Altın Mikrofon ödülü ile başlayan müzikal kariyerinde 40 yılı geride bırakan Edip Akbayram ile yapılan sohbet Ömer Öztürk’ün sunumuyla bugün 14:10 ve 23:55 yarın 10:30’da TRT Türk’te.
İşte Edip Akbayram ile sohbette öne çıkanlar:
“Hayatımın dönüm noktalarından biri: Altın Mikrofon Yarışması”
Altın Mikrofon Yarışması’nda birinci olduktan sonra profesyonel anlamda müzik kariyerim başlamış oldu. Herkesin hayatında olumlu ve olumsuz dönemler vardır. Benim için de Altın Mikrofon Yarışması öyle oldu.
“Müzik çok uğraş isteyen bir kavram”
Müzik içerisinde hala kavgamı sürdürüyorum aslında. Herkesi kucaklayacak ezgileri bulmak çok zor. Yeni albümler için de binlerce şarkı dinlemek gerekiyor. Bunlar içerisinde seçim yapmak çok zor. Doğru ezgileri bulduktan sonra da zaten stüdyoya giriyorsunuz.
“3 Yaşında hayranım var”
Bugün hala 40 yıl öncesinde yapmış olduğumuz şarkılar üç kuşak tarafından da benimseniyor. 63 yaşında birinin 3 yaşında bir hayranı olması çok güzel bir duygu.”
“Cem Karaca’nın, Barış Manço’nun yeri doldurulamaz”
Müzik kariyerime başlarken örnek aldığım sanatçılardı Cem Karaca ve Barış Manço. Yerleri doldurulamaz…Biz onları takip ederek gelen bir kuşağız.
“Birbirimizin taklidi olsaydık, kaybolurduk”
Cem Karaca’yı da, Barış Manço’yu da hep örnek aldım. Fakat her zaman kendi kişiliğimi, formatımı geliştirmek için çaba gösterdim. Dolayısıyla Edip Akbayram’ın da, Barış Manço’nun da, Cem Karaca’nın da formatları ve kişilikleri çok farklı.
“Eskiden müziğin müzik olduğunu hissederdik”
Hiçbir zaman müzikten bir rant beklemedik. Doğru şeyler yapalım diye uğraştık, mektup hep doğru adrese gitsin istedik. Barış Manço da, Fikret Kızılok da, Mahsuni Şerif de, Neşat Ertaş da hepimiz böyleydik.
“Sanatçı özgürdür”
Sanatçı olmak zordur; inandığından taviz vermeyen insandır, siyasal anlamda düşüncesini ifade etmekten çekinmemelidir. Bizde ise tuttuğu takımı bile söylemeye çekinir hale gelindi.
“Bugünkü yarışmalar popülist”
Anne, babaların endişelerine hak veriyorum. Ben de zamanında bir yarışmayla müzik hayatına merhaba dedim fakat o zamanların yarışmaları bugünün popülist yarışmalarından çok farklıydı. Bugün kimse hiçbir yarışmacının birincisinin ismini dahi hatırlayamaz oldu.
“Şarkılar artık ticari kaygıyla ortaya çıkıyor”
Sanat bir günlük, bir aylık değildir. Sanat uzun bir maratondur. Güncel bir isim olmak değil kalıcı olmaktır önemli olan. Bırakacağınız değerler önemlidir. Aynı şarkı sözleri, aynı klipler, aynı tarzlar; bunlar aslında batının kötü taklitleridir.
“Kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız”
Coğrafyamız o kadar zenginken, her türlü etnik kimliği barındırıyorken, bunları değerlendirebilmek lazım. Bunu günümüzün teknolojisiyle harmanlayarak yapmak lazım, ben bunu yapmaya çalışıyorum.
“Sanatta sansür olmamalı”
Şarkıları, türküleri, filmleri yasaklamak çağın gerisinde olmaktır diye düşünüyorum. Bir ülkenin ilerlemesinde kelime itibariyle dev bir kavramın olduğunu ve bu kavramın da “Sanat” olduğunu düşünüyorum.
“Ödüller sanatçıyı kamçılar”
1972’de aldığım Altın Mikrofon Ödülü, bugün sahip olduğum yüzlerce ödül arasında benim için yeri en farklı olan ödüldür. Çünkü benim müziğe başlama sebebimdir. Çocuklarıma bırakacağım en büyük zenginliğimdir ödüllerim.