İnsanlara ‘aşı öldürür, kısırlaştırır, düşünce mekanizmasını kontrol eder’ gibi tepkilerde bulunanları uyaran Dr. Güler, “Kimseye psikolojik baskıda bulunmayın. Herkes istediğini yapmakta özgürdür. Aksi takdirde yakınınız aşı olmayıp vefat ettiğinde pişman olabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Aşı karşıtı olmanın altında yatan temel nedenin bilgisizlik olduğunu ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde Öğretim Üyesi Dr. Kahraman Güler, ekonomik, politik, siyasi ve dini konuların ve özellikle otoriteye olan güvensizliğin de aşı karşıtlığı üstünde etkisi olduğunu söyledi. Türkiye’de özellikle siyasilerin politik nedenlerle bu konuyu kullanıp insanları ikiye ayırdığının altını çizen Dr. Güler, kişilerin bu gibi durumlara kanmak yerine araştırma yapıp bilgi edinerek doğruya ulaşılabileceğini vurguladı. Çocukluk ve ergenlikte yaşanan olumsuzlukların kişilerde temel güven sorununu oluşturduğunu belirten Dr. Güler, “Özellikle ailesi tarafından dövülmüş, çevre tarafından kötüye kullanılmış, şiddete uğrayıp ihmal ve istismar edilmiş, hakları gasp edilmiş bireylerde bu durum çok daha fazladır. Bu kişiler ‘insanlar benim için neden iyi bir şey yapsın’ diye düşünürler ve dış dünyadan olumsuzluk beklentisi içinde olurlar” açıklamasını yaptı.
SİSTEMİ, KENDİNİ VE ŞU ANKİ KOŞULLARI TANI
Genellikle insanların sağlık politikasına güvenmediğini ve bunun bilinç problemi olduğunu belirten Dr. Güler, “İnsanlar aslında başına gelebilecek herhangi bir felakete karşı dayanamayacaklarını düşünüyor. Örneğin; ‘aşı olduğunda çocuklarım otizmli olacak, sakat doğacak’ gibi söylemler var. Başlarına herhangi bir felaket geldiğinde bununla baş edemeyeceklerini düşünüyorlar. İnsanlar; kendini, sistemi ve yaşadıkları şu anki koşulları tanıyıp bilmelidir. Bu sayede günümüzde aşı olmanın temel nedenini anlayarak mantıklı hareket edebilirler” açıklamasını yaptı.
GEÇMİŞTEKİ AŞI OLAYLARINI HATIRLAYIN
Daha önceki dönemlerde yaşanan aşılanmalara da bu şekilde tepkiler gösterildiğini ifade eden Dr. Güler, “Aşı kısır yapar, öldürür gibi söylemler de vardı. Ama şimdi baktığımda her birinin çocuğu oldu ve yaşıyorlar. Biraz da olaya bu şekilde bakıp insanların kendini rahatlatması lazım” dedi.
AŞI OLMAYANLAR OLANLARA İMRENİYOR
İnsanların genellikle aşı olanların sağlık durumunu merak ettiğini ve bu kişilere yan etkisi olup olmadığını sorduğunu gözlemleyen Dr. Güler, bireylerin genellikle yan etkilere daha fazla yöneldiklerini vurgulayarak yaşadığı güven probleminden ötürü doğrudan ‘kanıt bulayım da aşı olmayayım’ şeklinde düşündüklerini söyledi.
Dr. Güler sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şekilde fark etmeden kendilerini felakete sürüklüyorlar. Bence aşı olmayanlar olanlara ‘nasıl bu kadar rahat güvenip olabiliyor’ diye düşünüp imrenerek bakıyor.”
KENDİN İÇİN KARAR AL, BAŞKASINI ETKİLEME
Sosyal medya, televizyon ve aile içindeki söylemlerin bireylerin aşıya olan düşüncesini büyük oranda değiştirdiğini ifade eden Güler, bireylerin kararı sadece kendisi için almasını ve insanlara aşıyı felaketleştirici şekilde anlatmamaları gerektiğini belirtti. Dr. Güler, “Çünkü aksi bir durumda yakın çevresinden biri hayatını kaybettiğinde yine bir suçluluk duygusu ortaya çıkacaktır” dedi.
TAVSİYELER: TARİHSEL SÜRECİ İNCELEYİN
Aşı karşıtlığının geçmişinin araştırılmasını kişilere tavsiye eden Dr. Güler sözlerine son olarak şunları ekledi:
“İnsanların neden aşı karşıtı olmaya çalıştığını, aşı olduğundaki zarar aşı olmadığındakine göre daha mı fazladır, buna bakılmalı. Aşı politikalarını araştırın. Özellikle pandemi süreçlerinde yapılan aşılamalar gerçekten iyi niyetli ve tamamen hizmete yönelik ve toplum sağlığına yönelik çalışmalardır.”
DHA-Genel - Türkiye-İstanbul / Merkez -