Son iki yıldır herkesin derdi ev.
Her gün kavga ve cinayetlere konu olan kiracı-ev sahibi sorunu devam ediyor.
Vicdan ile cüzdan, enflasyon ile çaresizlik arasına sıkışmış bir süreçten geçiyoruz.
Enflasyonist bir süreçten geçtiğimizden dolayı sosyal konut projeleri de durdu.
Son sosyal konut projelerden ev almak en az 2 milyondan başlıyordu.
Hatırlıyor musunuz size geçen yıl “Tapu sahibi olan son nesiliz!” dediğimi?
Bu düşüncem sadece konut için geçerli değil, her şeyi kiralayacağız.
Yeni düzende satılık yok, kiralık var.
“Türkiye transfer merkezi, tüm ülkelerden insanların yaşayacağı bir ülke olacak, dünya genelinde kitlesel göç artacak” diyeli iki yıl oldu.
Suriye, Rusya, Ukrayna, Afrika derken sıra İran ve İsrail’e geldi.
Önümüzdeki yıllar da tüm dünyanın sığınacağı ülke önce yine Türkiye olacak.
Bir yandan nüfus artışı, enflasyon nedenli maliyetlerin yükselmesi, kitlesel göç ve yalnızlaşan toplum.
Diğer yandan barınma sorunu.
TOKİ bugüne kadar dar gelirli vatandaş için 1 milyondan fazla konut üretti.
Bugün 1 milyon daha üretse talep yine aynı.
Bu soruna çözüm “Sosyal kiralık konut” projesinde olacak.
Öncelik büyükşehirler.
Dar gelirli vatandaşın konut ihtiyacını gidermek, çalışan eleman sorununun önüne geçmek, kavga ve cinayetleri sonlandırmak amaçlanıyor.
Kiralık sosyal konutlar uzun vadeli kira kontratları ile olacak.
Kiralık sosyal konut projesi o kadar çok sevilecek ve talep görecek ki, bu işin tuttuğunu gören büyük inşaat şirketleri alternatif olarak “Özel uzun vadeli kiralık konut” üretecekler.
Üç beş daire değil, blok blok hepsi de uzun vadeli kira kontratlı olacak.
Devletin belirlediği oranlar ile artış olacak.
Hatta bu işe yerel belediyeler bile girecek.
Belediyeler bile bu işi hem kazançlı hem de seçim yatırımı olarak görecek.
Ne zaman mı başlayacak?
Benim tahminim 2024’ün ilk çeyreği.
Yerel seçim öncesi ilan edilir ve başlanır.
Dediğim gibi gözümüzün gördüğü her şeyi kiralayacağız.
Yeni dünya düzenin de “satın almak” yok “kiralamak” var.
Şimdi şifreyi çözün:
Gözümüzün gördüğü her şeyi kiralayacaksak, malın sahibi kim olacak?
Cevap 4 Ekim tarihli köşe yazımda.