Gazeteci Ayşe Arman, İzmir Optimum Outlet Center’da Anneler Günü’ne özel düzenlenen söyleşiye katıldı. 18 yaşında stajyer olarak başladığı gazetecilik yaşamını anlatan Arman, kızı Alya’nın kendisine yaptığı hediyeyi İzmirli'lerle paylaşırken, 44 yaşında olmasına rağmen bir daha anne olmak istediğini söyledi. Geç yaşta anne olması nedeniyle anneliğini sonuna kadar yaşadığını belirten Arman, 'En görgüsüz halimle hala da yaşıyorum. Hatta kocamın tam haberi yok ama bir daha anne olmak istiyorum. Çünkü anneliğin yaşı da uzadı' diye konuştu.
KARŞINIZDA YÜZDE 100 TAŞRALI DURUYOR
Adanalı olarak İstanbul’a gelişini anlatan Arman şöyle konuştu: “Karşınızda yüzde 100 bir taşralı duruyor. Yaşasın taşralılık. Eğer İstanbullu olsaydım hayatım çok daha zor olurdu. Adana’da İstanbul’a gidince, orası keşfedilecek bir yer gibi oluyor. Hedeflerin oluyor, hayallerin oluyor. Bazen gençler, ‘İşe girebilmek için aracı olur musun?’ diyor. Herkes zannediyor ki hep bir aracı olması lazım. Bence tamamen palavra. Ben Levent neresi bilmiyordum ama müthiş bir heyecan ve merakım vardı. Gazeteciliği gerçekten yapmak istiyordum.”
İDOLÜM DUYGU ASENA’YDI
18 yaşında Adana’dan ayrılarak gazetecilik serüvenine nasıl
başladığını anlatan Arman, o yılları şu sözlerle ifade
etti:
İdolüm Duygu Asena’ydı. Kadınların özgürlüğünden söz ediyordu. O dönem çok etkilendim ve ‘Acaba beni işe alır mı?’ diye düşünüyordum. Dergide genel yayın yönetmeniydim. Gittim, Duygu Asena, basın toplantısındaydı. Koridorda bir adam gördüm, ‘Birini mi arıyorsunuz?’ dedi. Anlatmaya başladım. Bana küçük bir sınav yaptı. Adam bütün o yayınların sahibi çıktı. Ercan Arıklı.
STAJYER YAMAĞIYDIM
Genç insanların hep ‘Ne kadar para alacağım’ diye sorduğunu, ancak kendisinin hiç öyle düşünmediğini kaydeden Arman, stajyer yamağı olarak Nokta dergisinde işe başladığını ve çalışma heyecanıyla okulu yarıda bıraktığını söyledi. 22 yıl sonra okula tekrar döndüğünü ifade eden Arman, 'O kadar kendimi kaptırmıştım ki. Alice Harikalar Diyarında gibiydim. Ölümüne bir tutkuyla yapıyordum işimi. Sonra bu benim hayat noktam oldu. Tutku duymadığın bir işi asla yapma. Tutku duymadığın bir adamın elini bile tutma' dedi. (İHA)