Sözcü'den Ömercan Altay'ın haberine göre; 15 Şubat 1998'de Fenerbahçe'nin başına geçen Aziz Yıldırım, sarı lacivertlilerin en uzun başkanlık yapan ismi olarak tarihe geçmişti. Şu sıralar ‘efsane başkan’ olarak anılan Aziz Yıldırım’ın 2011 senesinde hayatını birleştirdiği Gonca Çelikkıran Yıldırım’la ilişkilerinin arasında anlaşmazlık çıktığı ve çekişmeli bir şekilde boşanacakları iddiası bugün ulusal medyada büyük yankı gördü.
BOŞANMA İDDİALARI ASILSIZ ÇIKTI
Çıkan bu iddiaların ardından Aziz Yıldırım’a yakın isimlerden edinilen bilgiye göre Yıldırım, evliliğinin biteceği yönünde çıkan iddiaları tamamıyla yalanlarken çevresine de bu haberlerle ilgili gerekli yaptırımları gerçekleştireceğini söyledi. Yıldırım’ın “Ellerinde boşanacağıma yönelik belge varsa ortaya çıkarsınlar, hakkımda asılsız, boşanma haberleri yapan kurumlar hakkında adli süreci başlatacağım” dediği de gelen bir diğer bilgiydi.
AZİZ YILDIRIM DA BOŞANMA İDDİALARINI YALANLADI
Yıldırım da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Boşanacağını net
bir dille yalanlayan Yıldırım, şöyle dedi: “Bugün, Milliyet
Gazetesinin 1. sayfasında sürmanşette ve aynı gazetenin Cadde
isimli ekinde 1. sayfada, Umut Ünver imzası ile yayınlanan haber ve
içeriği yalandır. Haber ve içeriği, aileme ve aile hayatıma yönelik
alçakça bir saldırıdır. Bu alçak saldırıya karşı her türlü hakkımı
kullanacağımın bilinmesini isterim. Evliliğimizde her hangi olumsuz
bir durum yoktur. Aile birliğimiz, eşimle tam bir uyum içerisinde
karşılıklı saygı ve sevgiyle sorunsuz olarak sürmektedir.
Söz konusu yalan haber sebebi ile beni ailemle ilgili böyle bir
açıklama yapmak zorunda bırakan kişi, bu kişiye bu haberi yaptıran
kişiler ve bu haberi doğrulatmadan yayınlayanlar; şeref, haysiyet
ve onurları olmayan kişiliksiz varlıklardır. Aile değerine bu denli
pervasızca yapılan saldırının failleri kendi şerefsiz yaşamları ile
bu kuruma değer veren insanları bir daha lekeleyememeli, aile
kurumunun ne denli kutsal bir değer olduğunu anlayacak ölçüde ve
şekilde cezalandırılmalıdır.
Mesleği uğrunda şehit düşen Abdi İpekçi gibi saygın, gazetecilik
mesleğinin yüksek değerleri ile tarihe geçen bir gazetecinin
yöneticiliğini yaptığı Milliyet Gazetesi'nin, masa başı hazırlanan
ve insanların mahremine fütursuzca saldırıda bulunan bu kişinin
çalıştığı bir noktaya gelmiş olması bana göre hazindir. Milliyet
Gazetesi de bu duruma sessiz kalmamalı, bu işte sorumluluğu bulunan
kişinin içinde bulunduğu çukurun seviyesini görerek, sistem dışına
çıkarmalıdır.
Ayrıca ve aynı zamanda toplumda aile ve değerlerine bu kadar
pervasızca saldıran bu kişileri kamuoyu, vicdanında yargılamalı ve
bir hüküm vermelidir.”