MedyaTava TV’nin her hafta farklı bir konuyu ele aldığı programı Kitabın Ortası’nda bu hafta Alevilik masaya yatırıldı. Mimar – Akademisyen Ergün Şimşek, Aleviliğin hiçbir zaman kurumsallaşmadığını bu sebeple net, sabit bir tanımının yapılamayacağını söyledi. Aleviliğin bir “inanç sistemi” olarak çerçevelenebileceğini aktaran Şimşek, “Dinler devlet iktidarıyla sentezlenip kurumsallaşır ve hükümleri yazılı hale gelip kanunlaşır, inanç sistemleri ise daha gelenek görenek içerisinde daha alt düzeyde kalırlar. Aleviliğin dinleştiği örnek ise Şiiliktir.” dedi.
'ALİ'NİN TARAFTARLARI ALEVİ OLMAMIŞTIR'
Aleviliğin İslam’ın içinden çıkmış bir mezhep olmadığının altını çizen Şimşek “Ali’nin taraftarları Alevi olmamıştır. Alevilik Hz. Ali’den önce de vardır. Zaman içerisinde eşitlikçi toplumların inançlarının bir İslamlaşması söz konusudur ama İslamiyetin bir yorumu olarak sonradan çıkma değildir. Hallac-ı Mansur, Seyid Nesimi ve Muhyiddin Arabi’nin Anadolu halklarının inanç sistemi diyebileceğimiz düşüncelerinin İslamiyetle sentezlenmesinde çok önemli rol oynamışlardır.” diye konuştu.
'MERKEZE UZAK KALMANIN ETKİLERİ'
Alevilerin tarih boyunca, yarı göçebe bir kültürle merkezi hükümetlere mesafeli bir yaşam sürdüğünü belirten Şimşek, “Merkezi yönetimle ne kadar ilişkileriniz gelişirse onun ideolojik aygıtlarıyla üzerinizde kurduğu tahakküm alanlarını genişletmesine izin verirsiniz. Merkezi yönetimden uzak, dağ yamaçlarında yaşayan Alevi topluluklar bu anlamıyla geleneklerini daha uzun süre koruyabilmişlerdir. Öte yandan bu durum, tersine bir muhafazakarlık da geliştirmiştir.” diye konuştu.
Aleviliğin kökenleri, tarihi, İslamiyet’le ilikişisi, bugünün Alevilerinin öz ve biçimle ilişkilerinin konuşulduğu Kitabın Ortası’nın yeni bölümünü MedyaTava TV Youtube kanalından izleyebilirsiniz.