NTV'nin 'Söz ve Müzik' belgeselinin Cumartesi günü yayınlanan bölümünde, Türkiye pop müziğine yazdığı şarkı sözleriyle damga vuran Aysel Gürel yer aldı.
Programda Müjde Ar, Nükhet Duru, Zerrin Özer, Ajda Pekkan, Garo
Mafyan, Ata Demirer, Aşkın Nur Yengi, Ayşegül Aldinç, Levent
Yüksel, Emre Altuğ, Mabel Matiz, Baha Boduroğlu ve Yasmin Levy gibi
isimler Aysel Gürel'i ve onun şarkılarını anlattı.
Belgesel için konuşan Müjde Ar, zaman zaman
gözyaşlarını tutamadı.
"Şarkılarını dinlemeye doyamıyorum. Ne biçim bir kadınmış,
diyorum. İnsan çok yakını olunca hayattayken ne kadar değerli
olduğunun farkına varmıyor ama onun bıraktığı o dosyalarla,
sözlerle yaşamak var ya... Belki de Aysel'e zaman zaman telefonda
'Çok meşgulum, sonra oku' dediğim için bana bir ceza olarak kaldı o
sözler. Bence yıldızlardaki yerini de buldu. Şimdi oradan yazıyor.
Orada da rahat durmuyordur eminim. Hastanede son günlerine kadar
yazdı. Deli. Yahu kadın diyordum, ölüyorsun, nereye yazıyorsun.
Hastanenin her köşesinde elinde kağıt, kalem, sürekli yazıyordu.
Son günlerinde artık her şey iyice kötüleşmişti. Son 48 saat
dediler. Odada bir şarkı söyledi ona Murat Güneş. Hiç tepki
veremiyordu, durum o kadar kötü. Bir baktım, ayaklarıyla tempo
tutuyor. Dedim ki işte Aysel bu."
DEĞER YARGILARINI SARSMAK İÇİN 'DELİ' POZLARINA
GİRDİ
Müjde Ar, annesinin toplumla her zaman meseleleri olduğunu
vurguluyor:
"Bence Aysel Gürel'i bu kadar önemli kılan şey onun hayatla
ilgili meseleleriydi. Annemin herşeyle bir zoru vardı. Bütün değer
yargılarıyla, ahlak ölçüleriyle, kadına bakışla, kadınların ve
insanların sorunlarıyla. Onları öyle sözlerin içinde insanlara
sundu ki hepsi kabul gördü. Ünzile 40 yıl önce yazılmış bir şarkı
sözü. Bugün hala Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri. her gün
okuyoruz çocuk gelinlerin dramlarını, ölümlerini. Bir anadolu
turnesinde bir Kürt kızına yazıyor annem 'Ünzile' şiirini.
Kadınların bu topraklardaki kaderi 40 yıldır değişmemiş demek ki.
Annem, kadının ikinci sınıf insan muamelesi görmesine son derece
karşıydı. O çılgın tavırları, o çılgın Aysel'ler hepsi pozdu,
numaraydı, mahsus yapıyordu, o değer yargılarını sarsmak için. 6
yıl geçti ölümünün ardından. Her gün daha da çok arıyorum. Bence
Cumhuriyet Tarihinin öncü 15 kadınından biridir Aysel Gürel."
'FİRUZE'NİN HİKAYESİ
Sezen Aksu'nun 'Firuze' şarkısını Müjde Ar şöyle anlatıyor:
"Bir gün film çekiminden eve geldim. Atilla keman çalışıyordu. O
yıllarda evliydik. Bir melodi çaldı bana. Muhteşem bir şey bu,
dedim. Onu besteledi. Hatta o besteyi Emel Sayın'a dinletti. Emel,
beğenmemiş parçayı. Anlamamış, kendisi de söyler. Bu şarkıyı
Sezen'e versene, dedim. Sonra ben Aysel'in 'Firuze' şiirini önerdim
sözler için. Sezen ve Aysel bir araya geldiler. Birlikte
çalıştılar. Bazı sözleri değişti. Sezen, birkaç yeri şöyle, böyle
olsun dedi. Çünkü müziğe oturmamıştı bazı yerleri. Şarkıya son
halini verdiler."
Müjde Ar: "Bence Aysel, Firuze'yi kendisine yazmış. Kendisi o.
Anneannem hep şöyle dermiş "güzellik gelir insanı öper gider, ama
onun bir bedeli var, onu öde."
'SEVDANIN SON VURUŞU' SÖZLERİ ÖLÜMÜNDEN SONRA EVDE
BULUNDU
Müjde Ar: " 'Sevdanın Son Vuruşu'nun hikayesi inanılmaz. Sanki
annem, gitmeden o sözü Tarkan'a bırakmış gibiydi. Aysel'in
ölümünden sonra biz bütün evi toparladık. Bütün sözlerini tasnif
etmek üzere çuvallara doldurduk. Mehtap, hepsini aldık, dedi. Sonra
o eve bir kiracı geldi. Gelen kiracı, Tarkan'ın arkadaşıymış.
Bir gün kalorifer peteğinin arasına sıkışmış rulo halinde bir
kağıt buluyor. Aysel'in el yazısıyla yazdığı bir söz. Tarkan'a
veriyor bu sözü. Tarkan çok beğeniyor ve besteliyor. Tarkan beni
aradı bir gün. Ben bu şarkıyı söyleyebilir miyim, dedi. Elbette
dedim. İnanılmaz bir şey. Binlerce sözün içinde o söz, evde
kalıyor. Gelen kiracı Tarkan'ın arkadaşı olmasa kimbilir belki de
çöpe gidecek. Bu arada Tarkan, 'Aysel'in' albümünde de 'Firuze'yi
inanılmaz güzel yorumladı. Annem de hayatta olsaydı çok beğenirdi
eminim. Tarkan sonra bana geldi. Aysel'in dosyalar ve sözlerle dolu
sandığını görünce ağlamaya başladı. Bazı sözleri bestelemek üzere
aldı."
'ABONE'YLE 1990'LARI SALLADI
1991'de Yonca Evcimik'i üne kavuşturan Aysel Gürel'in yazdığı
'Abone' şarkısı, sözleri ilk okuduğunda bestecisi Garo Mafyan'ı
bile şaşırtmış.
Garo Mafyan: "Biz Yonca'yla çalışıyoruz, Yonca telefon açtı,
'abi dedi evde misin sana geliyorum Aysel Abla bir söz verdi'. Bir
söz geldi, önce dedim ki ben yanlış okudum galiba 'Aboneyim abone
işte biletleri cebimde hadi lokmalı neyse haydi hayırlısı' falan
diye. 'Bu ne parçası' dedim telefon açtım 'Aysel Abla ne yazdın
sen' dedim, 'Ne yazdığım seni hiç alakadar etmez' dedi 'Sen sadece
bunu bestele' dedi. 'Ve bu ülkeyi yıkacağız' dedi. 'Aysel Ablacım
bak' dedim 'bir hata olmasın yani sözler karışmış olabilir'. 08.49
'Hayır okur musun bana' dedi 'evet şekerim aynen bunu rica
ediyorum' dedi. Tamam ben de bir saatte parçayı yaptım yolladım 'bu
iş bitmiştir' dedi onu hatırlıyorum."
'ABONE'DEN SONRA YONCA'YA KÜSTÜ'
Müjde Ar da 'Abone' şarkısını duyunca şaşırmış: "Anne, ne
'Abone'si, ne oluyoruz, dedim, şarkıyı duyunca. O şarkı, Yonca'ya
çok uygun, demişti. Abone, onun şarkısı, başkasına da vermezdim
zaten,demişti. Yonca'ya bakmış, Türkiye'nin haline bakmış, ne satar
diye düşünmüş,öyle bir söz yazmış. Müthiş bir önsezisi vardı.
Tutacak ve tutmayacak şarkıyı hemen anlardı. Ama daha sonra
Yonca'ya küstü. Genelde annem kimseye kırılmaz ve küsmezdi.
Yonca'dan yeterli itibarı, hak ettiği sevgiyi ve saygıyı mı
göremedi, bilemiyorum ama hastanede herkesi tek tek sordu, onun
adını anmadı. Çok zor kızardı Aysel. Ben bir tek Yonca'ya böyle bir
mesafe koyduğunu gördüm.
90'LI YILLARDAKİ TEKERLEMELİ ŞARKILARI NEDEN
YAZDI?
Müjde Ar, Aysel Gürel'in 90'lı yıllarda yazdığı 'Hadi Bakalım',
'Şov Yapma', 'Abone', 'Ziller ve İpler' gibi eğlenceli şarkıları,
genel gidişata bir tavır olarak yazdığını söylüyor.
Müjde Ar: "90'lı yıllarda, o dönemin kültürüne baktığımız vakit,
genel anlamda incelikten uzaklaşma, Aysel'i Aysel yapan değerlerin
büyük bir kısmının artık tartışılmadığı bir ortam vardı.
Dolayısıyla toplumun iyi fotoğrafını çekip ona göre yazmış o
sözleri. Madem öyle, işte böyle, bundan da var isterseniz,
diye."
BELGESELDE AJDA PEKKAN, NÜKHET DURU, ZERRİN ÖZER DE AYSEL
GÜREL'İ ANLATTI
AJDA PEKKAN: 'AYSEL TAM YEMELİKTİ!'
"Çok şeker çok tatlı biriydi. Böyle tam yemelik yani. Böyle alıp
içinize sokasınız geliyordu Aysel'i. Ben onu çok seviyordum. Çok
birlikte olamadık. Onun bir iki şarkısını söyleyebildim. Ama
uzaktan da olsa onu hep çok sevdim. "Aysel'in" albümünde de
fırlama, serseri bir şarkı seçtim. 'Ayıpsın Ayıp'ı yorumladım."
NÜKHET DURU: 'BEN 'SEVDA'YI BEKLERKEN O ANNEME ŞARKI
YAZDI'
Tam şahsına münhasır kelimesinin tam karşılığıydı Aysel. Deli derdi
kendine ama dünyanın en akıllı kadınıydı. Benim 'Sevda' şarkımın
sözlerini yazdı. Fakat o dönemler Aysel'i zapedemiyor hiçkimse.
Atilla besteyi yapmış, bekliyoruz Aysel söz yazsın diye. Sezen'i
aradım ne yapayım diye. Sezen dedi ki 'Al eve kapat, her yeri de
kilitle, o zaman mecbur kalır yazar, yoksa mümkün değil yazmaz, ben
eve kapatıyorum' dedi. Ben de Aysel'i eve çağırdım. Sohbet etsinler
diye de anneciğimi de getirdim. İkisi bir muhabbete daldılar,
birbirlerini bir sevdiler, sözler yazılmıyor. Bunlar fal
bakıyorlar, şakalar yapıyorlar. Aysel, diyorum 'Atilla, sözleri
bekliyor, Sevda'yı yazalım artık'ö Bana döndü ve 'proje değişti
şekerim' deyip anneciğime başka bir şarkı yazdı. 'Güzelsin Güzel'i
yazdı."
ZERRİN ÖZER: 'ANNE KIZ GİBİYDİK'
"Dünya Tatlısı'ndan çok önce başlayan bir dostluğumuz vardı. bir
anne kız ilişkimiz vardı ve benim en büyük sırdaşımdı. O yüzden
benim nelere tepki gösterip nelere kızabileceğimi veya neleri
sevmediğimi veya bi sevgide beklentilerimi veya bir aşk ilişkisinde
neler beklentilerim var, ee bi dostlukta neler çok ilgi duyarım
veya olması gerektiğini, nelere mesela çok kızarım neleri severim
neleri sevmem. Yani tamamiyle bir bütün içerisinde zerrin özerin
karakterini belki benden çok daha iyi bildiği için bu kadar çok
özdeşleşti sözler benim.
Müjde Ar da, annesinin Zerrin Özer'e özel bir sevgisi olduğunu
doğrulayarak "Annemin Zerrin'e özel bir zaafı vardı. Çok severdi
onu. Çok iyi anlaşırlarlardı. Çünkü ikisi de serseri ruhluydu.
Zerrin'e de onun istediği şarkıları yazdı. Ona 'dünya tatlısı'
derdi. Şarkısı da var biliyorsunuz."
'ANNEM ARABESK'İN ŞARKILARINI REÇETE YAZAR GİBİ
YAZDI'
Müjde Ar, annesi Aysel Gürel'le iki sinema filminde de bir araya
geldi. İlki 1980'lerde Ertem Eğilmez'in yönettiği 'Arabesk' oldu.
Filmde Müjde Ar, başrolü Şener Şen'le paylaşırken, Aysel Gürel de
filmin şarkılarını yazdı. 'O film çok acayip bir şeydi. Öyle
güzeldi ki senaryo, Atilla Özdemiroğlu besteleri, annem de sözleri
çok hızlı yazdılar. Annem reçete yazar gibi yazdı o filmin
şarkılarını. Ben ve Şener stüdyoya girip okuduk. Çok da kısa sürede
çekildi o film" diyor Müjde Ar.
Müjde Ar ve Aysel Gürel'in sinemada 2. buluşması 1997'de 'Ağır
Roman' filmi oldu. Aysel Gürel hem filmin şarkılarını yazdı, hem de
kızı Müjde Ar'la filmde rol aldı. Tam bir müzikal filmdi o.
Şarkıları o kadar güzeldi ki, hala dinlemeye doyamıyorum."