Anadolu Ajansı (AA) yönetimi, Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) AA’da yetkili sendika konusunu mahkemeye taşıması üzerine bir yıldır toplu iş sözleşmesi yapamadığı çalışanlarının mağduriyetini gidermek için maaşlara ortalama yüzde 10 zam yapma kararı aldı.
Ayrıca çalışanlarının ücretlerindeki dengesizliği gidermek için uluslararası bir şirketle anlaşan AA yönetimi, maaş skalası oluşturarak düşük ücretleri yükseltecek. 1 Ağustos'tan itibaren geçerli olacak bu uygulamalar öncesi çalışanlara bin lira avans verilecek.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, AA Konferans Salonunda düzenlenen “Anadolu Ajansının Global Organizasyonel Yapılanması” konulu toplantıda çalışanlara maaş zammı müjdesi verdi.
Çalışanların haklarını koruma konusunda çok hassas olduğunu belirten Öztürk, çalışanlara, akıllı telefon, ücretsiz data ve telefon hattıyla dizüstü bilgisayar dağıltıldığını, bunu Ajanstaki iki sendikadan da talep gelmeden kendisinin hayata geçirdiğini söyledi. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok fakir bir ailede büyüdüğüm için fakirliğin ne olduğunu bilirim. O yüzden kimse benden daha önde olamaz bu konuda. Onu da ben iddia olarak söylemiştim. Benim yetkilerimin sınırı, içinde olduğu sürece bu sözümün de arkasında durdum. Bir çalışanın ne hissetiğini çok iyi bilirim. Kira ödeyememek ne demek, geçinememek ne demek, bunları çok iyi bilirim. Bu kavramı, göreve geldiğim günden beri hep söylüyorum, hiçbir çalışanıma Allah'ın izniyle yaşatmayacağım, yaşatmak da istemiyorum. Çünkü bizim işimiz zaten çok zor, stresli bir iş. Bir de geçim sıkıntısı, ev kirası, taksit düşünürse bir arkadaşımız, çalışanımız, bir muhabir, işini yapamaz. Hep bunu bilerek davrandım."
"İşveren zam yapmak istiyor, sendika bunu mahkemeyle engelliyor"
Kendisi göreve gelmeden önce işe giren bir grup çalışanın çok düşük maaşlarla göreve başladığını ve böyle de süregeldiğini dile getiren Öztürk, önceki dönemde işe giren ve adaletsizliğe maruz kalanların durumunu bir yıldır düzeltmek istediğini kaydetti. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama maalesef sendikalardan birinin, burada bu sendikaya üye olan arkadaşlarımız var şu anda aramızda, o arkadaşlarımızın da kendi sendikalarına en azından hakka ve adalete ve hakkaniyete uyması için baskı yapmasını istiyorum. Bu ajanstaki iki sendikadan bir tanesi, TGS mahkemeye gittiği için biz burada maaş düzenlemesi yapamadık, yapamıyoruz. Kilitlendi sistem. Dünyada hiçbir yerde görülmemiştir. İşveren zam yapmak istiyor, sendika bunu mahkemeyle engelliyor. Görülmemiştir böyle bir şey. Ama burada yaşıyoruz. Ben bir yıldır sendikaya çağrı yapıyorum. Bunun bir sonucu yok, eminim. Mahkeme sonuçlandığında da bunu göreceğiz. Boşu boşuna bu kadar arkadaşımız sıkıntı çekti. Ekonomik olarak, maaş olarak. Bu adalet değil, sendikacılık değil. Sendikacılıksa çalışan arkadaşlarımızın toplu iş sözleşmesi yapmasına engel olamaz. Bakın bir işveren toplu iş sözleşmesi yapmak istiyor. Bu dünyada çok ters bir şey. Ama gerçekleşmedi. Hukukçularımız bu konuya çözüm bulmak için günlerdir çalışıyorlar."
Gazetecilerin çalışma şartlarının ağırlığına dikkati çeken Öztürk, "Gezi Parkı olaylarında sabaha kadar çalışan muhabir arkadaşımın, eve gittiğinde 'taksiti nasıl ödeyeceğim' diye düşünmesi beni kahreder. Bu olmaz. İnsani değil. Ben o arkadaşımdan fedakarlık istiyorum, İstanbul'daki arkadaşlarımdan, 'Gezi Parkı olaylarını sabaha kadar takip edeceksiniz diyorum', en son foto muhabiri Serdar (Alakuş) dahil birçok arkadaşımız darbedildi. Biz böyle fedakarlık bekleyeceğiz, karşılığında arkadaşlarımın beklentisini karşılamayacağız. Bu benim anlayışıma uymaz. Ben böyle bir yönetici de olmak istemiyorum. Hukukçu arkadaşlarıma da söyledim. Ben bu riski alıyorum" ifadelerini kulandı.
1 Ağustos'ta maaşlar yeni düzenlemeye göre
Öztürk, maaş dengesizliklerini gidermek için uluslararası uzman bir firma olan HAY Group ile anlaştıklarını ve bir skala oluşturulduğunun altını çizerek, skalaya göre maaşlarda denge kurulacağını dile getirdi. Öztürk, "Bu adaletsizliğin ortadan kalkması ve maaşlar arasındaki dengesizliği gidermek için bu çalışmayı 10 gün içinde bitereceğiz ve skalaya göre maaşlarda düzenleme yapılması için, hukuken yetkiyi alacak sendikaya, TİS teklif tasarısı sunacağız" dedi.
Maaş zamları
Çalışanların bir yıldır zam alamadıklarını hatırlatan Öztürk, daha önce yapılan toplu iş sözleşmesinin şartlarının bir adım gerisinde kalan sözleşme yapmayacağını taahhüt etti. Öztürk, hangi sendikayla toplu sözleşme yapacaklarının da mahkeme kararı ile belli olacağını vurgulayarak, "Ne olacağını bilmiyorum ama şunu peşinen söylüyorum. Ne enflasyon karşısında maaşlarımızda bir gerileme olacaktır. Ne de daha önce toplu iş sözleşmesinde yapılan enflasyon oranında zamdan geri kalmış olacaktır. Daha üstünde bir zam yapmış olacağız. Bütün çalışan arkadaşlarımıza yüzde 10'a kadar zam yapacağız. Bunun kararını aldık. Bu yüzde 10, geçen senenin enflasyon oranından daha yüksektir" diye konuştu.
Maaş ve skala düzenlemelerinin 1 Ağustos'tan itibaren geçerli olacağı için 1 Temmuz'da bütün çalışanlara bin lira avans verileceğini bildiren Öztürk, "Tabii ki tüm bunlar elbetteki sizin emeklerinizin karşılığı değil. Ama ben, bir genel müdür olarak çalışanlarımızdan çok memnunum, büyük kısmından. Bir kısmı önceki alışkanlıklarını devam ettiriyor olabilir ama onların da değişeceğine inanıyorum. Büyük bir kısmı da değişti gerçekten. Yani bizim niyetimizin habercilik olduğunu, büyük hayallerimiz olduğunu gördüler. Onlar da bu heyecana ve ekibin içerisine katıldılar. Bunlardan da son derece güzel verimler elde ediyoruz. Yeni arkadaşlarımızla güzel bir uyum içerisine girdiler" değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, zamlar ve skala düzenlemelerinin yapılacak toplu iş sözleşmesinden mahsup edileceğini, imkan bulunması durumunda çalışanlara ramazandan önce de ikinci bir avans verilmesini değerlendireceklerini dile getirdi. Öztürk, çalışanların düşünecekleri en son konunun maaşları ve sosyal hakları olması gerektiğini belirterek, "İşçinin alın teri kutsaldır. Bu dinimizde de böyledir, uluslararası haklarda da böyledir. İnsani olarak da böyledir. Ben de bir işçiyim. Bu konuda bana güvenmenizi ve tereddüt geçirmemenizi istirham ediyorum" dedi.
"Ajansı töhmet altında bırakan haberler var"
Öztürk, AA'ya ilişkin "yalan'', ''yanlış" ve "herkesi töhmet altında bırakan'' haberler yapıldığına ve bunlara itibar edilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bizim yaptığımız her şey, her hareket, düzenleme hukuk içerisindedir. Vicdan içerisindedir. Bu Ajansın selameti içindir. 93 yıldır Anadolu Ajansının hisse sorunları yaşanıyor. Son 45 yıldır Ajansın kayıp hisselerini, hissedarlarını bulmak ve bu sorunu çözmek için çaba sarfedildi, çözülemedi, yapılamadı. Ajansın Genel Kurulları tehlike altına girdi. Ajansın Genel Müdürü, Genel Müdürlük makamı hisseleri toplayıp intifa hakkını devlete devrediyor. Ve diyor ki: Hisselerimiz sağlamda dursun da olaki hissedarlarımızdan biri, Allah korusun, kaybolursa Genel Kurulu toplayamazsınız, karar alamazsınız. Şirketimiz illegal duruma düşer. Bunu önlemek için böyle bir düzenleme yapıyoruz. Çıkan haber, 'AA'yı Kemal Öztürk satın aldı’."
Bu haberlerin neden yapıldığını bildiğini ifade eden Öztürk, "Büyüyen Türkiye'nin bedelini ödetmeye çalışıyorlar bize. Sanmayın ki bir Gezi Parkı olayı bu kadar bir ağaçtan ibaretti. Değil. Bu kadar büyük uluslararası televizyonlar, gazeteler günlerdir aleyhimize yayın yapıyorsa bunun bir anlamı var. Bu kadar büyük bir ülke elbetteki birilerini rahatsız eder. Ama siz, bu ülkenin çocuğu olarak bunun hakkını vermelisiniz. Sizin bir borcunuz var, bu ülkeye ve millete. İşte bizim üzerimize düşen görev, Ajans olarak bu oyunu bozacak haberler yapmaktır" ifadelerini kullandı.