Kardeşiyle tavla oynadıklarını ve çiğ köfte yemek istediğini belirten Saygı Öztürk, Bekir Coşkun'un son dakikalarını, "Son lokması, çiğ köfte olmuştu. Nefes almakta zorlanıyordu. Eşi Andree Hanım, doktor Mehmet Oral'ı aradı. Ambulans gönderdiler. Bekir ağabey ambulansa konulurken sanki hayatını kaybetmiş gibiydi. Ambulansta kalp masajı yapılarak hastaneye götürüldüğünde, aslında Bekir Coşkun için yapılacak bir şey kalmamıştı" diye anlattı.
Bekir Coşkun'dan, "Bekir Coşkun, kendisiyle şahsen tanımayan, bilmeyen insanların kimisinin ağabeyi, kimisinin amcası, kimisin Bekir dayısıydı" diye bahseden Öztürk, devamında şunları kaydetti:
"Türk basının simge isimlerinden Bekir ağabeyimiz son yazılarını Sözcü okurları için yazdı. Yılmadı, hiçbir zaman geri adım atmadı. Okurlarına onuncu köyden seslenen ağabeyimizin sağlığı el vermedi ve bugün sonuncu köyüne yolcu ediyoruz. Hep içimizde, hep aramızda olacaksın Bekir abi…"