Ayasofya Camii'nde cemaat tarafından kırık bir taşın arkasında 5 parça yazı bulunmuş ve yazıların tarihi olduğu iddia edilmişti. Savcılık kağıtlara ilişkin soruşturma başlattı. Sanat Tarihçisi Selçuk Eracun yazılara ilişkin olarak, "Gördüğümüz kadarıyla çok eski değil. Yüzlerce yıllık hikayesi olan bir mektup değil. Böyle bir adet var Kilise'ye gidenler ayet yazarlar. Dua ettikten sonra yazı bırakırlar. Ama mermerin o şekilde düşmesi ve içerisinde öyle bir boşluk olması rastlanan bir şey değil " dedi.
Ayasofya Camii'nde kırılan taşın arkasında 5 parça Runik alfabesi olduğu iddia edilen yazı ve çizimlerin bulunduğu kağıtlar tespit edildi.
5 parça halinde rulo haline getirilmiş kağıtlar, polis tarafından muhafaza altına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, taşın ardından çıkanların tarihi eser olup olmadığının belirlenmesi ve yazılarda ne yazıldığının tespiti için İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğüne yazı yazdı. Bulunan yazılarla ilgili incelemenin sürdüğü bildirildi. Yazılardan Romence olanı çeviren Sanat Tarihçisi Selçuk Eracun, kağıtların dilek amaçlı yazıldığını ifade etti.
"GÖRDÜĞÜMÜZ KADARIYLA ÇOK ESKİ DEĞİL"
Sanat Tarihçisi Selçuk Eracun, " Kağıtlara Cumhuriyet savcılığı el koymuş. Ardından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne devredilmiş. Haberlerde kağıtlarla ilgili açıklanan bilgiler yanlış. Yazılar ibranice değil. Biri Runilk yazı, diğeri Romence. Romenceye baktığımda bir kişi ailesi için iyi şans diliyor. Mektubu yazan kişi, gri kart alarak Amerika'da yaşama hayali olduğunu belirtmiş. Dualarını kağıda yazmış ve içeriye bırakmış, kağıtta çocukların isimleri de var. Diğer yandan diğer yazı İskandinav coğrafyasında kulalnılan Runik alfabesine benziyor. Kağıdın kenarında birtakım işaretler var bunlar tılsımlı işaretlere benziyor. Yazının farklı bir amaçla yazılmış olma ihtimali var.
Yazılar yüzde yüz Runik yazıyla yazılmış. Gördüğümüz kadarıyla çok eski değil. Yüzlerce yıllık hikayesi olan bir mektup değil. Böyle bir adet var Kilise'ye gidenler ayet yazarlar. Dua ettikten sonra yazı bırakırlar. Ama mermerin o şekilde düşmesi ve içerisinde öyle bir boşluk olması rastlanan bir şey değil" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise " Yazılar Temmuz ayında ortaya çıktı. Tarihte yazılmış dilekler" ifadeleri kullanıldı.