Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) yönetimi, İzmir’de toplandı.
TGF yönetimi, son günlerde artan terör olaylarını kaygıyla karşıladıklarını belirterek, bu konuda sorumluluk sahibi herkesi göreve çağırdı. TGF yönetimi, Hakkari’de şehit edilen askerlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, olayları takip eden gazetecilerin gördüğü şiddeti de sert bir dille kınadı.
Yönetim kurulu, BYEGM (Başbalanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü) tarafından 17-18 Ağustos’ta yapılacak olan Basın Kartları Komisyonu Toplantısı’nın “yoğun başvuru” gerekçesiyle ertelenmesini bir hak gaspı olarak değerlendirirken, Basın İlan Kurumu tarafından 39 gazeteye verdiği ilan kesme cezalarını da basın özgürlüğüne müdahale olarak değerlendirdi.
TGF Genel Başkan Vekili Yılmaz Karaca başkanlığında toplanan yönetim kurulu, ülkede son dönemlerde yaşanan terör olaylarını ve mesleki konuları ele aldı. TGF Yönetim Kurulu, Suruç’ta meydana gelen patlamanın ardından 38 güvenlik görevlisi ve askerin şehit edilmesi, 48 yurttaşımızın da yaşamını yitirmesini üzüntü ve kaygı verici bir olay olarak değerlendirildi.
“KAOS ORTAMI SONLANDIRILMALI”
TGF Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Genel Başkan Vekili Yılmaz Karaca, “Karanlık eller bir kez daha ülkemiz üzerinde oyun oynamaktadır. Yüzlerce yıldır devam eden Türk-Kürt kardeşliği üzerine oynanan bu oyunlara en sert tepkiyi yine halkımız verecektir. Son olarak Hakkari Dağlıca’da üç askerimizin şehit edilmesi bu karanlık oyunun bir sonucudur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başsağlığı diliyoruz. Bu oyunlar birlik ve beraberliğimizi bozamayacaktır. Hükümetin bu aşamada bir an önce kurulması terörle en etkili şekilde mücadele edilmesi, akan kanın durması en büyük dileğimizdir. Bu konuda sorumluluk sahibi olan tüm kesimleri göreve çağırıyoruz. Türkiye bu kaos ortamından bir an önce çıkmalı ve istikrarı yeniden oluşturmalıdır” dedi.
Karaca, yaşanan olayları takip eden gazetecilere yönelik şiddet ve tehditlere de tepki göstererek, “Gazetecilerin kamuoyunun bilgilendirme görevini yaparken uğradıkları saldırılar kabul edilemez. Basın meslek örgütleri olarak, bu tür olayları şiddetle kınıyoruz. Gazeteciler sahipsiz değildir. Yetkililerden gazetecilere şiddet uygulayanlar hakkında gerekli yasal işlemleri derhal başlatılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“BYEGM HAK GASPI YAPIYOR”
TGF Genel Başkan Vekili Yılmaz Karaca, en son Aralık 2014 tarihinde toplanan Basın Kartları Komisyonu Toplantısı’nın tarihinde hiç olmadığı kadar geciktirilmesini ve 8 ay sonra belirlenen tarihin de “yoğun başvuru” gerekçesiyle ertelenmesini hak gaspı olduğunu söyledi. Karaca, şöyle dedi:
“Basın Kartları Komisyonu Türkiye’deki tüm medya çalışanlarını yakından ilgilendiren kararlara imza atan bir oluşumdur. En son Aralık ayında yapılan toplantının ardından 8 ay geçmesine karşın, 17 Ağustos olarak belirlenen toplantı anlaşılması kabul edilemeyen bir gerekçeyle ertelenmiştir. Bu süre içerisinde basın kartı süresini tamamlayan ve bekleyen meslektaşlarımızın hakları gasp edilmektedir. Bu gasp, hukuki olduğu kadar kişisel hak mağduriyetleri de yaratmaktadır. Bir önceki toplantıda alınan kararların da BYEGM Genel Müdürü tarafından onaylanmaması Türkiye’de bugüne kadar, bu konuda eşi benzeri bulunmayan bir olaya neden olunmuştur. Komisyonun bir an önce toplanması mağduriyetlerin giderilmesi ve hak sahiplerine basın kartlarının verilmesi gerekmektedir. Tüm meslek örgütlerimizi de bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Yaşananlar kabul edilemez. TGF, hem hukuki hem de bireysel anlamda bu konunun bir an önce çözümlenmesi için gereken duyarlılığı gösterecektir.”
“İLAN KESME CEZASI KABUL EDİLEMEZ”
Karaca, Basın İlan Kurumu’nun, Berkin Elvan soruşturmasını yürüten savcı Mehmet Selim Kiraz’ın adliyedeki odasında rehin alındığına ilişkin fotoğrafları yayınlayan 39 gazeteye ‘terör örgütü propagandası’ yapıldığı gerekçesiyle 1 ila 12 gün arasında ilan kesme cezasına ilişkin de şunları söyledi:
“Basın İlan Kurumu’nun görevleri yasayla belirlenmiştir ve bunların arasında münderecat veya yayınlanan haber ya da fotoğraf nedeniyle ceza kesilmesi bulunmamaktadır. Bu görev resmi ilanlara aracılık etmek, tiraj ve dağıtım denetlemesi yapmak ve mevkutenin içeriğindeki haber-ilan-reklam oranlamasının kontrolünü sağlamaktır. İlan kesme cezaları da ancak ve ancak bu kontrol ve denetimler sırasında prosedürlerin yerine getirilmemesinin tespit edilip raporlaştırılmasıyla oluşabilir. Yayımlanan haber, yazı, yorum, değerlendirme veya fotoğrafların niteliği ise asla BİK’in cezalandırma kriterleri arasında değildir. Mevcut basın yasası, ceza yasası veya ilgili diğer kanunlar, bu yayımlardan ötürü cezayı gerektiren şartlar oluştuysa gerekli yaptırımları zaten fazlasıyla içermektedir. Bunların dışında bir de BİK’in, kendini savcı veya hakim yerine koyup adalet dağıtma gibi bir ekstra görevi yoktur, asla da olamaz. BİK yetkilileri 39 gazeteye verilen 1 ila 12 gün arasında verdikleri ilan kesme cezasını derhal geri çekerek bu vahim yanlıştan dönmelidir.”