Geçtiğimiz günlerde Amerika’da Fethullah Gülen ile görüşen 8 gazeteci ile ilgili yazdığı yazısında, isimler vererek çeşitli iddialara yer veren gazeteci Barış Yarkadaş'a dava açıldı.
GÜLEN ÖVÜR VE ALTAN İLE İLGİLİ İDDİALAR
Yarkadaş önceki 7 Mayıs’ta yayınlanan yazısında, Cemaat ve
Gülen’in Türkiye’de olup bitene ilişkin düşüncelerini öğrenmek
üzere Amerika’ya giden gazetecileri ve kendisine göre bu görüşmede
yaşananları anlatmış, Gülen’in Başbakan Erdoğan için “Güç
zehirlenmesi” yaşadığını söylediğini, ömrü boyunca bireyin
üstünlüğünden söz eden Mehmet Altan’ın Gülen’in elini öptüğünü ve
Sabah Yazarı Mahmut Övür’ün Gülen’in sözlerinin yayınlanmasını
istemeyen Ekrem Dumanlı’ya “Aile içinde konuşuyoruz.” Dediğini
iddia etmişti.
ÖVÜR’DEN SERT CEVAP VE DAVA
Bu gelişme üzerine Mahmut Övür, Yarkadaş’ın hakkındaki ve
görüşme üzerine gündeme getirdiği iddialarının tamamen hayal ürünü
olduğunu açıkladı. Övür gerçek gazetecinin meslek hayatını ‘YALAN’
üzerine bina edemeyeceğini hatırlatırken, aynı tavırdaki
gazetecilere ders olması için dava açacağını söyledi ve Yarkadaş’a
şu sözlerle yüklendi:
Yalancı ve fitneci 'gazeteci'
Çağın önemli buluşu internet muhteşem bir iletişim aracı. Ancak
kirli ellerde kirli amaçlar için kullanılmaya da çok müsait. Hele
yalan yazmayı alışkanlık haline getirenler için inanılmaz bir
fırsat. Bunun sayısız örneğine tanık olduk. Ben de birkaç kez kirli
odakların karalama kampanyalarına hedef oldum. Şimdi aynı şeyle
yine karşı karşıyayım.
Hem etik hem vesayet zihniyeti aynı kafada olmaz
Siyasetçi veya gazeteci olarak farklı fikirlere sahip olabiliriz.
Karşı karşıya gelip mücadele de edebiliriz. Ama bir ölçüsü olmalı.
Hele medya mensubuysanız medya etiği denilen bir şey var.
Hem bu etiğe sahip çıkacaksınız hem de vesayet döneminin
alışkanlığıyla pervasızca o etiği ayaklar altına alacaksınız?
Olacak şey değil.
Katılan isimler bile doğru değil
Bir internet sitesinin sahibi Barış Yarkadaş'ın yaptığı tam da bu.
Fethullah Gülen'le görüşen gazetecilere dair yazısında, kimlerin
katıldığı bile doğru yazılmamış, ayrıca tırnak içi sözler de yalan
ve iftira.
İşte aşağılık fitneci yalanlar
İlki, Gülen'in "Erdoğan'ın çıkışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?"
sorusuna "Güç zehirlenmesi yaşıyor" cevabını vermesi.
İkincisi, konuşmanın of the record olması istenince benimle ilgili
yapılan şu tespit: "Sabah Yazarı Mahmut Övür bunun üzerine, 'Tabii
ki; burada aile içi sohbetteyiz zaten' yanıtını veriyor." Deveye
sormuşlar, "neden boynun eğri?" O da "nerem doğru ki" demiş misali
tırnak içinde verilen iki söz de yalan.
Hem de külliyen. Varsa eğer bunu bu şekilde aktaran da, aktarılanı
fitneci düşüncesiyle bütünleştirip yazan da aşağılık birer
yalancı.
Üçüncüsü; Ayrıca Mehmet Altan'ın, el öpmesi de yalan.
Gerçek gazeteci yalan yazmaz. Yazıyorsa aşağılık fitneci bir rol üstlenmiş demektir. Çok yazık. Yalancıların bir daha böyle yalan yazmaması için yargı önünde hesaplaşacağım.
M. Fatih Gediman Haberi için tıklayınız..