Candaş Tolga Işık her hafta sanat, spor, siyaset dünyasının önemli isimlerini ağırlıyor.
tv100'ün ilgi ile takip edilen programı Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum programının bu haftaki konuğu Athena grubunun solisti Gökhan Özoğuz oldu. Athena Gökhan, Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Festival yasakları ile ilgili Özoğuz şunları söyledi:
Onu anlamış değilim festivaller neden yasaklanıyor? Bir gençlik nerede nefes alacak, nerede müziğini dinleyecek? Gençleri kendi dünyalarında özgür bırakarak oluyor bu işler. Avrupa'ya yüzümüzü çevirirsen gençlerini detsekliyolar ondan sonra dünya çapında grup oluyorlar.
“Kendi Yolumda” filminin fikri nasıl ortaya çıktı?
25 Kasım’da vizyona girecek olan “Kendi Yolumda” filminden bahseden Gökhan Özoğuz, “Biz filme başladığımızda Adana Demirspor 1. Lig’de 16’ncı sıradaydı. Üç sene sonra şimdi Süper Lig’de kafaya oynuyor; Fenerbahçe, Galatasaray ve Adana Demirspor… Ali Kobanbay ve Ömer Faruk çok güzel bir fikirle geldiler. Biz bir öncesinde başka bir film için Ali Kobanbay ile senaryo üzerinde çalışırken bir baktım ki istediğim gibi gitmedi. O kadar uğraştık, sonra olmayınca benim bir fikrim var dediler ve ‘Bomba bir başlık’ dedim. ‘Gökhan Adana’da büyüseydi nasıl biri olurdu?’ diyerek başlayıp yola çıktık ve çok acayip bir şey yaptılar. Film çok güzel oldu. Çok keyifli ve enteresan bir film oldu” dedi.
Özoğuz, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
"Kimsenin ‘Bunu da buraya koymayın’ lafını duymamak için elimizden gelen her şeyi aldık, önümüze koyduk, yaptık. Tamamen kendi istediğimiz tarzda özgür bir film yapmak için yaptık."
"Okullarda zorunlu olarak oyunculuk dersinin konması lazım"
"Oyunculuğun içerisine girince anlıyorsunuz. Okullarda zorunlu olarak bence en az bir saat oyunculuk dersinin konması lazım. Bir bireyin, bir gencin, bir çocuğun kendini tanıması için oyunculuk tiyatronun içerisine baktığı anda kendini çok başka yerlerini keşfederek empati gücünü yükseltiyor. Bence bu böyle bir şey. Müzik kadar, oyunculuk ve tiyatro dünyasına aşığım."
“Filmde o kadar alanlarda o kadar ciddi noktalar var ki bizde tahmin edemiyorduk”
Herkesin birbirine saygı göstermesi ve dinlemesi gerektiğinin altını çizen Gökhan Özoğuz, “Bir gerçek var. Hepimiz doğduğumuz yerin terbiyesiyle alışıklığıyla, rengiyle büyüyoruz. Hepimizin bence en önemli noktası şu oluyor: Karşımızdaki bilip bilmediğimiz insanlara karşı saygılı dinlemeyi, neye değer verip vermediğini bilmeyerek hep bir önyargımız oluyor. Herkesin bir seçimi var. Bizlerin bir yanımızdakine zararı dokunmadığı sürece kendi açılarını özgürce yaşamasının sağlandığı bir ülkemiz var aslında. Burası laik Türkiye Cumhuriyeti. Burada herkesin çok güzel bir şekilde, herkesin birbirine saygı göstermesi, dinlemesi gerekiyor. Bir kere dinle bakalım ne diyor? Filmde o kadar farklı alanlarda ciddi noktalar var ki bizde tahmin edemiyorduk” ifadelerini kullandı.
Gökhan Özoğuz, sosyal medyayı nasıl kullanıyor?
Ben normalde etrafından kopuk yaşayan bir adamım. Kendi dünyamın çok fazla dışına çıkmam. Bütün bu konularda bir gün, O Ses Türkiye zamanıydı galiba, bir arkadaşım ‘Gökhan gördün mü? Twitter da böyle bir şey olmuş’ dedi. Twitter’ın o zaman sadece ismini duyuyordum. Ben Twitter’ı o an öğrendim. İlk yazdığım tweetten sonra zaten demek ki fikirlerimizi beyan edebileceğimiz bir platform var; ‘O zaman neden yazmayayım’ diyerek başladım.
Candaş Tolga Işık’ın “Sanatçının hayata karşı tavrının olmasını riskli buluyor musun?” soruna yanıt veren Özoğuz, “Söylediğini anlıyorum. Ben bir konuyla alakalı yorum yaparken duruma karşı saldırmaktansa ilk önce konuyla alakalı rahatsızlığımı belli ediyorum” şeklinde yanıt verdi.
“Haksızlık görünce dayanamıyorum”
Haksızlık görünce dayanamadığını ifade eden Athena Gökhan, “Bizim aslında hep beraber hepimiz aynı şeyi görüyoruz; hepimiz aynı şeyi okuyoruz, hepimiz aynı şeyi anlıyoruz. Twitter’da bot hesaplar, dikkate alınmıyor. Bizim, oradaki en büyük altını çizmek istediğimiz nokta ülkemizin tüm değerlerinin bütün akışının içindeki duyguyu havada tutmamız gerekiyor. En önemli noktayı bir şeyi unutmamız gerekiyor. Biz Atamızla öğrendik bütün bir olayı. Orada bir şablon var, o şablona oturmayan her şey yanlış geliyor bize. Benim kafamda bir ütopya var. O ütopya gerçekleştiği zaman ‘Ohh’ diyeceğim herhalde diye düşünüyorum. Ülkemizin potansiyelinin tam yaşanabildiği dönem bekliyoruz. Laik bir Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim sisteminin tüm bu hak-hukuk-adalet sisteminin çok doğru noktaları var. Bunlar uygulandığında kusursuz işliyor. Bunlarla alakalı filmde çok güzel noktalar var. Filmde hep bunlar söyleniyor. Suyun içerisinde çok fazla bulanıklaşma var o geçince oturacak her şey diye düşünüyorum. Geçiş dönemi, çok zor bir dönemden geçiyoruz. İnşallah daha oturacak yerine biraz daha zaman var” dedi.
“Her hareketin böyle bir cevabı vardır o da böyle bir cevaptı”
Hülya Avşar'ın "Gerekirse simit yenecek ama bugünleri de kolay atlatacağız" sözlerinin ardından Avşar ile yaşadığı polemiğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gökhan Özoğuz, “Halkın içinde bulunmuş olduğu durumla alakalı espri de değil gerçekliği olduğu zaman çok ciddi sorgulamalar gerektiren bir cümle. Çok üzücü bir cevaptı o. Orada herkes bir hata yapabilir o da bir hata yapmış orada. Her hareketin böyle bir cevabı vardır o da böyle bir cevaptı. Ben sadece arkadaşlar mikrofon uzattığı için o konuyla alakalı üzüntümü dile getirdim. Ama böyle şeylere çok dikkat etmek gerekiyor. Halkımızın durumu baya zor. Şu anda çok zor durumlar. Çok ciddi geçmişleri olan arkadaşlarımız bile geçinmekte ve barınmakta zorlanıyorlar. O yüzden zor bir dönem” ifadelerini kullandı.
Siyasi ideolojisi ne?
Özoğuz, sözlerinin devamında, “Ben bir şeyci olmanın doğru bir açılış olduğunu doğru düşünmüyorum. Bana göre, biz doğduğumuzda beri, bizim halkımızın yapısı kendi içinde kurallarını yazan bir sistemi var ki; tutucu bir halk değiliz aslında. Halkımıza baktığımız zaman inanılmaz bir genişlik, ileri görüşlülük ve aslında edep ahlak müthiştir yani. Anadolu’ya gidip baktığınızda evin sahibi kadındır aslında. Bu daha sonradan birtakım öğrenimlerle bazı şeyleri yanlış okumadan işler yanlış yerlere gidiyor. Bizim ülkemizin tamamı ülkesine ve bayrağına aşıktır” ifadelerine yer verdi.
Işık’ın “Sen muhalif misin?” sorusuna cevap veren Özoğuz, “Sanat kendi kendine muhalif bir şeydir zaten. Sanat o kadar homojen bir şeydir ki bir kalıba girdiği zaman biter. Dile döküldüğü anda bile biter. O zaten hal ile verilen bir şeydir. Sanatta o yüzden çok değerli bir şeydir” dedi.
O Ses Türkiye’yi özledi mi?
O Ses Türkiye’nin müthiş olduğunun altını çizen Gökhan Özoğuz, “5 sene çok iyi gitti ama bir süre sonra Acun diğer yapımlarından dolayı yoğundu. Acun’a ‘Acun sen yoksun ortada ben seninle birlikte buraya geldim. Bizim aramızdaki muhabbetimizle birlikte buradaydık’ dedim. 5 sene sonra tamam olduk dedik yani. Aslında program kendi kendine doğal bir evreye götürdü işi. Yoksa devam ederdik de 5 sene zaten yetti baya” dedi.
Işık’ın “Yine olsa O Ses Türkiye’yi yapmak ister misin?” sorusuna yanıt veren Özoğuz, “Acun Ilıcalı olursa evet.” ifadelerini kullandı.
Hakan Özoğuz’un sağlık durumu nasıl?
Lenfoma hastalığıyla mücadele eden kardeşi Hakan Özoğuz’un sağlık durumuna ilişkin bilgiler veren Gökhan Özoğuz, “Durumu iyi. 10 senedir aslında zaten vardı. Bir tanı konmuştu, sessiz sedasız gidiyordu. Almanya’da iki aşı olduktan sonra şişleri inmedi ondan sonra 10 yıllık süreçte en büyük farklılık aşı sonrası olmasıydı. Onunla da alakalı olduğunu sanmıyorum. Bilmiyorum tabii oladabilir ama hocalar hemen tedaviye alalım bitirelim dediler. Çok güzel bitti” dedi.
“Hayalindeki Cumhurbaşkanı nasıl?” sorusuna yanıt veren Özoğuz, “Özgürlükçü, halkının yaşam şekillerine inançlarına saygılı bir şekilde destekleyen, gençlere ve halkına olanaklar sağlayan; hak-hukuk-adalet konusunda tavan yapmış bir cumhurbaşkanı hayal ederdim. Aslında bunu herkes hayal ediyor. Biz daha konuyla alakalı daha uyumlu, destekli ve derinlikli düşünüp halkı için çok daha farklı şeyler düşünen bir cumhurbaşkanı hayal ediyoruz” dedi.
"Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında gelip gidiyorum"
Işık’ın “Kemal Kılıçdaroğlu aday olsun mu?” sorusuna ise “Hayırlısı neyse o olsun” diyerek yanıt verdi. Siyasette tabirlerin ifadelerin daha farklı olması gerektiğini düşündüğü belirten Özoğuz, "Daha çok Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında gelip gidiyorum." şeklinde konuştu.