Memet Güler
mguler@gazetevatan.com
31.05.2007
Parti olsa tek başına iktidar
Hem de oyların yarısından fazlasını alarak. Üstelik de aynı müthiş izlenme oranını tam 26 haftadır tekrarlayarak iktidar. Eğer ekrana bir sandık kursaydık ve sizlerden gelen izlenme paylarını oya tahvil edip öyle hesaplasaydık, Binbir Gece’nin tek başına iktidarına tanık olacaktık. Yayınlandığı saatte açık olan her yüz televizyonun altmışında izlenen diziyi, hükümeti kurmak üzere tek başına Meclis’e yollayacaktık.
Kurtlar muhalefette
Sandıktan ikinci çıkan parti Acı Hayat, üçüncüsü Yaprak Dökümü olacaktı. Üç dizinin başrolünde de, bir türlü mutlu sonla bitmeyen aşklar vardı. Buradan yola çıkarak, ekranda aslında en çok oyu aşk hikâyelerinin aldığını söyleyebiliriz. Zaten biz millet olarak her zaman acıyla aşkı harmanlayan yapımlara oyu veririz. Bir de iktidarı geçen yıldan devam eden diziler var. Ihlamurlar Altında, Avrupa Yakası, Beyaz Gelincik ekran meclisinin her döneminde sandayle sayısını koruyan olmazsa olmazlarını temsil ediyorlar. Sistem, bu sezon muhalefet görevini Kurtlar Vadisi’ne verdi. Geçen yıl iktidardaki Kurtlar, muhalefet sıralarında da esti gürledi. Yüzde onluk seçim barajı, ekranda da birçok diziyi Meclis dışı bıraktı. Sezona 60 yeni yapımla giren kanallarda, 50 tane dizi reyting barajına takılıp oyunun dışında kaldı. Seçim sandığı seçmenin önüne beş yılda bir geliyor. Ama ekranlardaki seçim her gün, her gece tekrar yenileniyor.
Erman Hoca’da STAR IŞIĞI VAR
Döktürdü, o kısacık Kara Prens rolünde döktürdü Erman Toroğlu. Hıncal Abi de, diğerleri de iyiydi ama Erman Hoca nefisti. Her repliği alkışlarla kesildi, salonu adeta inletti. Buradan yapımcılara çağrı yapıyorum. Erman Hoca’yı bir dizide oynamaya ikna eden, Yeşilçam’a da yeni bir yıldız kazandıracak. Reytingleri kesinlikle tavan yapacak. İnanmayan varsa hemen iddiaya girmeye hazırım. Erman Hoca’da star ışığı var, fark etmeyene şaşarım.
Aşkın kanunu olmaz AMA KİTABI OLUR
Gecenin en siyahında / Umudun bittiği yerdeyim / Köşeyi dönsem ölüm / Düz gitsem hayat / Gölgeler içindeyim... Belki adı Hırsız-Polis’ti ve birçoklarına göre polisiye bir diziydi ama bence nefis bir aşk hikâyesiydi Hırsız-Polis. Biliyorum, bu diziyi çok sevdiniz. Kiminiz Çınar’dı, kiminiz jilet, Mavi’ydi kiminiz. Ve bitmemesi için mektuplar, mail’ler gönderdiniz. Adına, internette siteler düzenlediniz. İşte şimdi eski dostlarla hasret gidereceksiniz. Çünkü Hırsız-Polis’in kitabı çıktı. Kitapta, diziden seçilmiş unutulmaz diyalogları, yapılmış röportajları, hakkında basında çıkan yazıları, fotoğrafları bulacaksınız. Aralarında benim yazdıklarıma da rastlayacaksınız. Lafı, Aksak’ın Yakup’a söylediği sözlerle bitirelim. Aşkın kanunu olmaz, bu vesileyle biz de bir kere daha altını çizelim: “Ben bu Mavi’yle lehimliyim ya hayatta. Sen buna diyorsun ‘inat’, ben diyorum ‘basiret’. Sen diyorsun ‘duracağın yeri bil’, ben diyorum ‘bildiğim ne varsa unuttum’... Sen diyorsun ‘imkansız’. Ben diyorum ‘aşk’.”