Başbakan Davutoğlu müzik kanalına konuk oldu

Ahmet Davutoğlu Number1 Medya Grup Başkanı Haldun Altılar'ın sorularını yanıtladı.

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Davutoğlu müzik kanalına konuk oldu

Başbakan Ahmet Davutoğlu ilk defa bir müzik kanalına konuk olarak Number1 FM ve Number1 Türk FM Cuma sabah 11'de ortak yayında ilk kez oy kullanacak gençlerin sorularını cevapladı.



Radyo stüdyosundaki program, Cuma akşam 9'da da NR1TV ve NR1Türk TV ortak yayınında izleyiciyle buluştu.



Başbakan Davutoğlu, programda günlük yaşamından ilginç ayrıntıları ve hakkında bilinmeyen özelliklerini paylaştı;



ÇOCUKLARIM NUMBER1 TV İZLİYOR 



Oğlumla birlikte geldik, o buraya geleceğimizi bilmiyordu. Yolda öğrenince sevindi. En çok izlediğim kanal Number1 dedi. Çok sevindi, diğer oğlum da öyleymiş. Ben gece derinlerden gelen bir ney sesini tercih ederim. Ama sabah spor yaparken daha hareketli müzikleri severim. Batı klasiklerini severim. Wagner mesela severim. Ayrıca gençliğimizin şarkılarını severim tabi. Ama Münir Nureddin’I hiç bi şeye değişmem. “söyle sevgili” şarkısının yeri ayrıdır. Gençliğimizde bizi etkileyen müzikler de var. mesela Cem Karaca, Ahmet Kaya bizi etkilemiştir. Barış Manço’yu Kayahan’ı rahmetle analım.



TRABZONSPOR’A 3 GOL ATTIM



Trabzon’daydım. Orda şampiyon olan efsane Trabzon kadrosuyla bir maç yaptık. Trabzonspor efsanelerine karşı biz siyasiler çıktık. Tabiiki gençler de katıldı. Övünmek gibi olmasın 4 golün 3'ünü ben attım birinin asistini yaptım. Bazen korumalarla da maç yaparız. Orta okuldan beri futbol oynarım. Lisede judo da yaptım, güreşirim, iyi de at binerim.



ÇÖLDE SAATLERCE AT BİNDİM



Kahire’de 88’de doktora tezim için çalışıyordum. Hemen her akşam kitapları alır, Piramitlerin oraya giderdim. Mısır piramitlerinin orda ev tuttum. Küçük piramitin tepesine çıkar çalışır notlar alırdım. Taşın altına tezimi ve notlarımı koyar, sonra ata binerdim saatlerce çölde at binerdim. Bunlar güzel hatıralar. Artık yapamıyorum. Geçen Diriliş dizisinin setine gittim, gönlüm gitti ama fırsat olmuyor artık. Siyasiler, Başbakan’lar neden halk içinde gezmez derler. Zannederler ki biz bunu istemiyoruz. Ama ilgiden, muhabetten buna fırsat olmuyor. Resim çektirenler, tanışmak isteyenler çok oluyor.



MALİYE BAKANI İLE LONDRA’DA KAÇIŞ PLANI



Londra’ya bir toplantıya gittik Maliye Bakanı’mızla. Ordaki kitapçıları da çok iyi bilirim. Aklım kitapçılarda ama etrafımızda korumalar. Gitmek mümkün değil. Işıklarda bi ara aramız açıldı. Dedim "Mehmet bey, yanımızda para var mı?" "Kredi kartım var" dedi. Dedim "kaçalım şurdan, ışıklardan dönelim şu kitapçılara gidelim” 



Kaçamadık. Çok özlüyorum böyle şeyleri. Ama insanların geleceğiyle ilgili iyi şeyler yapma dürtüsü, bu kaybettiklerimizin tesellisi oluyor.



HOCA DİYENE TORPİL



Gençler beni Başbakan olarak değil daha çok Hoca olarak görür "Ahmet Hoca" der.  Büyükelçiler konferansı için  Edirne’deydik. Kalabalık bir salonda büyükelçilerle birlikteydik.Bir genç söz istedi. “Hocam" dedi "bir randevu talep edebili miyim?”  O zaman Dışişleri Bakanı’ydım. Dedim ki “Sayın Bakanım deseydin özel kaleme yönlendirecektim. Ama hocam dedin randevuyu benden alacaksın.” 



ÖĞRENCİLERİMLE HÂLÂ GÖRÜŞÜRÜM



Öğrencilerimle hâla görüşürüm. Ben öğretim üyesi olarak hep gençlerle bir aradaydım. Siyasete girdikten sonra da akademik hayata dönmek hep aklımdaydı. Hala eski öğrencilerimle görüşürüm, maç ederiz, öğrencilerimin evliliğini çocuklarını bilirim. Bir gencin itaatkar olması beklenmez. Biz de genç olduk. Bir gencin adaletsizlik göünce ses çıkarmasından doğal bi şe yok. Ama yasal çerçevede legal yolla olmalı.Özgürlük anlayışı sadece dış dünyaya gore değil, gençler kendi içlerinde de özgür olabilmeli zihin olarak. Kendi serüvenlerini özgürce yaşamalı. Başkalarının aklıyla hareket edenler, özgür olamaz.



GENÇLER DÜNYAYI GÖRSÜN DİYE ÖZEL İNDİRİM YAPTIK



Ben akademide de siyasette de özgüvene önem veririm. Bizim nesil öyleydi. Dünyayı değiştireceğimizi düşünürdük. Ama 80’li yıllari o özgüvenin kaybolduğunu gördüm. Ak parti iktidarında o özgüven yeniden geldi. Artık süper lige oynama düşüncesi var. Ben üniversitede gençlerin ülkeden kaçıp gitme duygusu içinde olduklarını görüyordum. Şu anda Türk genci bunu o kadar düşünmüyor. Çünkü ülkemizin imkanları iyi durumda.. 



19 Mayısta 81 ilden gençler geldi, onlara dedim ki kendi çevrenize sıkışmayın, dünyaya açılın. Size özel indirip yapalım. THY ile konuştuk. 12-25 yaş arası gençlere yüzde 30 indirim yaptık. Bunu biz vaad  olarak meydanlarda söylemedik bile.



BENİ RAHATLATAN İKİ ŞEY VAR



Beni rahatlatan iki şey var. kitaplarım ve çocuklarım.Kaçta gidersem gideyim uyuyan çocuklarımı öperim. Uyumamışlarsa muhakkak sohbet ederiz.  Yani çocuklara az bile vakit ayırsanız o vakti muhabbetle yaparsanız çocuk onu hisseder. Sonra yatarken muhakkak kitap okurum. İlkokuldan beri kitap olmayan odada uyumadım.



EN SEVDİĞİ ÜÇ KİTAP



Ayırmak mümkün değil ama Mesnevi muhakkak bunlardan biri. Robinson Crusoe'ya ilham olan, İnb2i Tufeyl'in Hayy Bin Yakzan, ve Kitabu’l Mizan. Thomas Hobbes'un Leviathan’ı. Tao beni çok etkilemiştir. Bana kitap bahisini açmaycaktınız. Bu konuşma bitmez



GENÇLERE TAVSİYE

Kime oy verirlerse versinler, ama onlara verilen söz hakkını oy vererek kullansınlar. Seçme yaşını 18 yaşına bunun için indirdik. Hatta teklif verdik muhalefet yanaşmadı. Seçilme yaşını da 18 yaşına indirecektik, istemediler. 

 

 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin