Nuri Bilge Ceylan'ın 67. Cannes Film Festivali'nden en büyük ödül olan 'Altın Palmiye'yi kazandığı filmi 'Kış Uykusu'nun başrol oyuncuları NTV'de bir araya geldi.
Gülay Afşar'la Gece Gündüz'e konuk olan Haluk Bilginer, Demet
Akbağ ve Melisa Sözen, Cannes serüvenini anlattı.
HALUK BİLGİNER'DEN İTİRAF: "FİLM İÇİN NURİ BİLGE CEYLAN'I 3
KEZ REDDETTİM"
Programda Haluk Bilginer, önemli bir itirafta bulundu. Sanatçı,
işlerinin yoğunluğu nedeniyle Nuri Bilge Ceylan'a bu film için 3
kez "Hayır" dediğini söyledi. Bilginer olayı şöyle anlattı: "Ben
Nuri Bilge hayranıydım zaten. Bütün filmlerini izlemiştim. Ama ben
neredeyse bu filmde olamıyordum. 3 kere "Hayır" dedim çünkü tiyatro
sezonunun tam ortasıydı. Filmin çekim programı yapılmıştı ama ben
"Gidemem, İstanbul dışına bu dönemde çıkamam" dedim. Sonra
sağolsunlar benim programıma uydurdular çekimleri." Bunun üzerine
Demet Akbağ da "Az daha Oyun Atölyesi'nde çekecektik filmi.
Haluk'un bütün hayatı burada geçiyor. O yüzden biz eğer uygun
olamasaydı Oyun Atölyesi'ni Kapadokya'ya çevirecektik" diyerek
espri yaptı.
HALUK BİLGİNER: "İNSANLAR VE İNSANLARIN TÜRLÜ HALLERİ
HAKKINDA ÇOK DÜRÜST VE ÖZELEŞTİRİSİ BOL BİR FİLM"
Filmde Orta Anadolu'da bir otel işleten eski bir aktörü canlandıran
Haluk Bilginer "Senaryoyu ilk okuduğumda çok dürüst ve özeleştirisi
bol olan bir senaryo olduğunu düşündüm. Okuduktan sonra kutladım
Nuri Bilge'yi. Seyrettiğim sonuç ta aynı okuduğum senaryo gibiydi,
çok dürüsttü, çok güzeldi."diyor. "Nuri Bilge'nin de dediği gibi
filmin ne hakkında olduğu bilinsin istemem ama insan hakkında,
insanların türlü halleri hakkında olduğunu söyleyebilirim. En
önemlisi çok evrensel bir konu. Türkiye'de geçmesi şart değil,
dünyanın herhangi bir yerinde geçebilirdi. Çünkü Nuri Bilge, günlük
olanı, kendi ülkesinde olanları değil de evrensel olanı anlatmanın
peşinde. Bu film 20 yıl sonra da, 50 yıl sonra da seyredilecek.
"
Haluk Bilginer'e göre Aydın karakteri hepimize ayna tutuyor.
"Aydın'ın yapmak istediği bir şeyler var. Fakat yapamıyor. Çünkü
yeteneği, isteği ve enerjisi o kadar. Ama bahanesi çok yapmamak
için. Onun için Aydın kış uykusuna yatmış. Ama çok biliyor. Ama
yapamıyor. Necla ve Nihal de öyle. Onlar da başka şeyler
yapmak istiyorlar ama yapamıyorlar. Gitmek isteyip de
gidemeyenlerin, yapmak isteyip de yapamayanların hikayesi."
DEMET AKBAĞ: "ANLATILMAZ İZLENİR BİR FİLM, NURİ BİLGE
SESSİZLİĞİN MÜZİĞİNİ BESTELEMİŞ"
Filmde Aydın karakterinin eşinden boşanmış kardeşi Necla'yı
canlandıran Demet Akbağ'a göre film "tadından yenmez bir şölen"
gibi: "Bu filmle ilgili bana sorulacak en zor soru "Filmin konusu
nedir?" Klasik bir cümle etmek istiyorum. Anlatılmaz yaşanır denir
ya, bu karakterler ve bu film anlatılmaz, seyredilir. Ancak o zaman
bu felsefi diyalogların, insanların içini didik didik ettikleri,
kendilerini paraladıkları durum ortaya çıkabiliyor bu 3 karakter
aracılığıyla. Aslında Aydın, Nihal ve Nejla hesaplaşıyorlar
kendileriyle, vicdanlarıyla, geçmişleriyle, ne olduklarıyla, ne
olmak istedikleriyle, dürüst olmayan yanlarıyla... Dürüst olmayan
yanlarını o kadar ortaya çıkarıyorlar ki işte orada da yönetmenin
ve yazarın dürüstlüğü ortaya çıkıyor. Çünkü gerçekten birbirlerine
hiç söylenmeyecek şeyleri söylüyorlar. Bazen sustuklarında
söylüyorlar, bazen konuştuklarında söylüyorlar. Böyle olunca
tadından yenmez bir şölen çıkıyor ortaya. Bir de Nuri Bilge
sinemasını iyi bilenler ne kadar yalın ve gerçeğe en yakın durmak
istediğini de iyi bilirler. Dolayısıyla bu film doğallığın,
yalınlığın filmi gibi. Nuri Bilge adeta sessizliğin müziğini
bestelemiş."
MELİSA SÖZEN: "BÜTÜN KARAKTERLER ÇOK İNCELİKLE VE DÜRÜST
YAZILMIŞ"
Filmde Aydın karakterinin genç karısı Nihal'i canlandıran Melisa
Sözen "Nihal, bütün inceliklerine kadar yazılmış muazzam bir
karakterdi." dedi. "Kendimizle ilgili hep dışarıya yansıttığımız,
kendi menfaatlerimizi biraz göz ettiğimiz, vicdanlarımızı
rahatlattığımız ve kafamızda yarattığımız doğrunun, ya da
olmak istediğimiz kişinin içini doldurmaya çalışırız ama içimizde
aslında başka bir yangın
ve çelişkiler vardır. Nihal'de de aynı şeyleri hissettim. Bizim
saklamak istediğimiz ya da olmaya çalıştığımız her şeyin
"aslında"sını karakterlerin hepsinde görüyoruz. Bunların bu
kadar incelikli ve dürüst yazılmış olması muazzam bir şey.
Nuri Bilge'yle çalışmak da muhteşemdi. Benim için çok özel
bir deneyim oldu. "
"3 SAAT 16 DAKİKANIN NASIL GEÇTİĞİNİ
ANLAMADIK"
Filmin başrol oyuncuları, filmin 3 saat 16 dakikalık süresiyle
ilgili de yorumlarda bulundu. Demet Akbağ, "Öyle bir film ki o 3
saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Bir an bile gözünüzü
kırpmadan izliyorsunuz. Bu kadar uzun filmlerde sıkılmanız, bir an
ilginizin dağılması çok muhtemeldir ama bu filmde hiç öyle olmuyor.
Bir de ben çok acımasızımdır. Hiç öyle "aman bu film de bizim
çocuğumuz, biz içindeyiz, objektif bakamıyoruz" filan yapmam. Neyse
duygularım belli ederim. Ama bu filmi sanki ben hiç
oynamamışım gibi seyrettim. Öyle içine girmişim ki karakterlerin
film bitti ve yanımdakine "Bitti mi?" dedim. Bir o kadar daha olsa
izlerdim."
"SIKILMANIN FİLMİ BU KADAR MI İNSANI SIKMADAN
ANLATILIR"
Haluk Bilginer: Filmi biz de herkesle beraber ilk kez Cannes'da
izledik. 3 saat 16 dakikalık bir filmi izlemek sabır ister. Jüri
başkanı Jane Campion'un da söylediği gibi "Başta tereddütlüydüm ama
filmi izledikten sonra iki saat daha olsa izlerdim" dedi. Filmdeki
bütün karakterler sıkılıyorlar aslında. Bir şey yapmak istiyorlar,
yapamıyorlar. Bir yere kapanmışlar, bir otelde yaşıyorlar.
Cannes'dan bir yetkili filmi izledikten sonra şöyle bir yorumda
bulundu. "Sıkılmakla ilgili bir film bu kadar mı insanı sıkmadan
anlatılır?" Bence çok güzel bir iltifattı. Filmin başarısının
altında da bu cümle gizli.
Filmin oyuncuları 'Kış Uykusu'nun Ekim ayında Türkiye'de vizyona
gireceğini söyledi.