İsmail Bayrak imzasıyla iki gün önce Hürriyet gazetesinde yayımlanan "İzin almıyor, verdiği sözleri tutmuyor... Her filmi davalık!" başıklı yazısında, Mustafa Uslu'nun çektiği filmler için izin almadığını ve hepsinde davalık olduğunu iddia etmişti.
Ayla, Müslüm, Naim, Çiçero, Garip Bülbül Neşet Ertaş filmlerinin yapımcısı Mustafa Uslu'nun sahibi olduğu yapım şirketi Dijital Sanatlar'dan İsmail Bayrak'ın yazısına yanıt geldi.
İşte, Dijital Sanatlar'dan yapılan o açıklama:
Hürriyet gazetesi Kelebek ekinde, 25 Aralık 2022 Pazar günü “İzin Almıyor, Verdiği Sözleri Tutmuyor… Her Filmi Davalık” başlığıyla yayımlanan; yaklaşık 22 milyon izleyiciyi sinema salonlarında tek yürek yapan filmlerle ilgili açılan davaları konu edip, bu davalarla ilgili lehimize verilen kararları yok sayarak; adeta şirketimiz hakkında yargısız infaz yapan karalama ve itibarsızlaştırma haberine cevaben Dijital Sanatlar Yapım Şirketi olarak yaptığımız açıklama aşağıdaki gibidir.
Kamuoyunun dikkatine sunarız.
İZİN ALMIYOR
Mustafa Uslu’nun beyazperdeye aktardığı bütün filmler gerçek hayat hikayelerinden oluşmaktadır. Gerçek hayat hikayelerinin kahramanlarının ise hepsi ölmüş ve geriye mirasçıları kalmıştır. Kişinin hayat hikayesi şahısla bağlı bir hak olup ölüm ile son bulur ve mirasçılara intikal etmez.
“AYLA”
Ayla filminde Süleyman Dilbirliği’nin kızı Sebahat Dilbirliği; Mustafa Uslu’nun, babasını dolandırdığından bahisle bir suç duyurusunda bulunmuştur. Ancak bu suç duyurusunda savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Kaldı ki, Mustafa Uslu o tarihlerde Süleyman Dilbirliği’ne sahip çıkmış, ona bir bakıcı tutmuş, hayatının son dönemlerinde Süleyman Dilbirliği’nin hayatını konforlu bir şekilde, hastabakıcıların nezaretinde geçirmesini sağlamıştır.
“MÜSLÜM”
Müslüm filminde, her ne kadar Müslüm Gürses mirasçısı Muhterem Nur'a hukuken bir ödeme yapılması gerekmese de şirketimiz tarafından Muhterem Nur'a birden çok kez banka havalesi ile ödemeler yapılmıştır.
Ödül töreninde satılan gömlek, “Müslüm” filminde Müslüm Gürses’i canlandıran oyuncu Timuçin Esen’in film çekimlerinde giydiği gömlektir. Yüzük ise ödül töreninin sponsor firması tarafından geceye özel olarak tasarlanmıştır ve Dijital Sanatlar ile ilgisi bulunmamaktadır.
Gömlek ve yüzük Engelsiz Yaşam Vakfı’nın ödül töreninde açık arttırmayla satılmış ve açık arttırmadan elde edilen gelir de vakıf tarafından şehit ailelerine aktarılmıştır. Burada da Muhterem Nur tarafından vakıf yöneticileri ve Mustafa Uslu hakkında bir suç duyurusunda bulunulmuş ancak savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığa dair karar çıkmıştır. Söz konusu haberde sanki Muhterem Nur ile filmin senaryosuyla ilgili bir ihtilaf olduğu algısı yaratılmaya çalışması yanlıştır.
“NAİM”
Naim filminde de Naim Süleymanoğlu’nun kızları Esin ve Sezin Süleymanoğlu, babalarına ait madalyaların filmde kullanmamasına dair bir talepte ve suç duyurusunda bulunmuşlardır ancak bu suç duyurusunda da yine takipsizlik kararı çıkmıştır. Çünkü “Naim” filminde madalyaların replikaları kullanılmıştır. Ayrıca “Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu” filminin tedbiren basım ve yayının durdurulması, sinemalarda gösteriminin yasaklanması, yayınlanmasının durdurulması talepleri İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/119E. sayılı dosyası ile reddedilmiş olup açılan tazminat davası ise hala aynı mahkemede derdesttir.
“ÇİÇERO”
Çiçero filminde Erdal Beşikçioğlu’nun ücretini almadığına dair bir dava mevcuttur ancak davayı Erdal Beşikçioğlu değil, kendisinin çalıştığı ICON Talent Org. Yap. San. ve Tic. Ltd. Şti. açmıştır. Ödemelerin tamamının yapıldığına dair belgeler tarafımızca mahkemeye sunulmuş ve yargılaması devam eden davanın sonuçlanması beklenmektedir.
İlyas Bazna’nın mirasçıları olan kızları da filmin izin alınmadan çekildiği ve manevi haklarının zedelendiği gerekçesiyle bir tazminat davası açmışlardır. Bu davada da filmin yayınlanmasının tedbiren durdurulması talep edilmiş ancak ihtiyati tedbir talepleri reddedilen davacıların, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2019/408 E. ve 2022/98 K. sayılı ve 07.06.2022 tarihli kararı ile ihlal edilen maddi ve manevi haklarının bulunmadığı gerekçesi ile davaları reddedilmiştir.
“GARİP BÜLBÜL NEŞET ERTAŞ”
NEŞET ERTAŞ filmiyle ilgili hukuki süreç devam ederken bir kez daha belirtmek isteriz ki; filmimizde büyük ustamız Neşet Ertaş ve ailesine dair en ufak bir saygısızlık ya da hakaret bulunmamaktadır. Buna rağmen film hakkında herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadan, hatta film seyredilmeden Neşet Ertaş mirasçılarının kişilik haklarına saldırı olduğundan bahisle hukuka aykırı olarak filmin her türlü yazılı, basılı ve görsel medyada yayınlanması ve sinemalarda vizyona girmesi ihtiyati tedbir yolu ile yasaklanmıştır. Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere İstanbul 43. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/216 E. sayılı dosyası ile verilen hukuka aykırı karar üst mahkeme olan Bölge Adliyesi Mahkemesi tarafından ortadan kaldırılacağı muhtemeldir.
Nitekim daha önce de İstanbul 2.Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2021/322 D.İş sayılı dosyasından 27. 12. 2021 tarihinde “HMK 389-390 ile 6769 sayılı SMK’nın 159. Maddesi gereğince 50.000 TL teminat mukabilinde Neşet Ertaş’ın hayatını konu alan Bir Garip Bülbül Neşet Ertaş ya da başka bir isimle sinema filmine konu edilmesine, muhtemel tecavüzlerin önlenmesine, filmin çekiminin-kısmen çekilmişse tamamlanmasının, kamuya sunulmasının, tanıtılmasının, çoğaltılmasının, yayılmasının, temsil ve gösteriminin yayın ve dijital yollar ile umuma iletiminin tedbiren önlenmesine karar verilmiştir.”
Yerel mahkeme tarafından verilen 27.12.2021 tarihli bu karar, Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2022/624E. sayılı dosyası ile “Davacıların HMK m.26 kapsamında taleplerinin aşar nitelikte karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu, dosyaya sunulan belgelerden musiki eserlerin ve edebi eserlerin hak sahipliğinin ayrı ayrı tartışılması ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, bunun da yargılamayı gerektirdiği, somut olayda yargılama yapılmadan, deliller toplanmadan ara karar ile NİHAİ HÜKÜM SONUCU DOĞRURACAK ŞEKİLDE TEDBİR KARARI VERİLEMEYECEĞİ, kaldı ki dosyada mevcut deliller göz önüne alındığında henüz tedbir talep edenlerin murislerinin hak sahibi olduğu eserlere ilişkin ihlal olduğunun ispatlanmadığı, yaklaşık ispat kuralı gereği henüz senaryosu dahi değerlendirilmeyen bir filmin SANSÜR SONUCU DOĞURACAK ŞEKİLDE YASAKLANAMAYACAĞI, hükümle elde edilecek sonucun yargılama yapılmadan esası çözer şekilde tedbiren elde edilemeyeceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kararının KESİN OLARAK kaldırılmasına 01.06.2022 tarihinde karar verilmiştir.”
Şirketimiz 01.06.2022 tarihli yüce mahkemenin vermiş olduğu karara güvenerek Neşet Ertaş’ın hayatını konu alan filmi çekmeye başlamış ve milyonlarca lira harcayarak Aralık ayında vizyona girecek şekilde çekimleri tamamlamıştır. Ancak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin KESİN kararına karşın Neşet Ertaş mirasçıları ile Kalan Müzik Ltd. Şti’nin vekillerinin ısrarlı tedbir talepleri üzerine yerel mahkeme tarafından musiki eserlerin ve edebi eserlerin hak sahipliği ayrı ayrı tartışılmadan, yargılama yapılmadan, delillerin tamamı toplanmadan, bilirkişi raporu alınmadan; dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ve raporun hazırlanmasının uzunca bir süreç alacağı gerekçesi ile yeniden filmin yayınlanması tedbiren durdurulmuştur. Yerel mahkeme tarafından verilen işbu tedbir kararının da hukuka aykırı olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ortadan kaldırılacağı izahtan varestedir.
Ek olarak, yine Hürriyet gazetesi Kelebek ekinde yer alan söz konusu habere göre eski yapımcı Ahmet Altınbaşak’ın Mustafa Uslu’nun kendisini mağdur ettiği hususunda ise ihtilaf mevcuttur. Kendisine tahsis edilen evde kira ödemeden senelerce oturmuş ve hala oturmaya devam etmektedir. Ayrıca eklemek istemekteyiz ki Altınbaşak, Dijital Sanatlar bünyesinde hiçbir zaman çalışmamıştır ve resmi olarak şirketimizden hiçbir hak ve alacağı bulunmamaktadır.
Büyükçekmece 1. İcra Dairesi’nde icra ve haciz dosyası olduğu hususu da tamamıyla düzmecedir. Büyükçekmece 1. İcra Dairesi’nde, filmlerden bağımsız olarak Mustafa Uslu’nun nafaka dosyası bulunmaktadır. Pandemi döneminde nafakanın ödenememesi ve çok yüksek olması sebebiyle nafaka indirimi istemiyle İstanbul 12. Aile Mahkemesi’nin 2021/145 E sayılı dava dosyası açılmış ve açılan işbu dava halen derdesttir.
Yukarıda belirttiğimiz hususlar çerçevesinde Mustafa Uslu ve şirketimiz hakkında; “hukuk tanımaz bir şekilde projelerini devam ettirmektedir” şeklinde yaratılmaya çalışılan algı tamamen gerçek dışıdır.
Anayasa’nın Bilim ve Sanat Hürriyeti başlıklı 27. maddesi gereğince “Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.” Buna göre; sanat özgürlüğü çerçevesinde, eser sahiplerinin (yazar, yönetmen gibi) geçmişte gerçekleşen olayları araştırıp, bunlardan yararlanması ve bu kapsamda ortaya çıkardıkları eserlerini diledikleri gibi yayma özgürlükleri Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
Aynı şekilde Anayasa’nın Sanatın ve Sanatçının Korunması başlıklı 64. maddesi gereğince de “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.” Bu kapsamda; yaşamlarındaki bazı kesitlerden, yaşadıkları bir ilişkiden veya olaydan, kamuya mal olmuş veya olmamış başka kişilerin hayatlarından yola çıkarak eserler meydana getiren eser sahipleri de gerçek ya da tüzel kişi ayrımı yapılmaksızın bu korumadan faydalanabilecektir.
Bu kapsamda şirketimiz ve Mustafa Uslu, Anayasa’dan kaynaklanan haklarını kullanmıştır.
Mahkemelerce neticelenen davalar da göstermektedir ki, filmlerin çekimi ve vizyona girmesi Anayasa ve yasalar çerçevesinde hukuka uygun bir şekilde yapılmakta, herhangi bir hak ihlali, hukuka aykırı bir tutum bulunmamaktadır.
Saygılarımızla
Dijital Sanatlar