"Tehlikeli Sular", günlerin birbirini tekrar ettiği sıkıcı hayatına bomba gibi düşen bir karşılaşma sonucu kendisini tehlikelerle dolu bir labirentte bulan Tekin ve aynı labirentte önce av, sonra avcı olan Mavi’nin göz açıp kapayıncaya dek bitecek kadar hızlı ve herkesin hayatını baştan sona değiştirmeye yetecek kadar uzun iki haftasının hikâyesi...
Okur, karakterlerin birbirlerine ve kendilerine yaptıkları tekinsiz yolculuk boyunca yalnızca heyecan dolu bir maceranın kapılarını aralamakla kalmıyor, aynı zamanda toplumdaki eşitsizliğe ve genel geçer değer yargılarına da farklı bir gözle bakma fırsatı buluyor.
"Kendin olmak mı daha zor, yoksa kendin kalmak mı? Telefonu yanıtlarken cevabı bilmiyordum ama kaderden kaçış yoktu ve benim de kaçacak gücüm kalmamıştı zaten…"
"Hayatım boyunca köşeli karakterleri sevmedim, çünkü gerçek değiller", diyor Bahar Orth. "Her insanın içinde iyiliğe de kötülüğe de meyil edecek bir taraf vardır. Kitabımı zıtlıkların üzerine kurdum. Zengin ile fakir, yalanla gerçek, aşk ve ihanet bir arada."
Hem birbirinden çok farklı hem de bir o kadar benzer insanları anlattığı bu kitabında yazar, insanların birbirlerine duydukları ön yargıları kırmayı ve kendilerine başka açıdan bakmalarını sağlamayı amaçlıyor.
"Kendin olmanın, fedakarlığın, sadakatin ve ihanetin anlamını sorgulatan soluk kesici bir komplonun; ve bunca belirsizliğin arasında yeşeren tutkulu bir aşkın hikâyesi…"
Yüzeyde imkansızlıklar arasında nefes nefese başlayan tutkulu bir aşkı anlatılırken; derinlere inildiğinde ise kültür çatışması, benlik algısı, aidiyet mücadelesi, önyargılar, dürüst biri olmak ve öyle de kalmanın gerçek bedeli gibi birçok psikolojik ve sosyolojik sorgulamayı içinde barındıran dolu dolu bir kitapla karşı karşıyayız.