Anayasa Mahkemesi üyeleri 'ihtiyat akçesi'ne şerh düştü: Banka hissedarlarının mülkiyet hakkı ihlal ediliyor

Anayasa Mahkemesi, Merkez Bankası'na ait ihtiyat akçesinin 2019'da Genel Kurul olmadan Hazine'ye devredilmesine onay verdi ancak AYM Başkanı Zührü Arslan'ın da arasında bulunduğu 5 üye şerh düştü. Arslan, Genel Kurul kararı olmaksızın ihtiyat akçelerinin Hazine'ye devredilmesinin banka hissedarlarının mülkiyet hakkını ihlal ettiğine dikkati çekti.

Google Haberlere Abone ol
Anayasa Mahkemesi üyeleri 'ihtiyat akçesi'ne şerh düştü: Banka hissedarlarının mülkiyet hakkı ihlal ediliyor

Anayasa Mahkemesi (AYM), Merkez Bankası'nın ihtiyat akçesinin Genel Kurul kararı olmadan Hazine'ye devredilmesine olanak veren yasa maddesinin iptali talebini oy çokluğuyla reddetti. Karara, AYM Başkanı Zühtü Arslan'ın arasında bulunduğu 5 üye muhalif kaldı. Zühtü Arslan, Genel Kurul kararı olmaksızın ihtiyat akçelerinin Hazine'ye devredilmesinin banka hissedarlarının mülkiyet hakkını ihlal ettiğine dikkati çekti.

TBMM'de 17 Temmuz 2019 tarihinde kabul edilen bir torba yasa teklifiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'na geçici bir madde eklendi. Yasaya eklenen geçici 12'inci maddede, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın kârından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazine'ye verilir" düzenlemesi getirildi.

CHP,  bu düzenlemenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde başvurmuştu. İhtiyat akçesi, Merkez Bankası'nda doğal felaketler gibi olağanüstü durumlarda harcanmak için ayrılan maddi kaynaktır.

AYM'DEN OYÇOKLUĞUYLA RET KARARI

Anayasa Mahkemesi, 24 Mart 2022 tarihinde görüştüğü iptal talebinin oy çokluğuyla reddine karar verdi. Kararın gerekçesi, 8 Temmuz 2022'de Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararın gerekçesinde, düzenlemede temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerektiğine ilişkin anayasal ilkeye aykırı bir yön bulunmadığı savunuldu.

Merkez Bankası'nın anonim şirket olarak kurulmasına karşın kâr elde etme amacının bulunmadığı savunulan kararda, şöyle denildi:

"Bu durumda, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında dava konusu kuralla Bankanın yıllık safi kârlarından ayrılmak suretiyle birikmiş bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı ile olağanüstü ihtiyat akçelerinin son yılın kârından ayrılan kısmı hariç tamamının Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazine'ye verilmesinin öngörülmesinin, Bankaya Kanun'la verilen hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleme şeklindeki görevleri ile uyumlu olmadığı söylenemez. Bu itibarla kuralda kamu yararına dayalı meşru bir amacın bulunduğu anlaşılmaktadır."

Kararda, kuralın geçici bir düzenleme içerdiği ve bir defaya mahsus olduğu belirtilerek kamu yararı ile mülkiyet hakkına yönelik kişisel yarar arasında bulunması gereken makul dengenin bozulmadığı, mülkiyet hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirilmediği öne sürüldü. Düzenlemenin eşitlik ilkesiyle de çelişmediği savunulan kararda, hissedarlar arasında Hazine lehine kabul edilen farklı muamelenin ölçülü olduğu savunuldu. Kararda, bankanın kâr elde etme amacından ziyade kamusal görev ve yetkilerin ağır bastığı, temel görevinin fiyat istikrarını sağlamak ve bu amaçla çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını desteklemek olduğu ifade edildi.

ARSLAN VE 4 ÜYENİN MUHALEFET ŞERHİ

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre karara, AYM üyesi Zühtü Arslan'ın arasında bulunduğu 5 üye ise muhalefet etti. AYM Başkanı Arslan, Merkez Bankası'nın bir anonim şirket olduğunu, yüzde 55 oranında hisseye sahip olan Hazine'nin dışında bazı özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinin de hisselerinin bulunduğuna dikkati çekti. Hissedarların Anayasa'nın 35'inci maddesine göre bankada mülkiyet hakları olduğunu, ihtiyat akçeleri üzerinde de söz sahibi olduklarını ifade eden Arslan, "Bu hisselerin devletleştirilmediği müddetçe de söz sahipleri bakımından ekonomik değer ve bu anlamda mülk teşkil ettiği izahtan varestedir" dedi.

Bankanın ihtiyat akçesinin, Genel Kurul kararı aranmaksızın doğrudan Hazine'ye verilmesini öngören kuralın orantılı bir sınırlama öngördüğünü söylemenin zor olduğunu vurgulayan Arslan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Her şeyden evvel Genel Kurul kararının aranmaması, kurulda söz hakkı olan özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerin iradelerinin tamamen dışlanmasına yol açmaktadır. Buna ilave olarak ihtiyat akçesinin belli bir kısmının değil tamamının ve kalıcı olarak (borç niteliğinde olmadan) Hazine'ye verilmesi mülkiyet hakkına yönelik orantısızlığı daha belirgin hale getirmektedir. Diğer yandan kural, hissedarların yüklenecekleri külfeti dengeleyecek herhangi bir tedbir de öngörmemiştir."

'BİR ÇEŞİT DEVLETLEŞTİRME'

AYM Başkan Vekili Hasan Tahsin Gökcan da Genel Kurul kararı olmadan ihtiyat akçelerinin Hazine'ye devredilmesinin mülkiyet hakkına müdahale olduğunun altını çizdi. Gökcan, "Kural ile mülkiyet hakkı sahibi olan pay sahiplerinin görüşleri alınmaksızın ve başka bir telafi edici yöntem öngörülmeksizin şirket mal varlığına ait yedek akçelerin Hazine'ye devredilmesi mülkiyet hakkına ölçüsüz bir müdahaleye neden olmuştur" şeklinde karşı oy yazdı.

AYM Üyesi Engin Yıldırım, yapılanın hissedarların ortak haklarından kaynaklanan gelirine somut olarak el konulması sonucunu doğurduğunu belirterek "Yapılanı bir çeşit devletleştirme olarak nitelendirmek mümkündür" dedi.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin