FOX'un merakla beklenen dizisi Adı: Zehra ile ekranlara dönüş yapmaya hazırlanan ödüllü oyuncu Hatice Aslan, Posta Gazetesi'nden Oya Çınar'ın sorulşarını yanıtladı.
Oya ÇINAR / POSTA
Hatice Aslan: Arzu nesnemin içinde seks de var, aşk da var, çikolata da!
Yeni diziniz ‘Adı Zehra’ başlıyor. Nasıl bir
hikaye?
Kimliğini ispatlamaya çalışan, 22 yaşında bir kızın öyküsü...
Psikolojik derinliği olan bir hikaye. Zehra, Almanya’da yoksul bir
aileden çıkıp İstanbullu zengin bir ailenin sırlarla dolu konağına
geliyor...
Peki sizin karakteriniz?
Ben Şule’yim. Kızım Hande kayıp. Ölü mü, sağ mı onu bile
bilmiyoruz. Beni en çok iki farklı annenin dramı etkiledi.
Zehra’nın annesi ile benim canlandırdığım Şule... Yerini bulacak
iyi bir iş.
Tiyatro ve dizilere yıllarca emek verdiniz. Ama tanınmanız Nuri
Bilge Ceylan’ın ‘Üç Maymun’ filmiyle oldu...
‘Üç Maymun’ ile ilgili teklif bana gelmeden önce, Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Döngü’ adını verdiği fotoğrafını görmüş ve o kadar etkilenmiştim ki, “Bunun bir karesinde yer almayı ne kadar isterdim” dediğimi hatırlıyorum. İki ay sonra film için beni aradı. Doğru zaman o zamandı demek ki. Her şey hayat “Ol” dediğinde olur.
SEVMEDEN EVLENENLER BOŞANINCA DÜŞMAN OLUYOR
İyi bir kariyeriniz, bir oğlunuz var. Geriye bakınca ne
hissediyorsunuz?
Memnuniyet. Hiç keşkem yok. Hayatı olduğu gibi kabul etttim. Hâlâ
da böyle yaşamaya gayret ediyorum.
İlk evliliğinizi üniversitedeyken yapmışsınız. Şimdi
olsa yine aynı yaşta evlenir misiniz
Konservatuardan mezun olmuştum. 19-20 yaşındaydım. Kesinlikle
evlenirdim. Benim için her zaman önce aile, sonra iş gelir.
İnsanın aklından hiç 20 yaşında neler yapabilirdim diye
geçmez mi?
Vallahi geçmedi (gülüyor). Zaten, “Önce kariyer sonra çocuk”
lafları da bizim zamanımızda yoktu. Aşık oldum. Önüme evlilik gibi
bir seçenek çıktı ve evlendim. Hatta ilk eşim Hakkı Ergök ile bu
dizide beraberiz. İlk göz ağrım, birinci eşim.
Dostsunuz yani?
Tabii. İkinci eşim Renan (Kaleli) ile de dostluğumuz devam ediyor.
Düşman olmayı başarmak daha enteresan. Çünkü insanlar sahtekar.
Gerçekten severek evlenmiyorlar. Seven insan sevdiğine nasıl zarar
verebilir ki! Fatih Aksoy yıllar önce bir sohbette, “Kadınlar
sevmez hırs yapar” demişti. Kafamda kalmış o. Aslında kadın da,
erkek de fark etmiyor. İnsanın karakteriyle ilgili. Sen kendini ne
kadar sade ve gerçek bir insan olarak koruyabilirsen o kadar düzgün
bir hayatın oluyor.
Sevmek yerine hırs yapan bir kadın mutlu olabilir
mi?
Olamaz elbette. Zaten arzu nesnesinden uzaklaşmadığın sürece acı
çekmeye devam edersin.
Arzu nesnesinin içinde ne var?
İçinde seks de var, aşk da var, çikolata da var.
Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN