Hükümet- Medya ilişkisi ve tezviratlar
Milliyet gazetesinden yayınlanan “İmralı tutanakları” haberinin,
çözüm sürecinde ciddi bir türbülans oluşturmasını bekleyenler
yanıldılar. Toplumda var olan çözüm umudu, her türlü sabotaj ve yol
kazasına karşı büyük bir direnç olduğunu gösterdi. Hükümetin bu
hamleyle sendelemediğini görenler, ikinci olarak medya-siyaset
ilişkisi üzerinden bir türbülans oluşturmaya, çözüm inisiyatifiyle
demokratik görünümü daha da güçlenen Başbakan Erdoğan’ı medya
üzerinde baskı uygulayan otoriter bir karaktere dönüştürmeye
çalışıyorlar.
(...)Basın özgürlüğü meselesi haddizatında sermaye-gazeteci ilişkisinin kendi sistematiği içinde zaten ciddi bir kıskaç altında. İktidarın gazetecilik olgusuna bakışını eleştirenlerin öncelikle medya patronajının gazeteciliğe bakışına, gazetecilikten ne beklediğine bakmaları ve kendi içlerindeki denetim ve oto kontrol mekanizmasını sorgulamaları gerekir.
AK Parti iktidarı, merkez medyadaki bir kısım yayın gruplarının desteğiyle bu noktaya gelmedi. Bu medya grupları ne iktidarı bu pozisyona taşıdılar, ne de buraya gelmelerine olumsuz yayınlarıyla engel olabildiler. Bu yüzden iktidarın A veya B gazetesinden bir fayda beklemesi de, onun şerrinden çekinmesi de söz konusu değil.
Hükümete her gün türlü yollarla saldıran yayın grupları ve yazarların özgül ağırlığı biliniyor. Başbakan Erdoğan’ın bir kısım haberleri veya yazarları eleştirmesi basına müdahale etme, onu hizaya getirme, birilerini işten attırma amacı taşımıyor. Aslına bakarsanız daha önceki iktidar dönemlerinde kapalı kapılar ardından yürüyen bu ilişki biçimi AK Parti iktidarında miadını doldurmuş durumda. Daha önce Başbakanlar yargıya gitmezler, bu işleri başka türlü hallederlerdi. Başbakan Erdoğan ise başka yollara tevessül etmektense yüreğinden geleni açık açık söylüyor, kendini savunma hakkını kullanıyor.
YAZININ DEVAMI İÇİN:
http://haber.stargazete.com/yazar/hukumetmedya-iliskisi-ve-tezviratlar/haber-735038