Cumhurbaşkanlığı sistemini getirecek anayasa değişikliği teklifini desteklediğini açıklam ve 16 Nisan'daki referandumda 'evet' oyu kullanacağını söyleyen Arda Turan, açıklamalarından dolayı pişman olmadığını söyledi.
Geçtiğimiz Çarşamba gününü, çok özel bir kitap projesinin
çalışması için Barcelona'da geçirdim.
Röportaj konuğum bu kez “Evet” videosu ile şimşekleri üzerine çeken
futbolcumuz Arda Turan'dı.
En ufak bir öfke duymadan, sadece merakla gittim bu buluşmaya.
Öncesinde de NouCamp'ta Arda'nın 75 dakika oynadığı Barcelona –
Atletico Madrid çeyrek finalini izledim.
Arda saha kenarına geçerken 40 bin kişi “Bravo” diyerek
alkışlıyordu, tam o saniyelerde sosyal medyada canlı yayındaydım,
pek çok kişi hakaret dolu yorumlar yazdı.
Doğrusu canım sıkıldı, Arda'ya değil bizi bir maçın zevkini bile
alamaz hale getiren bu siyaset anlayışına öfke duydum.
Ertesi gün Arda, evinde karşıladı bizi, olağanüstü içten ve
rahat bir evsahibiydi.
Bakın bir Evetçi ile bir Hayırcı, 6 saat süren çekimler sırasında
neler konuştuk :
** Arda, verdiği karardan hiç pişman değil. “Ben başından beri
Erdoğan'ı destekliyorum, yaptıklarına inanıyorum” diyor.
** Hakkında yazılmış her yazıyı, sosyal medyada yapılan her yorumu
satır satır okumuş ! Benim Instagram fotolarımın altında yazanları
da ezbere biliyordu.
**Hiçbirine kızmamış ya da kırılmamış. Atatürkçülüğü hariç ! Ona
laf edilmesine çok üzülmüş, bize de en çok bunu anlattı.
**Kişisel çıkar sağladığı ile ilgili ithamların da farkında.
“Hayatım boyunca kazandığım her kuruşu kendim hakederek kazandım”
diyor. “Ne söz edildiği gibi bir imar ayrıcalığım var, ne de bir
Federasyon beklentim… “
**Türkiye'deki bu gerginlik ve hakaret ortamını anlayamıyor.
“Oyu”nu açıklamaktan rahatsız değil ama bu “düşmanca” ortamdan çok
mutsuz.
**Bu arada Arda “Ecevitçi, Karaoğlancı” bir babanın oğlu. “Ama ben
hep sağdaydım, gençliğimden beri sağ hareketlerin içindeydim”
diyor.
**Arda Turan'ın Barcelona'da 6 kişilik bir ekibi var. Biri bile
Evetçi değil ! Hepsi Arda'yı caydırmaya çalışıyor, sabahtan akşama
evde Barış Manço'nun “Hayır” şarkısını çalıyorlar.
İşte bir Hayırcı ile bir Evetçi, 6 saati böyle geçirdik.
Şimdi bu yazıdan dolayı “benim mahalle” de ayağa kalkacak
biliyorum. Ooo, kimbilir ne laflar işiteceğim, ne hakaretler,
neler…
Arkadaşlar, zaten sorunumuz tam olarak bu değil mi ?
Biz hangi görüşten, hangi partiden, hangi inançtan olursa olsun
hepimiz huzur içinde yaşayalım istemiyor muyuz ?
Doğrusu ben siyaseti ve sandığı böylesi rahat bir ortamda konuşmayı
özlemişim.
Arda'nın tam biz ayrılırken söylediği bir fikri de çok sevdim;
“Meltem Cumbul'la konuştum telefonda, acaba bir Hayırcı ile bir
Evetçi yeni bir ortak video mu çeksek ?”
Keşke. Bence şahane olur ! Birilerinin “sürekli kutuplaştırma
oyunu” da belki biraz olsun bozulur.
Özlem Gürses'in yazısını okumak için;
http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/ozlem-gurses/meral-aksenerden-neden-bu-kadar-cok-korkuyorlar-1674484/