Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bedri Baykam’ın “Başkanlığı bırakmanız için 11 gerekçe Sn. Kılıçdaroğlu” başlıklı yazısı yayımlanmadı. Ancak yazar yayımlanmayan o köşeyi blogunda okurlara sundu. Bedri Baykam, Cumhuriyet'in basmadığı yazısını blog'unda yayımladı. İşte o yazı;
''ARTIK İSTİFA ETMENİZ İÇİN 11 GEREKÇE''
Sayın Kılıçdaroğlu, CHP'nin yaşadığı son çalkantılara karşı, kurultayı toplamanız sevindirici. Ancak bu seçimli Kurultay’ın birkaç bin kişilik dar bir salona hapsedilmesi çok üzücü. Bunu yol yakınken değiştirmenizi diliyorum. Genel Başkanlık’tan artık istifa etmeniz ve bu Kurultay’da tekrar aday olmamanız için 11 gerekçeyi size iletiyorum:
BİRİNCİ SEBEP EKMELEDDİN İHSANOĞLU
1- Parti’nin kuruluş felsefesine tamamen ters düşen bir adayı,
Parti’nin hiçbir yetkili organına danışmadan kamuoyuna sundunuz. Bu
zat'ın idollerini "Menderes, Erbakan ve Özal" olarak açıklamasını,
tek parti sürecini ise "Menderes'in son verdiği baskıcı dönem"
olarak tanımlamasını seyretmekle yetindiniz.
2- Seçimlerde yaşanan hezimetin ardından özeleştiri yapacağınıza,
tutarsız kararınız yüzünden "tıpış tıpış" (!) oy kullanmayan
milyonları suçladınız. Bir de üstüne "Yarın olsa yine İhsanoğlu'nu
seçerdim" deme cüretini gösterdiniz. Ne yazık ki tavrınız, otobana
ters yönden dalıp ardından "Hay Allah tüm sürücüler ters yönde"
diyen fıkrayı hatırlatıyor.
YARATTIĞINIZ BOŞLUĞU DEMİRTAŞ DOLDURDU
3- Gezi eylemlerinde hayatını, gözünü kaybeden, canını ortaya
koyan her yaştan genci hiçe sayarak, Çankaya seçiminizde onlarla
alay edercesine AKP profiline çok yakın bir adayı öne sürerek,
"Gezi ruhu" ile CHP arasında varolabilecek sinerjiyi baştan yok
ettiniz. Yarattığınız akıl almaz boşluğu Selahattin Demirtaş
doldurdu. Sayenizde etnik kökenli bir parti, sosyal demokrat
değerlere çengel attı.
4- Parti’den ve kamuoyundan yükselen tepkileri hiçe sayarak bir B
planı oluşturulmasına imkan tanımadınız, tehditlerle 20
milletvekilinin Emine Ülker Tarhan'a imza vermesini engellediniz.
Sayenizde RTE ilk turda kazandı.
ATATÜRK'Ü SORGULADINIZ
5- Sn. Kılıçdaroğlu, 2009 yılında siz henüz CHP Grup
Başkanvekili iken, sizinle randevulaşarak Parti'nin demokratik bir
tüzüğe kavuşması için bir çabaya öncülük ettiğimizi iletmiştim. Siz
de bu çabaya hak verip tüzüğü beklediğinizi söylemiştiniz. 2010’un
başında farklı kuşaklardan partilimizin katkısıyla hazırlanan bu
taslağı size getirmiş ve destek sözü almıştım. Ardından Mayıs
2010'da Genel Başkan olmanızdan sonraki dönemde, bir Tüzük
Kurultayı topladınız. Ancak bizim "Demokratik Devrim Tüzüğü” ndeki
parti içi demokrasi önerilerimizi pas geçerek sadece kadınlar ve
gençlere kota uygulamasını aldınız; o da ancak onları seçilemeyecek
sıralara yerleştirerek! Şimdi de duyuyoruz ki, Parti’de ön seçim
uygulamasının önünü daha da keserek kendi tek adam tavrınızı
pekiştirecekmişsiniz! Niye örgüte güvenmiyorsunuz? Bırakın
Zonguldak'ı Zonguldaklılar, Muş'u Muşlular seçsin! Sizin Atatürk
dönemini sorgularcasına adlandırdığınız "Yeni CHP" (!) döneminde,
parti ne halka açılabildi, ne de örgüte!
6- Düzenlediğiniz baskın seçimden önce milletvekillerinin medyaya
konuşmasını yasaklamışsınız! Tüm atama ve azletme yetkilerinizle,
örgüt üzerinde tahakküm kurmanız yetmiyormuş gibi, şimdi de
rakibiniz olacak CHP'lilerin ağızlarını açmalarını mı
engelliyorsunuz? Emin olun bu kadarını RTE bile düşünememişti! Bizi
yanılttınız ...
KENDİNİZİ SADRAZAM SANIYORSUNUZ
7- Geçen hafta sizi eleştirenler hakında "Onları milletvekili
yaptığıma pişmanım" diyerek, kendinizi Sadrazam, Vezir atayan
Sultan konumuna taşıdınız. Parti imajına ve demokrasiye verdiğiniz
zararı hesaplayamadan.
8- "Kurultay’dan sonra artık Parti içinde kimsenin böyle
konuşmasına izin vermeyeceğim" diyerek sanki kazanacağınızdan
eminmişsiniz gibi Kurultay'ın iradesine ipotek koydunuz.
9- Genel Başkanlığınızda Parti’nin temel değerlerini altüst eden
demeçlerinizle Atatürk-İnönü dönemi ve 27 Mayıs hakkında en
karanlık yorumları yaptınız. Ne o dönem şartlarını, ne bastırılan
isyanları, ne demokrasiyi düşmanı Menderes ve Bayar’ın emellerini
algılayamadan...10- Yabancı yayın organlarına verdiğiniz
mülakatlarda "Türkiye'de laikliği tehlikede görmüyoruz" diyerek,
ülke gerçeklerine ne kadar uzak olduğunuzu tekrar açığa
vurdunuz.
HALKIN UMUTLARINI KIRDINIZ
11- Çocukların, gençlerin akıllarını alt-üst ederek, altı ok ve
sosyal demokrasiyi egemen sağ partilere benzemeye çalışan, solun
önerdiği yaşam tarzından utanan bir konuma düşürdünüz. Yani gelecek
kuşakları sağ veya marjinal partilere doğru savurdunuz, halkın
umutlarını kırdınız.
Sn. Kılıçdaroğlu, Parti’yi demokratikleştirmek üzere hepimizin
desteği ile geldiğiniz Parti başkanlığında CHP büyüyemediği gibi,
rotası da Cumhuriyetçi-Atatürkçü çizgilerden uzaklaştı. Lütfen
CHP'ye daha fazla zarar vermeyin. Çünkü sizden önceki Genel
Başkanların çok farkında oldukları, maalesef unuttuğunuz bir konu
var: O koltuğa kim oturursa otursun, CHP'nin ebedi şefi,
Atatürk'tür.
''TARAFSIZLIK POLİTİKASI İZLİYORUZ''
Cumhuriyet Gazetesi, Bedri Baykam’ın yazısının yayımlanmama gerekçesi olarak “Şu an CHP’deki kurultay konusunda adaylar arasında tarafsızlık politikası yürütüyoruz” açıklaması yaptı.