Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Muğla'da yaşanan ve haberlere konu olan tersane ortaklarının kanlı kavgasının perde arkasını yazdı. Pehlivan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kuzeninin olayla ilgili ifadelerde adının geçtiğini söyledi.
Barış PEHLİVAN / CUMHURİYET
Soylu’nun Akrabası Jandarma Tutanağında
O KİŞİ, SOYLU’NUN AKRABASI
Evet, sorular çoktu: Sahi, kimdi ifadelerde ismi geçen Oflu Sefa Dönmez? Onun da tersanede bir ortaklığı mı vardı?
Bıçaklı saldırıda hedef alınanlardan avukat Suna Öztaşdön-deren’den dinliyorum:
“Sefa Dönmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun halasının oğludur. Azeri müşterek müdür Ulviye Alizade tarafından getirilmiş, tamamıyla devlet adı kullanılarak tehdit edilmek suretiyle bizlere baskı yapmaya çalışılmıştır.”
Muğla Vali Yardımcısı Kahra-man’a o da işaret ediyordu:
“Arkadaşlarımızı tehdit eden Sefa Dönmez vali yardımcısı ile tersaneye gelmiştir. Teknelerin pazarlıkları konuşulmuş, yanlarındaki işadamına bir tanıtım yapmışlardır. Fakat Ticaret Sicil’den görülecektir ki ‘Süleyman Bey’in akrabası olduğunu’ üstüne basa basa her yerde dile getiren Sefa Dönmez’in, müvekkilin ortağı olduğu şirkette hiçbir vasfı yoktur. Olması için müvekkillerimin onayına ihtiyacı vardır. Sanırım bunu da tehdit yollu yapabileceğini düşünmektedir.”
İş kadını Arzu Kayaoğulları’na telefonla ulaştığımda ise şunları ekledi:
“Müdürümüz Muzaffer Özlü ile avukatımız Suna Öztaşdönderen vali yardımcısının yanında Süleyman Soylu’nun akrabası tarafından tehdit edildi. Hemen sonrasında tersanede ikisi de öldürülmeye çalışıldı. Bu pervasızlığın sorumluluğunu kim, nasıl alacak? ‘Paravan şirketler ve hesaplar açılıyor, kendi şirketimize giremiyoruz, darp ediliyoruz’ dedik. Ama maalesef geldiğimiz nokta bu oldu. Biz sonuna kadar bunun savaşını vereceğiz. Söz verdik, hangimiz ölürse, çocukları emanetimiz olacak.”
Evet, bir haberin perde arkasında yaşananlara dair küçük özetti okuduğunuz.
Şimdi...
Muğla’daki bürokratların bu yazdıklarımın duyulmaması için çaba sarf ettiği konuşuluyor.
Ve acaba İçişleri Bakanı Soylu’nun, adı kullanılarak gerçekleşen bu hukuk dışılıklardan haberi var mıydı?
Eğer yoksa, şimdi oldu. Peki, gereğini yapacak mı?
İDDİA O Kİ...
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önce Rize’yi ziyaret etti. Gitmişken ÇAYKUR yöneticileri ile de görüştü. Onlar arasında eski AKP milletvekillerinden birini de görünce, “Senin burada ne işin var” diye sordu. O isim de “Efendim, siz geçen ay kararname ile atadınız” yanıtını verdi. O anlara şahit olanlar şaşkınlığını gizleyemedi.
2- Sayıştay, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) karasal sayısal radyo ve televizyon yayıncılığı sıralama ihalesini yapmadığını belirtti. Aslına bakılırsa, Sayıştay yıllardır uyarıyor, RTÜK de yıllardır görmezden geliyor.
Peki, neden? Çünkü, başta Turkuvaz Grubu olmak üzere büyük medya kuruluşları bunun gerçekleşmesini istemiyor. Zira, eğer gerçekleşirse televizyon kanalları için düzenli olarak RTÜK’e ciddi bir para vermek zorunda kalacaklar.
3- Şirketler adına borçlarını tahsil etme işi yapan bir işadamı geçen günlerde tutuklandı. Rüşvete aracılık etmekle suçlanıyordu. Çarpıcı olan ise o ünlü işadamının İstanbul’daki önemli bir savcı ile sorunlu ilişkileri de ortaya çıkmış. Şimdi o savcı ve arkasındaki güce dair önemli söylentiler var. Üzerine gidilecek mi, yoksa kapatılacak mı, yakında göreceğiz.