Kendimden özür dilerim
Hürriyet'te Erman Toroğlu'nun, bana yönelttiği hakaret, yalan ve
iftiralarla dolu "Tugay senden özür diliyorum" yazısını okuyunca
dondum kaldım.
Tugay Kerimoğlu'nu aradım, sordum
"Erman seninle röportaj yaparken ben senin yanına gelmişim de..."
dedim. Tugay ise içtenlikle anlattı; "Bilet kuyruğunda röportaj
olmaz. Tesadüfen orada Erman Toroğlu'nu gördüm. Seninle de sohbet
ettik. Röportaj için randevu alınır, sonra kamera ve teyp çıkar
özel bir mekanda konuşulur..."
Israr ettim. Kerimoğlu'da "Aman Kazım Ağabey. Takma kafana. Kimin
kim olduğunu herkes bilir. Ben orada kimseyle röportaj yapmadım.
Herkesle sohbet ettim" dedi.
Sonrasında olayın tanıkları Bilal Meşe (Milliyet), Osman Tamburacı
(Akşam) ve Süleyman Gültekin'e (Sabah) sordum. Onlar da "Takma
kafana" dediler. Dostlarıma sordum, "TSYD'ye üye yapılmamış,
hakemler derneğinden kovulmuş birine ne cevap vereceksin"
dediler.
Mahkemeye verdiğim bu terbiye özürlüye cevap vermek zorunda
kaldığım için kendimden ve sizlerden özür dilerim.
Bay Toroğlu; Manchester'da uçak biletinin kuyruğundayız. Yani
vatandaş da var gazeteci de var. Ben Tugay'ın yanına gitmedim.
Tugay beni görünce yanıma geldi boynuma sarıldı. Eşi de, "Kazım
Ağabey seni burada görmek ne hoş" diyerek hal hatır sordu. Hep
birlikte sohbet ettik. Ben Tugay'a maç sonundaki gerginlikleri
sordum. O da anlattı. Ben de yazdım. Ertesi gün gazetelere bir
baktım ki sadece SABAH'ta bu konu var. Bir de İngiltere medyasında.
Peki sen niye yazmadın bay Toroğlu?
Bay Toroğlu; Olayın gerçek yönü buyken konuyu saptırıp kişisel
saldırı haline dönüştürmeni anlamıyorum. Şu RTÜK tarafından
uyarılan "Karar anı" seni fazla etkilemiş. Beni o programa
çağırdın, kendime hakaret kabul ettim gelmedim. Hatta, "Kendine
zarar verdiğin için" seni de uyardım. Yani bir dost gibi...
Bay Toroğlu, ne yazık ki toplumun seçkin insanlarına hakaret ederek
reyting yapıyorsun. Benim şapka giymemi bile sorun yapıyorsun.
Benim meslek adına utancım şu; Daha dün; "Ben kabzımalım. Hıyardan
iyi anlarım"dedigin AIPS Başkanı Sayın Togay Bayatlı ile yan yana
yazman. Pardon yazdırılman!
NOT Basın Konseyinin Sayın Başkanı Oktay Ekşi; ilan ettiğiniz basın
ilkeleri adına görev yapınız.
Kanat'ın cevap verdiği Erman Toroğlu'nun yazısı ise aşağıda:
Tugay’dan özür dilerim
İngiltere milli maçının ertesi sabahı Manchester Havalimanı'ndayız.
Fotomuhabirimiz Atılay Kayaoğlu ile beraber biniş kartı almak için
sıradayız.
Benim bulunduğum kuyruğa kaleci Rüştü'nün eşi ile beraber Tugay'ın
eşi de sıraya girdiler ve onlarla sohbete başladım. Arabasını
parkeden Tugay, biraz sonra salona girdi. 20 metre ilerideki ikinci
sırada beklemekte olan içinde Kazım Kanat'ın da bulunduğu gazeteci
grubuyla konuştu. Sonra beni gördü, yanıma geldi. Ve sohbete
başladık.
Bazı şeyler sordum,o da cevap veriyordu. Bu sohbet bir
gazeteci-futbolcu sohbeti gibi değil de, eski ve yeni iki
futbolcunun ağabey-kardeş sohbeti havasında geçiyordu. Muhabbetin
yarısına gelmiştik ki, karşı gruptan fırlayan Kazım Kanat yanımıza
geldi. Hiçbir şekilde izin almadan Tugay ile ikimizin yanında
durmaya başladı. Tugay'la göz göze geldik. O anda Kazım'a içimden
‘‘Özel şeyler konuşuyoruz. Lütfen rahatsız etme'' demek geldi,
vazgeçtim. O bu kabalığı yaptı, ama ben ona aynı şekilde hareket
etmeyeyim dedim.
Önce Tugay'ı düşünürüm
Kazım geldikten sonra tabiri caizse, bizim sohbetin içine edildi.
Tugay ile daha çok şey konuşacaktım, ama yarıda kestik. Ertesi
sabah Kazım'ın yazdığı gazeteyi görünce hayretler içinde kaldım.
Bizim Tugay ile konuştuklarımız, yarım yamalak aktarılmış. Çünkü
Tugay'ın o konuda neler dediğini, baş tarafta neler konuşulduğunu
bilmediği için, duyduğu kadarıyla bir şeyler yazmış. Bu çocuk
İngiltere'de tek başına mücadele ediyor. Benimle konuştuğu konuları
haber olarak ben de gazeteme verebilirim veya yorumlayarak kendi
köşemde yazabilirim. Yani, o benim bileceğim bir iş ve burada en
önemli şey, gurbette tek başına mücadele eden Tugay'a zarar
gelmemesi. Ben öncelikle onu düşünürüm.
Mart kedisi gibiler
Tugay, senden özür diliyorum. Ama sen de gördün ki ve yaşadın ki,
ikimizin iyi niyetli hareketi sonunda nerelere gidiyor. Haklısın
Tugay. İnsanlar kavun değil ki, dibini koklayıp anlayacaksın.
İkimizde de kabahat var. Herkesi adam zannediyoruz. Ama şöyle bir
düşündüğüm zaman görüyorum ki, devamlı dayak yiyen, tecavüze
uğrayan, seyahat gruplarında hakaret edilen insanlar hep aynı!
Hepsi üst üste gelince bazı şeyler tesadüf değil...
Hayrettir kişilikten, doğruluktan, dürüstlükten, ilkelerden, basın
ahlakından en fazla bahseden şahıslar da maalesef bir Kanatlı Kazım
ve gibileri. Aynen Mart kedisi gibiler. Hem bağırırlar, hem
yaparlar. Tahmin ediyorum, bunlar ve bunun gibileri şapka
giyiyorlar. Kösele gibi olan yüzleri gözükmesin diye...
Bu olaydan sonra artık Kazım Kanat ve gibileri, terbiyesizce,
fütursuzca, yüzsüzce yanıma gelirlerse, aynen onları kovacağım.
Çünkü bunlar bana değil, benim konuştuklarıma saygısızlık
yapıyorlar. Önce kendimi değil, onları korumalıyım. Onun için
senden tekrar özür diliyorum Tugay kardeşim.
´BENİ PROGRAMINA ÇAĞIRDIN KENDİME HAKARET SAYIP GELMEDİM´
Erman Toroğlu ile arasındaki polemiğin dozu artan Sabah yazarı Kazım Kanat, Toroğlu´na verdiği cevaptan dolayı ´kendinden özür diledi.´ Kanat, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi´yi de göreve çağırdı.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin