tv100.com yazarı İslam Memiş'in "Ekonomi çökecek diyenlere kötü haber!" başlıklı köşe yazısı
Yüzyılın deprem felaketinin şokunu ve acısını üzerimizden atamadığımız günlerden geçiriyoruz.
Daha erken, psikolojik olarak 2-3 haftamız daha var.
Sonrasında “Türkiye ekonomisi çökecek” diye haberler yapılmaya, karamsar bir tablo çizilmeye, “Şu kadar lazım”, “Bu kadar lazım”, “Nereden bulunacak bu kadar para”, “Yandık” diye konuşulmaya başlanır.
Yüzyılın felaketi olarak adlandırdığımız, Türkiye ekonomisine ciddi katkısı olan 10 büyük ilimizin bu kadar büyük hasar alması, şu ana kadar 31 bin 974 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 80 bin 278 vatandaşımızın yaralandığı, 158 bin 165 vatandaşımızın bölgeden tahliye edildiği ortamda mı ekonomi olumsuz etkilenmeyecek?
Tabii ki etkilenecek!
Büyüme rakamlarının 2 puan gerilemesi yüksek ihtimal olabilir.
Bölgedeki hasar daha da netleştiğinde ülke ekonomisine zararını daha net konuşacağız.
Mesela orta ve uzun vadede, direkt veya dolaylı yoldan 55-60 milyar dolar zarar olduğunu düşünelim.
Ancak, şu an bölgeye odaklandığımızdan yabancı ülkelerle yardım görüşmeleri daha başlamadı ve açıklamalar gelmedi.
Yabancı ülkelerin bugüne kadar sağlamış olduğu nakit desteği, sadece acil durum içindi.
Deprem öncesi görüş ayrılığımız olan ülkelerin yardıma koşmasıyla beraber dış politikada yeni bir sayfa açılacak.
Ödemelerimizin ötelenmesi, taksitlendirilmesi, fiyatların düşürülmesi, SWAP işlemleri, müttefik ülkelerden direkt veya dolaylı yoldan nakit desteklerinin girişleri daha başlamadı.
Peki Rusya-Ukrayna çatışması başladığında tüm dünya ülke liderlerinin Türkiye ziyaretini unuttunuz mu?
Türkiye’nin bölge itibariyle dünya için ne kadar önemli olduğunu unuttunuz mu?
Devlet ajandasına sadık kalınacak.
Türkiye’nin büyük projesinde bir değişiklik yok.
Bugün 55-60 milyar dolar açıklansın, yarın Türkiye’ye 55-60 milyar dolar giriş olur.
Diyeceksiniz ki neden?
Devlet ajandasında Türkiye’nin hikâyesi çok sağlam.
Bunun sevmekle ya da müttefik ülke olmakla alakası yok.
Bunun menfaat ile alakası var.
Menfaatler Türkiye’den yana.
Kazı, kazan gibi.
Bunu çok iyi görüyor ve biliyorlar.
Karamsar tablo çizenler, deprem öncesi de “Ekonomi çöktü” demiyorlar mıydı?
Bugün “Yandınız” demeleri gayet doğal.
Borsa çökecek, dolar uçacak öyle mi?
Peki 4 bin 505 puandaki endeksin iki hafta ki değerini, altı ay sonra ki değerini ve sonrasında yıllık getirisini takip edin.
Deprem felaketinden önce 2023 yılı öngörümüz dolar/TL kurunda maksimum 24-25 lira aralığı değil miydi?
Peki dolar/TL 24-25 lira olduğunda “Bak gördünüz mü deprem zararının maliyeti bu” mu diyecekler?
Bunun gibi gelecek haftalar konuşulacak onlarca örnek verebilirim.
Şimdi kararı siz verin.
“Yandık, battık” diyenlere inanıp borsa getirisinden uzak durup, dövize mi yükleneceksiniz?
Bence bir kez daha düşünün.
Ortada büyük bir acı, büyük bir maliyet var.
Arkasında ise çökmeyecek bir ekonomi var.
Ben karamsar değilim, ekonomik olarak hızlı toparlanacağız.
Karar verirken üzülmeyin!