyla ilgili sorularla karşılaşıyor. Zor mu bu durumla başa
çıkmak?
- Çok zor tabii. Ben de kapandım. Ne diyeceğini bilemiyorsun,
söylediklerin farklı algılanabiliyor endişesi bir yandan...
Ayrıldığınız insanı sürekli gazetelerde, televizyonlarda
görmek yaralayıcı mı?
- Mesleki handikap bu. Bu da böyle, bir gün insanlar unutacak
diyorsun. Bazı şeyler memleket meselesi haline geliyor. Gündem bu
kadar karışıkken bizim özel hayatlarımız o kadar değerli değil
bence.
'Ben bir Cumhuriyet kadınıyım, Ata’ya düşkünlüğümü herkes bilir'
Dizinizin adı ‘Hayat Bazen Tatlıdır’, sizin için hayat
şimdi nasıl?
- Tatlı, güzel... Üretiyorum, güzel yol alıyorum. Bir yerlere
gelmek için kimsenin kafasına basmıyorum. Vicdanlı ve iyi insan
olarak yürümeye çalışıyorum.
Son dönem sosyal medyadaki paylaşımlarınızda bol bol
‘Atatürk’ vurgusu var. Neden?
- Kalbimden öyle geliyor. Ben bir Cumhuriyet kadınıyım, Ata’ya
düşkünlüğümü herkes bilir. Şimdi de içgüdüsel olarak bunu daha çok
paylaşmak istediğim bir zamandayım.
Bugün ülkeye dair neler canınızı sıkıyor?
- Sevgisiziz, anlayışsızız, birbirimizi sevmiyoruz, birbirimize
yoldaş olmuyoruz. Tarih boyunca herkes bu topraklarda tüm
farklılıklarına rağmen bereket ve huzur içinde yaşamış. Şu an bu
bereketi elimizin tersiyle itiyoruz. Birbirimize, fikirlerimize,
duygularımıza, yaşama biçimimize hiç saygı göstermiyoruz. Bu yüzden
ilerleyemiyoruz. Bu da beni üzüyor.
Neden böyle olduk?
- Çağın sıkıntısı herhalde. Hiçbir zaman sağcı, solcu diye
kategorize etmedim kimseyi. Yalnız sanırım artık uçlar sivrildi.
Sol merkez hâlâ naifliğini koruyor ama mesela Trump gerçeği var
artık. Aşırı sağ liderlerinin yükselişe geçtiği, genel olarak
tehlikeli bir dönemdeyiz. Maalesef böyle dönemler sonrasında da hep
savaşlar olmuş. Korkuyorum ama umutluyum.
Hakan Gence'nin Birce Akalay ile yaptığı röportajın tamamını BURADAN okuyabilirsiniz.