BDP, yarın İstanbul'da görülecek olan 'KCK Basın Davası' öncesi yaptığı yazılı açıklamada, "Bu davaya sahip çıkmak, tutuklu gazetecilerle dayanışma içerisinde olmak, onların ilkeli, kararlı ve onurlu duruşuna güç vermek demokrasiye ve özgürlüklere, özgür basına sahip çıkmaktır" dedi.
20'si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı davanın aynı zamanda,
basın özgürlüğünün ve demokrasinin de yargılanmaya çalışıldığı bir
dava olduğu belirtilen açıklamada, "2 yıldır haksız ve hukuksuz bir
biçimde cezaevinde esir tutulan gazeteciler yalanın perdesini
yırtarak bu ülke gerçeklerini yazdıkları, barışı, özgürlüğü,
eşitliği ve demokrasiyi savundukları, tekçi, retçi, asimilasyoncu
sisteme ve dayatmalara karşı çıktıkları için yargılanıyorlar"
denildi.
"SUÇLAMALARIN HUKUKİ VE MEŞRU DAYANAĞI YOK"
Açıklamada, yöneltilen suçlamaların hiçbir hukuki ve meşru dayanağı
olmadığı iddia edilerek "Özgür basın emekçilerinin tek suçu
gazetecilik yapmak, halkı aydınlatmaktır. Onlara "terör suçu'
isnadıyla yaklaşanların kendisi bizzat bu ülkede bir hukuk ve
demokrasi terörü işlemektedir. İddianamede gazetecilere yönelik o
kadar akıllara ziyan suçlamalar yöneltiliyor ki, bu iddianame hukuk
fakültelerinde mutlaka incelenmeli ve hukuk katliamına örnek olarak
tarihe not düşülmelidir" ifadelerine yer verildi.
"TUTUKLU GAZETECİLERLE DAYANIŞMAYA
ÇAĞIRIYORUZ"
Davadan çıkacak sonucun Türkiye'nin rotasını belirleyeceği
belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Dileriz ve temenni ederiz ki, çözüm sürecindeki Türkiye, gazetecileri yargılama ayıbından biran önce kurtulur ve özgür basın emekçileri özgürlüğüne kavuşur. Bu anlamda çıkacak karar aynı zamanda çözüm sürecine ilişkin bir samimiyet göstergesi olacaktır.Bu davaya sahip çıkmak, tutuklu gazetecilerle dayanışma içerisinde olmak, onların ilkeli, kararlı ve onurlu duruşuna güç vermek demokrasiye ve özgürlüklere, özgür basına sahip çıkmaktır. Unutulmamalıdır ki, basın özgür değilse toplum da, siyaset de özgür olamaz. Herkesi yarın başlayacak duruşmaya katılmaya ve tutuklu gazetecilerle dayanışmaya çağırıyoruz. Hükümeti de düşünce, örgütlenme, siyaset ve basın özgürlüğünün önündeki en önemli engel olan Terörle Mücadele Yasasını ve TCK'nın özgürlükleri kısıtlayan ilgili maddelerini biran önce kaldırmaya ve artık ceberut yasalarla toplumu sindirme politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz." (ANKA)