Basın Enstitüsü Derneği Freedom House'un Türkiye’yi basın özgürlüğünde 120. sıraya indirdiğine de değinerek "basın özgür olmadan demokrasiden söz edilemez" dedi.
İşte Basın Enstitüsü Derneği'nin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü için yayınladığı bildiri...
Bu yıl da 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlama atmosferinden çok uzakta, artan bir endişeyle idrak ediyoruz.
Son olarak, insan hakları ve özgürlükleri izleme örgütü Freedom House'un yayınladığı 2013 raporunda Türkiye'nin "gazetecileri hapsetmekte dünya lideri” olduğunu tescillendi.
Rapora göre Türkiye, özgürlükler açısından geçen yıla göre bir sıra daha gerileyerek 197 ülke arasında 120’nci sırayı Kongo, Fiji, Liberya, Makedonya ve Seyşeller ile paylaştı.
Kenya, Mali, Nijerya, Rusya ile birlikte demokratik özgürlüklerin geçen yıl en çok gerileme kaydettiği ülkeler arasında gösterildik.
"Kısmen özgür" sayılan Türkiye'de, "siyasi amaçlı olduğuna inanılan kampanyalar” sonucu tutuklananlar arasında gazeteciler de sayıldı.
Türkiye'de "barış sürecinin" gündemde olduğu bir dönemde, Ankara'nın gazetecilerle "barışamaması" sonucu oluşan bu vahim gerileme, demokrasimiz açısından çarpıcı bir tezat oluşturuyor.
Bu süreçte hapiste bulunan onlarca gazeteciden birkaçının serbest bırakılması yetmez.
Tüm gazetecilerin özgürlüğü, ülkemizin özgürlüğü için olmazsa olmazdır.
En az bunun kadar önemli bir başka nokta, medyadaki otosansürü ortadan kaldıracak adımların atılması ve böylece basın özgürlüğünün her yönden, kayıtsız şartsız hayata geçmesidir.
Ancak o zaman Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlayabiliriz.