Hürriyet yazarı bugünkü 'Erol Bey' başlıklı yazısında Hürriyet'te işe başlayıp yıllarca Genel Yayın Yönetmeni olarak ülke gündemine damga vuran bir isim olarak tarihe geçmesine vesile olan Erol Simavi'nin ardından bir yazı kaleme aldı.
Yazısında Hürriyet'te işe nasıl başladığını, Erol Simavi ile ilk görüşmelerini anlatan Özkök'ün parasızlık dönemlerini aktarırken eşi Tansu Hanım'dan, "Her gece bu parasız erkeğin yatağına girdiğini bana hiç hissettirmedi" diye bahsetmesi ise bazı okurlar tarafından eleştirildi.
İnanç Merdin adlı bir okur, Özkök'ün yazısının altına, "Ertuğrul Bey, kazandığı maaş haftanın ilk yarısında biten erkeklerin eşleri karşısında mahcubiyeti neden olmalı? Eğer o para namusla, alın teriyle, didinerek fakat onurunu satmayarak kazanıldıysa her kadın yatağında erkeğini gururla bekler, beklemeli. Fakirsen karından utan mantığını anlamadım" yorumunu yazdı.
"İşte, Özkök'ün o yazısı:
Erol Bey 1985 yılının bir sonbahar günü telefonum çaldığında, Beytepe Kampusu'ndaki odada tek başıma oturuyordum. Oda küçüktü ve ondan da küçük masamın üzerinde, devletin verdiği demirbaşa kayıtlı bir daktilo duruyordu.
Daktilonun üzerindeki A4 kâğıtta ilk paragrafı yazılmış bir yazı duruyordu. O yıllarda yayınlanan ve ikiüç yüz satan "Oluşum" dergisine yazdığım bir yazıydı...
Küçük bir edebiyat ve akademi çevresinde tanınan genç bir öğretim görevlisiydim. 38 yaşındaydım...
Üzerimizden 12 Eylül askeri darbesi geçmiş, hayallerimiz resetlenmişti... Ve arayan Hasan Pulur'du... O günlerde Hürriyet'in az sayıda yazarından biriydi ve bir efsaneydi."
Özkök'ün yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN